Bu konuda binlerce örnek vermek mümkündür nesilleri dikkate aldığımızda.
Şöyle bir etrafıma bakıyorum da çocukluğumda, gençliğimde ve hatta olgunluk çağımda olmayan o kadar şey var ki… Saymakla bitmez..1950 yılında Hendek’te ilkokula giderken öğretmenimiz bizi sınıf olarak belediyenin itfaiye arabasının olduğu yere götürmüştü. Oradaki telefonu eline alıp “Çocuklar buna telefon denilir” dedi. Sonra içimizden birine kasaba içinde bir yere telefon ettirdi. İnanmayacaksınız telefon numarası 3 veya 5 gibi tek haneli bir rakamdı. Demek ki kasabada on kadar yerde, herhalde kaymakamlık, adliye, karakol gibi resmi dairelerde telefon vardı. 1957 veya 1958 olacak,İzmit’te arkadaşlarla gezerken içimizden biri “Bu evde telefon var” diyerek bir evi bize göstermişti. Bugün gibi hatırlıyorum. Günümüzde ilkokul çocuklarının ellerinde bile cep telefonlarını görünce gel de “Dünyaya erken gelmişiz “ deme…
Şimdi bir başka zaman dilimine gidelim. Bu durumda “İyi ki dünyaya daha erken gelmemişim” diyeceksiniz. Ben kendimi örnek vereyim. Tarih kitapları ve seyahatnameleri her okuduğumda “İyi ki yıllar sonra 1944 de doğmuşum, daha erken doğmamışım” diyorum. Benim dünyaya gelmemden yıllar öncesine gittiğimde salgın hastalıklar, harpler, iç savaşlar var. Her an ve her yerde ölüm korkusu hissediliyor. Kanun-nizam yok, çaresizlik kol geziyor. Örneğin kuduz aşısı yok, Kuduz bir hayvan tarafından ısırılan kişiyi bir yere kapatıyorlar ölmesini bekliyorlar. “İyi ki dünyaya daha erken gelmemişim” deme de göreyim.
Şimdi “Dünyaya erken gelmişiz” diyenlere bir önerim var : Yatın-kalkın doğmakta geç kalmadığınız için dua edin. Çep telefonu, bilgisayar, uçak yolculuğu vs gibi olanaklar sizi aldatmasın. Dünya kötüye gidiyor. Doğal afetler kapıda bekliyor. Bizler en kötülerini görmeyeceğiz. Ama bu sıralarda ve bundan sonra doğacaklar görecekler. “Arkadaşlardan bazıları beni “felaket tellallığı” yapmakla suçluyor ama “köy” görünüyor. A.B.D Massachusettes Teknoloji Enstitüsü uzmanlarının savına göre küresel ısınma yüzünden 2120 yılına gelindiğinde yeryüzü "yaşanabilirlik" niteliğini geniş ölçüde yitirecek. Şimdi sokaktaki adam bunun farkında değil, bu yüzden umurunda da değil. Atmosfer kirliliğinden dünyada her yıl binlerce kişinin öldüğünden haberi yok… Ozon tabaksını delen gazları salgılamaya devam edersek herkes UV-B yüzünden deri kanserine yakalanacak haber yok... Haberi olmadığından umursaması konu olmuyor. Yakın gelecekte tabiatı umursamamın cezasını yeni nesiller çekecek.
İlim insanları bu yüzden, özellikle siyasileri, karar vericileri uyarmak için kendini adeta paralıyor. Özellikle karbondioksit salınımı yüzünden siyasilere yalvarır- yakarır oldular. Kimin umurunda. Ormanlar bütün karasal karbonun yaklaşık %40'ını bünyelerinde tutarken dünyada, yılda ortalama 7,3 milyon hektar orman ortadan kayboluyor.
Günümüzü yaşıyoruz ya….Vallahi, ben bu yıllarda doğan çocuklar için endişe edip şimdiden üzülüyorum. Çünkü ben durumu biliyorum ve umursuyorum.
Kaynak:
[1]:Keleş.R.,.2013.100 soruda Çevre sorunları ve Çevre Politikası.
[2]: Anonim.2011 Universita degli studi di Napoli Federico II.Tesi di dottorato in biologia applicata.Accumulo e caratterizzazione del C organico nella lettiera e nel suolo minerale di pinete e faggete
[3]:Anonim. 2010.Fondazione Gas Natural.Foreste e ciclo del carbonio in italia: Come mitigare il cambiamento climatico.1.Edizione 2010. Barcelona-Espana