Birkaç hafta önce bir araya geldiğimiz eğitim kökenli arkadaşlarla eğitimin birinci kademesi olan ilk dört yıl içindeki beden eğitimi derslerini konuştuk.
Bu dönemde beden eğitimi ve spor dersi var ancak bu dersler sınıf öğretmenleri tarafından yaptırılıyor!
Sınıf Öğretmenliği alanında yetişen öğrenciler, eğitimleri içinde yer alan bazı spor kültürü ve beden eğitimi derslerinden edindikleri bilgi ve deneyimlerle bu dersleri götürmeye çalışıyorlar. Burada ciddi bir sorun bulunmaktadır. Sınıf öğretmenliği bölümünde bu dersler kimler tarafından yönetilmektedir? Bu önemli bir sorudur ve bu soruya doğru isimli cevaplar bulmak zorundayız.
Geçmiş orta öğretim yaşamında herhangi bir sporla uğraşmamış, en azından hareket keyfi tatmamış bir yükseköğretim öğrencisinin, temel eğitimin ilk dört yılındaki beden eğitimi ve spor derslerini aldığı birkaç dersle yürütmesi kolay değildir. Bu dönem ve daha geride kalan birkaç yıl, harekete ve spora başlamanın en önemli yıllarıdır. O yaşlarda harekete ve spora alışmayan bir jenerasyondan daha sonraki yıllarda onların başarılı sporcuları olmasını beklemek hayalden öteye gitmez.
Yukarıdaki sebeplerden dolayı, okul öncesi ve temel eğitimin ilk dönemine ayrıca ehemmiyet vermek gereklidir. Bu derslere beden eğitimi ve spor öğretmenleri girmelidir. Bu bölümü seçen öğrencilere o dönemin daha spesifik olan bilgi ve tecrübeleri öğretilmelidir.
Buraya kadar her şey iyi gidiyor gibi değil mi? İşin aslı öyle değil. Eğitimden gelen bir arkadaşım, o dönemde derse giren öğretmenlerin bazı oyun ve eğitsel oyun açılarından eğitildikleri ve onların o derslerdeki çabalarının yeterli olacağını belirtti…
Bu derslerde yalnızca oyun yeterli olabilir mi? Mümkün değildir. O yaş grubuna yönelik özel hareket ihtiyaçlarının karşılanmasında özel eğitim almış eğiticilerin bulunması gereklidir. Evet, oyun her yaş için çok gerekli bir ihtiyaç olmakla beraber o dönemlere ilişkin özel hazırlanmış ders planlarının uygulamaya konması gereklidir.
Bu döneme özel beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin görevlendirilmesi aynı zamanda bir istihdam konusudur. Bu sınıflar için bu eğiticilerin görevlendirilmeleri aynı zamanda sosyal bir problemin zararlarını hafifletecektir.
Hareket ihtiyacı her yaş için geçerlidir. Çocukken, eğitimde iken bu ihtiyaçlar giderilmediği takdirde ileride onlardan canlı ve dinamik bir nesil oluşmasını istemek hayalden öteye gitmez. Hatta milli takımlarımız için aradığımız sporcu olmalarını beklemek ancak rüyalardan medet ummakla kalabilir.
Bu nedenledir, hem spor hem de eğitim yöneticileri konuyu tekrar masaya yatırmalıdırlar. Geleceğe yatırım, çocuklara verilen hareket ve spor imkânları ile doğrudan ilişkilidir. İlgililerimize önemle duyurulur…