Gazetemizi ziyaret eden deneyimli bir siyasetçi olan İYİ Partinin 5. Sıra adayı Dicle akın. Siyasette deneyimli diyoruz, çünkü Dicle Akın geçmiş dönemlerde 2 kez MHP’nin milletvekili adayı olarak siyasette yol almış. Bu gün ise siyaset sahnesinin yeni partisi İYİ Partide siyaset yapıyor.

Dicle Akın, gazetemiz yazarlarından Soner Kılıç ve Mecit Ünal’ın sorularını yanıtladı

-kendinizi tanıtır mısınız?

Ben Dicle Akın. Annem Erzincanlı, babam Tokatlı... İstanbul'da gençlik dönemlerim geçti, Evliyim ve bir oğlum var. İnşallah mimar olacak. Beykent Üniversitesi'nde okuyor. Eşim asker. Ben öğretmenim. Eşimin tayin dönemlerinden dolayı zaman zaman iş değişikliğim oldu. İlkokul öğretmeniydim bıraktım. Ondan sonra bir güzellik salonu açtım, mobilya dükkanı açtım İstanbul'da. Bir süre ticarete atıldım ama bu ara siyasetle hep iç içeydim. Rahmetli babam Ülkücü kökenli olduğu için hatta hapiste yattığı için ondan gelen damarda farklı bir kan mevcuttu. 13 yıldan beri buradayım. Burada da direksiyon öğretmenliği yaptım ve zaman zaman köşe yazarlığında da bulundum. Yani hayatım her zaman mutlaka dolu doluydu.

-İYİ Parti'de siyaset yapmanızın nedeni nedir?

İdeolojimi yaşadığım partimin eksen kayması yaşaması benim ideolojime en yakın parti olduğu için İYİ Parti saflarına katıldım. Ben siyasette yolumu çok farklı adımlarla çıktım. MHP siyaseti ve ideolojisini zafiyetlerine kurban etti. İdeallerim başkaydı. Çocuğumun ve Türkiye'nin geleceği için farklı şeyler düşünüyordum. Baktım, hayır aynı yolda yürümüyoruz, MHP rotasını değiştirdi. Artık olacak gibi değil dedim. Zaten broşür dağıtırken insanlar bize alternatif bir parti sanıyorlardı. Şimdi insanlara o alternatifi sunuyoruz her şekilde.

-Eğitim ve ekonomi konusunda ülkemizin durumu dersek, neler söylersiniz?

Ben öncelikle bir anneyim. Eğitimin içinin bomboş olduğunu gördüm. Kitapları açtığımda çocuğum liseye ortaokula gittiğinde baktığımda kitapların içinde hiç birşey yoktu. Çocuğum ilkokul 4. sınıfta başladı dershanelere gitmeye… Lise sonda da özel bir liseye gitmek zorunda kaldı. Dolayısıyla eğitim benim için çok önemli çünkü nasıl babamın yarınları ben idiysem benim yarınlarım da yavrum ve yavrularımız olacak.

4 artı 4 sistemi bence çok yanlış bir sistemdi. TEOG'dan, LGS'den artık inanın çocuklar da ne yapacaklarını şaşırmış durumda. Öğrenciler de, veliler de para yetiştiremiyor. Çünkü herşey özelleşmiş oldu. FETÖ'nün açmış olduğu dershaneler kapatıldı fakat bir sürü özel yerler açıldı dershane anlamında. Dershaneler artık tamamen kapatılacak ve yaşamımızda olmayacak denmişti. Ama şimdi bakıyoruz, eğitim tamamen parasal.

Diğer taraftan tarım ve hayvancılığın da bittiğini görüyorum. Gittiğimiz yerlerden çok şikayet alıyoruz. İsrail'den domates tohumu alırsa, Bulgaristan'dan saman alırsa... Yani ülke nereye gitti değil mi? Eskiden Turgut Özal döneminde o kadar çok buğday üretirmişiz ki, köylülerin parası da verilirmiş ama mecburen o stoklar kalırmış ve çürürmüş. Ama neticede buğdayı biz üretiyorduk. Şimdi neye elimizi attıysak tarım olsun, eğitim olsun, ekonomi olsun doların durumu, borsanın durumu malum, altın almış başını gidiyor. Yani neresinden tutarsak ülkenin elimizde kalmış olduğunu görmüş olduk.

-Peki Suriyeli Misafirlerimiz…

Evet, artı Suriyeliler... Benim için kanayan yaradır. Benim ülkemde bu kadar benim ülkemde bu kadar işsizlik varken, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak azınlık durumu yaşıyorken gerçek vatan onlarınmış gibi her şekilde kullanmaları açıkçası benim zoruma gidiyor. Benim oğlum 400 TL KYK alıyorken bunlar 1 buçuk milyon TL alıyorken, onlar ödemeyecek ücretini, faizi de olmayacak ama benim çocuğum faiziyle bu krediyi ödemiş olacak.

-Eğitimin düzelmesiyle ilgili projeniz nedir?

Elbette 5 artı 3'ten yanayım ben. Zaten bir dönem 5-6 yaşı çıkardılar, çocuklar gitmedi. Ben kendi mahallemdeki ilkokula gittim. Liseye yine benim mahallemdeki okula gittim. Bugün İstanbul'daki yeğenim Bostancı'dan kalkıyor, köprüyü geçiyor, falanca yere gidiyor. Bence bu olmamalı. Herkes bağlı olmuş olduğu yerde okula gitmeli.

-Kalite mi düştü? 

Kesinlikle... Kalite arayışı var, bir de zaman çocuklar için çok önemli. Zaman çocuklar için çok önemli. Sabah ezan okunur okunmaz çıkıyorlar yollara, derslere uykulu giriyorlar...

-Peki seçim toto dersek ne dersiniz?

O konuda il başkanımız 6 vekil çıkaracağız diyor ve çok inanarak söylüyor. Bende elbette 6 vekil çıkaracağımıza inanıyorum ve il başkanımıza, il örgütümüze, ilçe örgütümüze, kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza güveniyorum.

-Çok teşekkür ediyor ve başarılar diliyoruz sayın vekilim…