“cennet anaların ayağının altındadır”… (Nesâî, Cihad, 6)
Bu hadisin ifadesi bu güne kadar hep yanlış yorumlana gelmiştir.
Yada çıkarcılar işlerine geldiği gibi yorumlama yolunu seçmişler ve kadınlarımızın inanç duygularını acımasızca sömürmüşlerdir.
Hadisi doğru anlamak gerekirse bana göre bu hadis; bütün anaların cennete gideceğini değil, evlatların analarına göstermeleri gereken saygıyı işaret etmektedir.
Günümüzde “din sömürüsü” en üst düzeyde yapılmakta olup, “bunlar insanı dinden ederler” bezginliğini yaşatmaktadırlar.
Dünyamızın yarısı olan kadınlarımız…
Bizim kadınlarımız…
Kurtuluş savaşımızın cephe gerisindeki kahraman savaşçıları…
Haksızlığa karşı direnen…
Sömürüye boyun eğmeyen…
Evini çekip çeviren…
Çocuğuna analık yapan…
Kocasına karılık yapan…
Tarlada ırgat…
Lokantada bulaşıkçı…
Kafeteryada garson…
Partide başkan…
Mecliste vekil…
Mahkemede hâkim…
Adalette avukat…
Holdingde yönetici…
Üniversitede profesör…
Patrona sekreter…
Bankada memur…
Hastanede hemşire…
Okulda öğretmen…
Fabrikada işçi…
Apartmanda temizlikçi…
Villada hizmetçi…
Pavyonda dansöz…
Şarhoşa meze…
Bu dünyada yaşamı zindan olan emekçi kadınlarımız…
Sokak ortasında kurşunlanan, dayak yiyen, çocuk yaşta zorla evlendirilen, töreye berdel olan, taciz edilen, tecavüz edilen, boğazı kesilen, intihara sürüklenen, saçını süpürge eden KADINLARIMIZ…
Kendilerinin çıkarmadığı savaşlarda tecavüze uğrayan, aşağılanan kadınlar…
Sadece kadın oldukları için, her zaman erkeklerin bir adım gerisinden yürümek zorunda olan kadınlarımız…
Dertlerini, özlemlerini, öfkelerini, sevgilerini, her dilden ninnilere dökerek, yumuşak, uyumlu sesleri ile ruhumuza ulaşan kadınlarımız…
Birileri, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi, muhtar… Olsun diye kapı kapı dolaşarak oy toplamaya çalışan, emekleri inkâr edilemeyecek kadar çok değerli, elleri öpülesi kadınlarımız…
Bu gün, 8 Mart 2021 “Dünya emekçi kadınlar günü”…
Siz kadınlarımızın, siyasilerin gözünde ne kadar yeriniz var, bekleyip göreceğiz.
Sizi, en önemli gününüzde hangi siyasiler hatırlayacak?
Kadınlarımızın eşitimiz olması çağdaş yaşamın gereğidir.