Renault Otomobil Fabrikası'nı ziyaret eden Bakan Nihat Ergün, “Elektrikli araçlar yeni bir teknoloji, Türkiye bu konuda öncülük edebilecek bir noktadadır. Üretimde, yeni modellerde yeni teknoloji olarak bu konudaki çalışmaları destekliyoruz'' dedi.

Bakan Ergün, fabrikaya gelişinde Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar ve Oyak Renault Yönetim Komitesi tarafından karşılandı.

Fabrikayla ilgili Ergün'e brifing veren Tunalıoğlu, 1969 yılında kurulan ve iki yıl sonra üretime başlayan Oyak Renault'nun, Renault firmasının Batı Avrupa dışındaki en büyük iştiraki konumunda bulunduğunu söyledi.

Kaporta-montaj ve mekanik-şasi fabrikaları ile uluslararası bir lojistik merkezden oluşan Oyak Renault'nun, Renault Grubu'nun dünya çapında var olan 38 üretim merkezinden biri olduğunu belirten Tunalıoğlu, ''Oyak Renault, 360 bin otomobil, 450 bin motor üretim kapasitesiyle Renault'nun Batı Avrupa dışında en yüksek kapasiteye sahip üretim tesisi konumundadır'' dedi.

Tunalıoğlu, Oyak Renault'da halen ''Symbol'', ''Clio 3'' modelinin 3-5 kapılı hatchback ve ''Grand Tour'' versiyonları, ''Fluence'' ve ''Megane HB'' modellerinin yanı sıra bu modeller için motor, vites kutusu ve yürüyen aksam parçalarının üretildiğini dile getirerek, söz konusu modellerin Avustralya'dan Yeni Zelanda'ya, Fransa'dan İngiltere'ye, Tayland'dan Mısır'a, Fastan Güney Afrika'ya, Kolombiya'dan Martinik'e 100'den fazla ülkeye ihraç edildiğini bildirdi.

ELEKTRİKLİ FLUENCE

Oyak Renault'nun, ''Fluence'' modelinin elektrikli versiyonunun Bursa'da üretileceğini açıklayarak, Türkiye'ye, Oyak ile ortaklığına ve geleceğe duyduğu güveni gösterdiğine işaret eden Tunalıoğlu, şöyle konuştu:
''Herkes için sürdürülebilir ulaşım hedefi doğrultusunda, 2011 yılından itibaren eksiksiz bir sıfır salımlı elektrikli araçlar gamını seri olarak üretip, uygun fiyatlarla ticarileştirme konusunda kararlılıkla ilerliyor. Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, Renault Grubu'nun, elektrikli otomobil seri üretim hedefinin gerçekleştirilmesinde, 'Fluence Z.E' üretimiyle çok önemli ve öncü bir rol üstlendi. 'Fluence'ın elektrikli versiyonunun üretim hazırlıkları yıl sonuna dek tamamlanacak ve önümüzdeki yıl 'Fluence Z.E' Oyak Renault tarafından üretilip dünya pazarlarına ihraç edilecek. Böylelikle Oyak Renault, Türk otomotiv sanayi için yeni bir çığır açmış olacak.''

Tunalıoğlu, Renault'nun kısa süre önce İstanbul büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İstanbul Enerji A.Ş. ile ''Sıfır Salımlı İşbirliği Hazırlık Programı Anlaşması'' imzaladığını anımsatarak, bu programın, 2011 yılından itibaren üretimi gerçekleşecek elektrikli araçlar için gerekli şarj altyapısının oluşturulması, buna bağlı hizmetler ve düzenlemelerin geliştirilmesini kapsadığını vurguladı.

Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, anlaşma çerçevesinde, elektrikli Fluence'ın fabrikada hızla süren seri üretim hazırlıkları ile eş zamanlı olarak global ölçekteki elektrikli araç şarj altyapıları ve bunların işletim sistemleriyle ilgili teknolojilerin araştırılması, muhtemel elektrikli araç kullanıcı profilleri ve bunların ihtiyaçlarının tespiti, ihtiyaç duyulacak şarj altyapısı ve işletim sistemlerinin planlanması, oluşturulması, yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi konusunda çalışmalarda bulunulacağını kaydetti.

Brifingin ardından, Bakan Ergün, Oyak Renault Ar-Ge Merkezinde elektrikli Fluence prototiplerini inceleyerek, yetkililerden bilgi aldı.

Ergün, ayrıca, termik fluence üretim hatları, kaporta birleştirme hattı ile benzinli ve dizel motorların üretildiği mekanik fabrikasını da gezdi.

OYAK Renault Ar-Ge Merkezinde elektrikli Fluence prototiplerini inceleyerek, yetkililerden bilgi alan Ergün, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, bugün Bursa'da otomotiv sektörünün çok önemli iki kuruluşu olan TOFAŞ ve OYAK Renault fabrikalarına ziyaretlerde bulunduğunu söyledi.

Otomotiv sektörüyle ilgili gelişmeleri Türkiye kamuoyunun da çok yakından takip ettiğini dile getiren Ergün, sektörün son zamanlarda önem verdiği birçok yenilikle ilgili çalışmaları bulunduğunu vurguladı.

1 milyonuncu Fiat Doblo'nun üretim töreni…

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, 1 milyonuncu Fiat Doblo'nun Tofaş Türk Otomobil Fabrikaları AŞ'nin Bursa'daki fabrikasında banttan indirilmesi töreninde yaptığı konuşmada, 2000 yılında üretimine başlanan Fiat Doblo'nun bugün 1 milyonuncusunun banttan indirilmesinin ülkemizde otomotiv sektörünün gücünü açıkça gösterdiğini belirtti.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, 1 milyonuncu Fiat Doblo'nun Tofaş Türk Otomobil Fabrikaları AŞ'nin Bursa'daki fabrikasında banttan indirilmesi törenine katıldı.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Yeni Doblo'nun geliştirilmesinde ağırlıklı olarak Türk ürün geliştirme ve tasarım uzmanlarının çalışmasının sevindirici olduğunu belirterek, ''Bu durum Tofaş'ın ve yerli yan sanayinin araç geliştirme kabiliyetini de ciddi manada artırmıştır. Böylece gelecekte yeni projelerin Türkiye'ye gelme imkanı da artmıştır'' dedi.

Bakan Ergün, 2000 yılında üretimine başlanan Fiat Doblo'nun bugün 1 milyonuncusunun banttan indirilmesinin ülkemizde otomotiv sektörünün gücünü açıkça gösterdiğini belirtti.

Ergün, Türkiye'nin, dünyanın önemli otomotiv merkezlerinden biri olma yolunda ilerlediğini vurgulayarak, Tofaş'ın yeni Fiat Doblo gibi projelerle yatırımlarına ara vermeden devam etmesinden de büyük bir memnuniyet duyduklarını dile getirdi.

Tofaş'ın küresel krizin yaşandığı 2009 yılında dahi 225 milyon avro değerinde yatırım yapmayı başarmış bir şirket olduğunu hatırlatan Ergün, kriz sürecinde risk alarak ve erken davranarak yapılan böyle yatırımların orta ve uzun vadede çok karlı yatırımlar olacağını görmek ve söylemek gerektiğini ifade etti.

Yeni Fiat Dobo projesiyle yıllık üretimin, 140 bin adede ulaşacağını ve 8 yıl içinde de 6,3 milyar avro döviz girdisi sağlanacağını kaydeden Ergün, şunları kaydetti:

''Yeni aracın geliştirilmesinde ağırlıklı olarak Türk ürün geliştirme ve tasarım uzmanlarının çalışmış olmaları sevindiricidir. Zira bu durum Tofaş'ın ve yerli yan sanayinin araç geliştirme kabiliyetini de ciddi manada artırmıştır. Böylece gelecekte yeni projelerin Türkiye'ye gelme imkanı da artmıştır. Bugün üretim ve montaj konusunda dünyanın en iyi ülkelerinden birisi durumundayız. Bu vesileyle sıfır hataya yakın üretim yapan mühendis tekniker ve işçi arkadaşlarımızı kutlamak istiyorum. Gerçekten de dünyanın en kusursuz otomobilleri Türkiye'de üretilmektedir. Ancak her fırsatta dile getirdiğimiz gibi artık Türkiye'de bize gözgü yeni model ve tasarımların da daha fazla geliştirilmesinin zamanı gelmiştir.''

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, hazırlıklarını tamamladıkları, ''Otomotiv Strateji Belgesi''ni bu hafta içinde Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na göndereceklerini bildirdi.

Bakan Ergün, Fiat Doblo'nun 1 milyonuncusunun Türk Otomobil Fabrikaları A.Ş'nin (TOFAŞ) Bursa'daki fabrikasında banttan indirilmesi dolayısıyla düzenlenen törende, Türkiye'nin kendi tasarımlarını üretmesinin, yeni teknolojilere öncülük etmesinin, sadece özel sektörü değil, herkesi heyecanlandırdığını söyledi.

Özellikle otomotiv sektöründe yerli oranı yüksek bir tasarımın, iç pazarda çok daha büyük bir ilgi göreceğinden yatırımcıların bu alana odaklanmalarında fayda olduğunu ifade eden Ergün, Türkiye'nin iç pazarının orta vadede 1 milyonu aşacağını şimdiden görmek gerektiğini, gerçekten de otomotivin iç pazarda büyük gelişme gösterdiğini belirtti.

Ergün, Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip bulunduğunu, gelir düzeyinin hızla yükseldiğini, insanların orta gelir düzeyine transfer oldukça ilk almak istedikleri şeyin otomobil olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
''Dolayısıyla Türkiye, iç pazar açısından, otomobil açısından önemli bir noktadadır. Hem yeni markaların ve modellerin geliştirilmesi açısından önemlidir hem de mevcut marka ve modellerin gelişmesi açısından önemlidir. Ayrıca yeni nesil çevre dostu araç teknolojisinde öne çıkabilecek, yeni dönemin lider ülkelerinden olabilecek gücümüz de mevcuttur. Eski teknolojide öne çıkan ve geride kalan ülkeler olabilir, ancak elektrikli araçlar gibi yeni teknolojilerde bütün ülkeler henüz yolun başında sayılırlar. Türkiye bu yarışa zamanında başlayacak, hatta gerekli adımları diğer ülkelerden daha önce atabilecek güce ve imkana sahiptir. Mesela önümüzdeki süreçte otomotiv denince sadece Türkiye'de değil, dünyada ilk akla gelen şehirlerden birisi niçin Bursa olmasın?''

Ergün, bunlardan birinin elektrikli araçların üretimiyle ilgili gelişmeler olduğunu vurgulayarak, ''Hem TOFAŞ'ın hem de OYAK Renault'nun elektrikli araçla ilgili çalışmaları var. Renault, ilk defa bu yıl Fluence markasının Türkiye'de üretimine başladı. İnşallah önümüzdeki yıl da Fluence'ın elektriklisinin Türkiye'de üretilmesine başlanmış olacak'' diye konuştu.

Fluence'ın elektrikli versiyonuyla ilgili son hazırlıkları görme imkanına sahip olduğunu dile getiren Ergün, şöyle devam etti:

''Tabii onları sizinle burada paylaşma noktasında değilim. Çünkü paylaşılabilecek olsaydı zaten sizi de oraya davet edeceklerdi. Ama güzel bir noktaya gelinmiş olduğunu görmüş olduk. Fluence'nin elektrikli modelinin bütün şeklini, aksamını, pilini, motorunu, her şeyini görme imkanına sahip olduk. Onu yakın bir gelecekte bütün dünya görme imkanına, şansına sahip olacak. ''

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, elektrikli araçların yeni bir teknoloji olduğunu, henüz dünyada kimsenin bu konuda çok öne çıkmış olmadığını belirterek, ''Türkiye bu konuda öne çıkabilecek bir noktadadır. Üretimde, yeni modellerde, yeni teknoloji olarak bu konudaki çalışmaları biz de destekliyoruz'' dedi.

Ergün, bununla ilgili bazı ilave desteklere de ihtiyaç olacağını, ancak bu tür teknolojilerin ilerlemesinde kamunun ve toplumun desteklerinin çok önemli olduğunu dile getirdi.

''ELEKTRİKLİ ARAÇLAR İÇİN YENİ BİR VERGİ MODELİ''

Bu çerçevede, kamu araçlarının elektrikli araçlar olarak kullanılmasında her zaman öncülük edeceklerini vurgulayan Ergün, şunları kaydetti:

''Elektrikli araçların kullanımıyla ilgili yeni bir vergi modeli belki oluşturmak gerekecek. Bu vergi modelinin oluşturulmasında Maliye Bakanlığı ile birlikte çalışacağız. Elektrikli araç kullanımını destekleyecek bir model olması gerekecek bunun. Bunların şarj edilmesiyle ilgili şarj istasyonları konusunda özellikle yerel yönetimlerimiz, belediyelerimiz belki yeni model çalışmalar gerçekleştirecekler. Zaten onunla ilgili de bazı çalışmalar var.

Bazı kamu filolarının elektrikli araçlardan oluşturulması gibi çalışmalar olacaktır. Bu konuda elektrikli araç teknolojisinde hem araçların üretimi hem pil teknolojisinin geliştirilmesi gibi çalışmalarda Türkiye önemli bir merkez olabilecektir. Bu güce ve potansiyele sahip olduğumuzu bugünkü ziyaretlerimizde yakından görmüş olduk.''

Bakan Ergün, çalışmalarından dolayı OYAK Renault yöneticilerini ve çalışanlarını tebrik etti.