Türk Sağlık Sen Şube Başkanı, Türkiye Kamu Sen Denetleme Kurulu Üyesi, Ömer Çeker, Gebze İlçe Temsilcisi Kadriye Levent, Gebze Fatih Devlet Hastanesi Baş Temsilcisi Abdurrahman Pınar, Temsilci Hülya Altay, Darıca Farabi Eğitim Araştırma Hastanesi Baş Temsilcisi Zafer Kurt ve sendika üyelerinin katılımı ile hastane poliklinikler önünde basın açıklaması yaptı.

“Sağlık hizmeti ekip işidir”

Çeker yaptığı açıklamada; “Değerli basın mensupları, sayın sağlık çalışanları. 15 Eylül 2020 tarihli verilere göre Covid virüsünün bulaşması neticesinde 107 Kahraman sağlık çalışanı can verdi. 40 bin sağlık çalışanı hasta oldu.  Vefat edenlere Allah’tan rahmet hasta arkadaşlarımıza acil şifalar diliyoruz.  Sağlık hizmeti ekip işidir, hizmetlisi, şoförü, memuru, ebesi, hemşiresi, doktoru, Röntgen teknisyeni,  Anestezi teknisyeni, Laborantı, temizlik personeli, güvenliği ile bir ekiptir. Ekip de bir kişi eksik olduğu zaman sağlık hizmetinin sunulması mümkün değildir” dedi.

“Ekonomik beklentileri yok”

Çeker, “Covid salgını başladığı günden itibaren sağlık kurumlarında görev yapan tüm ekip personeli ölümle hayat arasında ince çizgi de, sağlıklarını kaybetmiş vatandaşlarımızın eski sağlıklarına tekrar kavuşmaları için gece gündüz demeden sağlıklarını riske atarak hiçbir ekonomik beklenti içerisinde olmadan vatandaşımıza sağlık hizmeti vermeye devam etmektedir. Tam bu süreçte Sağlık Bakanı kamu oyunun önüne çıkarak ‘Sağlık çalışanlarının hakkı ödenmez dedi” sağlık çalışanlarının Ek ödemeleri yüzde yüz tavandan ödenecek’ dedi. Bu söylem sonrası Sağlık Çalışanlarına ödenen döner sermaye gündemden hiç düşmedi. Bazen televizyon ekranlarından öyle rakamlar açıklandı ki işin aslını sağlık çalışanları anne, babalarına, eşlerine izah edemediler” ifadelerini kullandı.

“Şehir efsanesine döndü”

Başkan Çeker açıklamasının devamında; “Sağlık çalışanlarının nerdeyse maaşları kadar döner sermaye aldığı şehir efsanesi haline geldi. Salgınla birlikte televizyon kanalları günlerce sağlık çalışanlarının tavandan yüzde 100 Ek Ödeme alacağını ana haber bültenlerine taşıdı.Ama yapılan haberlerin hiç biri gerçeği yansıtmıyordu.

Gerçekten de sağlık çalışanlarının hakkı ödenmedi. Sağlık ekibini oluşturan personelin büyük bir çoğunluğu Yüzde 100 Ek ödemeden faydalanamadı. Yapılan işin yanlış olduğunu çalışma barışına olumsuz etkileri olacağını çalışanlar arasında da huzursuzluk oluşmasına sebebiyet vereceğini sendika olarak her platformda dile getirdik.

Çalışanların temsilcisi ve sesi olarak Sağlık Bakanlığına haksızlıkların giderilmesi için sayısız müracaat da bulunduk. Basın açıklamaları yaptık.  Bakanlık müracaatları görmezden, çalışanların sesini duymazdan geldi. Haksız uygulamanın olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmak için her hangi bir gayret içerisinde olmadı.  

Sağlık Bakanlığı yapmış olduğu usulsüz ve haksız uygulamanın dozunu artırarak ikinci kez sağlık çalışanlarına ağustos dan geçerli olmak üzere üç ay Ek ödemeleri yüzde 100 tavandan ödeyeceğini kamu oyuna açıkladı” ifadelerini kullandı.

“Yüzde yüz tavandan ödenmedi”

“Kamuoyuna iyi gözükmeye çalışan Sağlık Bakanlığı haksız uygulamalarını derinleştirerek artırdı” diyen Çeker, “Covidli hastalara hizmet verenlerin dışında hiçbir personele Ek ödemeyi yüzde 100 tavandan ödemedi. Dolaylı yoldan Covidli hastalara hizmet veren personele hizmet verdiği oranda da Ek ödeme ödemedi. Ödemiyor da.  Sözün özü Sağlık Bakanlığı kamuoyuna iyi gözüktü, ama çalışanlara adil olamadı.  Ünlü edebiyatçı Victor Hugo, ‘İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır” demek suretiyle Sağlık Bakanlığı’nın bu günkü tutum ve davranışını yüz yılar öncesinden ifade etmiştir. Sağlık çalışanlarına her zaman olduğu gibi bir darbede yetkili fakat etkisiz sarı sendikada tarafından vurulmuştur.

4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları KanundaKurum İdari Kurullarının Çalışma Usul ve Esasları düzenlenmiş olup   

Madde 6-  Kurul; “Nisan ve Ekim aylarında olmak üzere kamu işveren vekili tarafından tespit edilecek yer, gün ve saatte yılda iki kez toplanır” demektedir.  2020 yılı içerisinde Sağlık Bakanlığı ile yetkili ama etkisiz (Sarı Sendika) İki kez toplanmış olan kurulda tüm çalışanlara yüzde 100 tavandan Ek ödeme verilmediği hakkındaki sorun gündeme getirilmemiştir.  Bakanlığının olumsuz tutumuna her zaman olduğu gibi sarı sendika çanak tutmuştur.  Türk Sağlık Sen olarak Ek ödemenin sağlık çalışanlarının beklentilerini karşılamaktan çok uzak olduğunu defalarca ifade ettik. Bu konuda alanlara çıkarak özel hizmet tazminatlarını artırarak maaşa zam şeklinde tek ödemenin tek çare olduğunu ifade ettik” diye konuştu

“Çalışanlar için kabul edilemez”

Çeker, “İkinci tavandan ek ödeme düzenlemesi ile maalesef yine haklı çıktık. Çalışanların beklentisini karşılamaktan fersah fersah uzak olan bu düzenleme adaletsizliği, kapsamı kısacası her şeyiyle çalışanlar için kabul edilemezdir.  Söz konusu düzenlemede Covidli hastaya direkt hizmet edenler bile kapsam dışı bırakılmışlardır.

Örneğin covidli Hastayı taşıyan şoförler, covidli hastanın kanının tahlilini yapan laborantlar, Röntgenini görüntüleyen Röntgen teknisyeni ve bazı meslek mensupları sanki pandemi ile hiç alakaları yokmuş gibi bir muameleye maruz kalmışlardır” dedi.

“Bakanlığa başvuru yapıldı”

Ömer Çeker açıklamasının son bölümünde; “Sendikamız tarafından ‘COVID-19 pandemisi nedeniyle sağlık tesislerinde ek ödeme yapılmasına ilişkin usul ve esaslar’ konulu yazı ile Sağlık Bakanlığı’na bir başvuru yapıldı.  Yapılan başvuruda söz konusu düzenleme ile ilgili belirlenen kriterlerin kısıtlayıcı nitelikte olduğu, hizmet üretirken covid-19 hastaları ile temas eden çalışanların kapsam dışında tutulduğuna dikkat çekildi. COVID-19 pandemisinde aktif mücadele eden tüm personelin verdikleri hizmetlerin karşılığını hakkaniyet, eşitlik ve çalışma barışı ilkeleri doğrultusunda almasını mümkün kılan yeni bir düzenleme ile belirlenmesi istendi. Sağlık hizmetleri, genel idari hizmetler, teknik hizmetler ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı personelleri açısından eşitlik, hakkaniyet, çalışma barışı ilkeleri doğrultusunda gereğinin yapılması talep edildi. 

Bu taleplerimiz çalışanların mağduriyetlerinin giderilmesi içindir.  Fedakar sağlık çalışanlarının emeklerinin zayi edilmemesi, haksızlıkların sonlandırılması içindir. Bakanlık bu konuda mutlaka adım atmalıdır. Usul ve esasları yeniden belirleyerek çalışanların mağdur olmadığı geçmiş haklarını da koruyan bir düzenlemeyi hayata geçirmelidir. Geldiğimiz noktada Sağlık çalışanları kamuda en düşük maaşı alan kesimdir. Çalışanların beklentisini karşılamak için yapılacak şey ise basittir. Sağlık kurumlarında görev yapan çalışanların özel hizmet tazminatlarını artırarak maaşlarda kalıcı şekilde iyileştirme (zam) yapmalıdır. Hepinize Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum” ifadelerine yer verdi.