Fransa’nın Strasbourg şehrindeki kongrede Avrupalı üyelerin ülkemize yönelik eleştirilerine cevap veren Başkan Doğan” hükümetimiz, Türk milletinin demokratik yaşama haklarına karşı tehdit olan terör örgütleriyle ilgili her türlü tedbiri almakla yükümlüdür. Bunu yapmakta her ülkenin olduğu gibi bizim de en doğal hakkımızdır. Ülkemiz, PKK, KCK, FETÖ gibi terör örgütlerine karşı her türlü tedbiri kararlılıkla almaktadır. Olağanüstü hal uygulaması ve yapılan bazı işlemler sadece terörle ilgili mücadele içindir ve tamamen zorunluluktan kaynaklanmaktadır.

KANUNLARA UYGUN

Bu uygulamalar anayasamız, yasalarımız ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülükler doğrultusunda yapılmaktadır. Yapılan her uygulama hukuka uygundur. Türkiye’de 1397 belediye başkanı var. Görevden uzaklaştırılanların sayısı ise  30’u geçmiyor. Bunlar da  OHAL kanunlarına göre görevden uzaklaştırılmışlardır. Sadece bir partiye ait belediye başkanlarının görevden alındığı da tamamen yanlıştır. Hem iktidar partisine hem de muhalefet partisine mensup belediye başkanları görevden alınmıştır.

SEÇİLMESİ SUÇ İŞLEMESİNİ GEREKTİRMEZ

Bir belediye başkanının secimle iş basına gelmesi, kanunlara karşı gelmesini, suç işlemesini gerektirmez. İster belediye başkanı, ister hâkim, isterse basın yayın organı, kim olursa olsun her demokratik ülkede kanun önünde eşittir. Terör örgütleriyle işbirliği yapan, işbirliği içerisine giren, Avrupa’nın da kabul ettiği PKK’ya ya da FETÖ terör örgütüne karşı yardım yapan bir belediye başkanının  görevden uzaklaştırılması kadar doğru bir karar olamaz.

TEÖRE DESTEK OLUYORLAR

Görevden alınmaların yaşandığı bazı belediyelerde, belediye başkanlarının belediyede çalışan terör örgütü personelleri tarafından sözde  mahkemelerde yargılandığını biliyor musunuz.  Ayrıca yine terör örgütünün gençlik yapılanmasının kendi büyükşehir belediye başkanını gözaltına alıp, daha sonra kendi partilerinin görüşmeleriyle serbest bırakıldığından haberiniz var mı? Biz çok iyi biliyoruz ki, görevden alınan başkanlar, belediyedeki hiçbir işi kendi iradeleriyle yapamıyorlar. Tüm iş ve işlemler, terör örgütü tarafından verilen emirler doğrultusunda yapılmaktaydı. Sayın kongre üyeleri, sizlere sormak isterim; devletin hukuki yollardan görevden aldığı belediye başkanları hakkında Ankara’ya gidip araştırmalar yapıyorsunuz. Peki neden terör örgütünün ölüm tehditleriyle yetkilerini elinden aldığı belediye başkanlarıyla ilgili araştırmalar yapmıyorsunuz. Devlet, belediye başkanlarının siyasi iradesinin kalmadığı ve başkanların sadece terör örgütünün ölüm tehditlerinden korktuğu için aldığı emirler doğrultusunda hareket edenler için bunu yapmaktadır. Bunu yapmak en doğal hakkıdır. Devletimiz, bunu demokrasi için, halkı için yapmaktadır” şekline konuştu.  

ROMANLAR İLE İLGİLİ KONUŞTU

Parlamentodaki konuşmasında Romanlar konusuna da değinen Başkan Doğan, “ ülkemizdeki Romanlara bakış açımız, Romanların da  birinci sınıf vatandaş olarak bulundukları yerde en güzel şartlarda yaşama hakkına sahip olma anlayışıdır. Bizim şehrimizde 20 bin civarında Roman vatandaşımız yaşıyor. Biz, biryandan onların yaşam koşullarını iyileştirmeye çalışırken asıl önemli konu olan eğitimlerine de ağırlık veriyoruz. Çocukların okula gitmesi için çalışıyoruz.  Etüt sınıfları, bilgi evleri açıyoruz, onları spora ve pozitif faaliyetlere yönlendiriyoruz. Belediyemiz tarafından açılan meslek edindirme kurslarımızda bu vatandaşlarımıza meslek edindiriyoruz ve iş buluyoruz. Şuanda bizim belediyemizde 300 Roman kardeşimiz çalışıyor.  Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 yıl önce Roman açılımıyla başlattığı bu çalışmalar,  ülkemizde çok iyi aşamalar geldi. Bu işin sırrı sevmektedir. Çünkü onlar bizim arkadaşlarımız, dostlarımız ve vatandaşlarımızdır” dedi.

Haber: Veysel Kavrayan