Türkiye’de en çok değiştirilen yasaların başında sosyal güvenlik yasaları olduğunu sanıyorum.
Üstüne üstlük birde ardı ardına gelen genelge ve yönetmelikler işin uzmanları tarafından bile mevzuatı takip edilemez duruma getirmiştir.
Birde evrensel hukuk ilkesi olan kanunların geriye işlemez ilkesi ne yazık ki sosyal güvenlik kurumunca hiçe sayılmaktadır.
Kendilerine ait veya ortak olunan işyerinde 4/a kapsamında (eski ifade ile sigortalı) sigorta bildiriminin yapılıp yapılamayacağı hususu 2008 yılından bu yana üç kez değişikliğe uğramıştır. Her seferinde de geriye doğru yasa işletilerek insanların emeklilikleri bile iptal edilmiştir.
Düzenlemenin serüveni
2008’den önce SSK ve Bağ-Kur ayrı kurumlar ve kanunları da ayrı olunca bir işi aynı anda hem SSK’lı hem de Bağ-Kurlu çalışması olduğu durumlarda (şirket ortağı gibi) önce hangisine başlamışsa bu sigortayı devam edebiliyordu.
Bu durum 01.03.2011 tarihine kadar devam etti. Bu tarihte yapılan bir yasal düzenleme ile 4/a sigortalılığı (eski SSK) 4/b (eski Bağ-Kur) sigortalılığına üstün kabul edildi. Yani kişi aynı anda 4/a’lı ve 4/b’li sayılmasını gerektirecek çalışmasının varlığı halinde, 4/a sigortalılığı geçerli sayılıyordu.
Ancak aynı yasa ile bir sınırlama getirildi. 4/b (Bağ-Kur) kapsamında sigortalı sayılanlar kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinde 4/a kapsamında sigortalı olamıyorlar.
Bu durumda çok önemli olan konu şu;
2008 sonrası şirket ortaklığı nedeniyle 4/b kapsamında sigortalı olanlar ortak oldukları şirketlerde 4/a kapsamında sigortalı olamazlar. Ayrıca 4/a kapsamında çalışırken bir şirkete ortak olanlar 4/a’dan, 4/b’ye geçmek zorundadırlar.
Bu konu eşitlik ilkesine aykırı olduğu iddiasıyla anayasa mahkemesine taşınmıştır. Anayasa mahkemesi konuya ilişkin verdiği kararda;
Konunun incelendiği, 4/b kapsamındaki sigortalının 4/a kapsamındaki sigortalılık statüsüne girebilmek için kendisine ait veya ortağı olduğu işyerinde gerçek durumu yansıtmayan hizmet akdi yapmalarına, dolayısıyla haksız menfaat teminlerine engel olmak amacıyla öngörüldüğü, kişilerin sigortalılık statüsünü ortadan kaldıran bir nitelik taşımadığı, kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında öngörülen kuralın sosyal güvenlik hakkını ihlal eden bir yönü bulunmadığı, anayasanın eşitlik ilkesine de aykırı olmadığına karar vermiştir.
Bu nedenle SGK ortağı olduğu işyerinden 4/a kapsamında sigortalı bildirildiği veya sonradan ortak olduğu işyerinde 4/a sigortalılığını devam ettirdiği tespit edilenlerin 4/a kapsamındaki sigortalılığı iptal ediliyor.
Bu gibi durumlar genellikle emekliliğe başvuru anında ortaya çıkıyor. O aşamada şok yaşamamak için bu durumda olanların sigortalılıklarını gözden geçirmesini öneririz.