Evet endişeliyim. Son haftalarda Ülkemde garip gelişmeler oluyor.
Anayasanın değiştirilemez denilen maddelerinde yer alan “TÜRK” kelimesi kimilerini rahatsız ediyor. Üstelik bu rahatsızlık kendilerine milliyetçi diyenler tarafından ifade ediliyor.
TÜRK Kelimesi yerine TÜRKİYE kelimesinin getirilmesi ifade ediliyor.
Bunun ne anlama geldiğini anlamak zor değil. Kafalarının arka köşelerinde federal bir yapı olduğu kuşkusuzdur.
Burada verilmek istenen mesaj DEM partisidir.
Anayasa değişikliğinde DEM partisini de yanlarına alma telaşıdır.
Ancak bunun ötesinde, federal bir Türkiye’yi uzun yıllardır kafasında geçiren ABD’nin de bir payı olduğunu unutmamak gerekir.
Bununla ilgili olarak sayın Necdet Topçuoğlu’nun Süleyman Demirel ile ilgili önemli bir anısı var.
Rahmetli Demirel bu anısında, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Harry Kissinger le yapılan bir toplantıdaki konuşmaları anlatmaktadır.
ABD Dışişleri Bakanı Kissiger “ size hiç savaşmadan toprak kazandırmayı planlıyoruz” demiş. Nasıl olacak bu iş diye sorulduğunda ise,” Kıbrıs, batı Trakya, Ermenistan, 12 adalar, Gürcistan ve Kerkük size bağlanarak büyük bir federasyon kuruyoruz” demiş.
Demirel bu söz üzerine,” bir gün bu belirttiğiniz bölgeler ayrılmak istediğinde bizden ne kadar toprak götürürler” dediğinde
ABD Dışişleri Bakanı sinirlenerek toplantıyı bitirmiştir.
İşte ABD’nin uzun yıllardır kafasında olan plan bu. MHP genel başkanının APO yu meclise davet etmesi bu büyük planın bir parçası olamaz mı?
Lafa gelince milliyetçiliği kimseye bırakmayanlar, bu büyük projenin bir parçası olmayı nasıl işlerine sindire biliyorlar.
Birilerinin Cumhurbaşkanı adayı olması için anayasa değişikliği
Gerekiyorsa, TÜRK kelimesiyle ne zorunuz var.
Anayasadaki TÜRK kelimesi yerine TÜRKİYELİ kelimesinin getirilmiş olması, DEM partisini mutlu edebilir. Değişiklik ile ilgili size destek de verilebilir.
Bundan birinin yararlanması mümkündür ama Türkiye için çok önemli sonuçlar doğurabilecek durumlar da ortaya çıkabilir.
TÜRKİYELİ kelimesinin anlamı federal bir yapıyı çağrıştırmaktadır.
Federatif bir yapıyı kabullenmek, bir anlamda ülkenin parçalanmasıdır.
Sınırlarımızın yol geçen hanına döndüğü, yabancıların ülkemizdeki sayısının milyonlarla ifade edildiği bir durumda
Federal yapının hangi sonuçları doğuracağını kestiremezsiniz.
O nedenle bu gibi konular ülkenin varlığı açısından son derece hassas konulardır.
Uzun yıllar öncesi yıllarda, Türkiye’ye dayatılan ve o dönemin yöneticileri tarafından kabul edilmeyen sistemin, bugün kabul görüyor gibi olması beni ciddi şekilde endişelendiriyor. Bilemiyorum siz ne düşünüyorsunuz?