Bodrum’a gelmişken Gurur Göç ilebir söyleşi yapmak istedik.Bodrum Denizciler Kahvesi’nde bir Bodrum akşamında, Sayın Gurur Göç ve onu bizimle buluşması için getiren arkadaşlarıyla buluştuk.

Veysel Kavrayan: Sayın Göç, kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?

Gurur Göç : 1994 yılında İstanbul Bakırköy’de doğdum. Bebeklik yaşlarımda Muğla’nın Bodrum ilçesine taşınmışız. Ortaokul sıralarında basketbol oynadım. Daha sonra futbol yaşantım oldu. Futbolda küçük küçük kariyer elde etmeye başladım. Bu arada Bodrumspor, Turgutreisspor ve Fenerbahçe alt yapısında oynadım. Şuan Eskişehir Anadolu Üniversitesi Dış Ticaret bölümünde okuyorum.

Gazeteci Ataner YÜCE ve hastane arkadaşı Gurur Göç

Veysel Kavrayan: Büyük geçmiş olsun. Başınızdan bir kaza geçmiş. Bu kazadan biraz söz eder misiniz?

Gurur Göç : Motorsikletimde otururken arkadan gelen bir otomobil aniden bana çarptı. Sonra  gözlerimi hastanede açtım. Doktorlar C/4 Omurilik Felci olduğumu söylediler. Kaza sırasında sol omuzum çıkmıştı. Bel kayması sonucu sağ ayağım dört yerinden kırılmıştı. Kırıklarım yaklaşık 1.5 yıl alçıda kaldı ve doktorlar 10 yıl oturur duruma gelemeyeceğimi söylediler.

Uzman Fizik Tedavi Doktoru Hatice Ergüner

Veysel Kavrayan: Sanırım Bodrum’da Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon tedavisine devam ettiniz.Nasıl cevap verebiliyor muydu?

G.Göç : Bodrum’da yaşamam sebebiyle ister istemez ilk etapta tedavimi burada gördüm. Ancak bana göre yetersizdi. Tedavimi hızlandırmak için çeşitli hastane arayışlarına yöneldim. İnternetten ‘Romatem’le tanıştım.

Ailemle beraber Kocaeli Özel ROMATEM Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’ne gittik. Hiç unutmam çok değerli Uzman Fizik Tedavi Doktoru Hatice Ergüner’e muayene oldum. Tedavimin uzun süreceğinden dolayı hastaneye yakın bir ev tuttuk.

Fizyoterapist Gökhan Koçak

V. Kavrayan: İzmit’teki tedavi sürecinden biraz bahseder misiniz?

G.Göç : Yaklaşık olarak 2,5 yıl ailemle beraber bulunduğum İzmit’te çok iyi bir tedavi sürecinden geçtim..Fizyoterapistim Gökhan Koçak hergün benimle çok iyi ilgilendi. Adeta artık ayağa kaldırmaya başlamıştı.Bu benim için bir mucizeydi.Yavaş yavaş Volker’le serviste dolaşmaya başlamıştım. İzmit tedavimden sonra tekrar Bodrum’a göç etmek zorunda kaldık.

Gurur GÖÇ  ve dedesi

V. Kavrayan:Sayın Göç İzmit’te hatırladığım kadarıyla başta çok değerli anneniz, babanız, ablanız, anneanneniz ve dedeniz de vardı..Romatem’e getirip götürüyorlardı.

G.Göç : O günler çok güzel günlerdi. Aynı serviste tedavim sırasında sizleri de tanımış oldum.. Orada sevgili anneciğimin, ablamın ve dedemin yana yaptıklarını hiçbir zaman unutamıyacağım.

Gurur GÖÇ’ün çok sevdiği arkadaşları, Emre Sayan, Nevzat Top ve Sebahattin Zirek

V. Kavrayan: ‘Romatem’den sonra Bodrum’a döndünüz. Tedavinizi burada nasıl sürdürdünüz?

G.Göç : İzmit’teki doktorum Hatice Ergüner, bol bol denize girip yüzmemi tembih etti. Bir süre ‘ROMAMED’ adlı merkeze gittim, ancak o da kısa süre sonra kapandı. Şuan başka bir isimle hizmet veriyor. Fakat Turgutreis’te bulunan Bodrum Sağlık Vakfı’nın havuzuna terapi için gidiyorum. Bunun yanı sıra her zaman yanımda olan ve büyük desteklerini gördüğüm arkadaşlarım Emre Sayan, Nevzat Top ve Sebahattin Zirek’in yardımlarıyla denize giderek, su terapisi görüyorum.

V. Kavrayan:Sizi şuan çok iyi gördüm. ‘Romatem’den almış olduğunuz tedaviden son derece memnun kaldığınızı belirttiniz. Tekrar İzmit’te tedavi olmayı düşünüyor musunuz?

G.Göç : Evet çok memnun kaldım. Elbette ki önümüzdeki Sonbaharda tekrar gitmeyi düşünüyorum. Çünkü bu hastalık tedavi açısından süreklilik arz ediyor. Kasların devamlı çalıştırılması gerekiyor. Yoksa ihmale gelmiyor, hemen eski duruma dönüyor.

Gurur Göç, çok sevdiği ablasıyla

Veysel Kavrayan: Sizinle bir ara sohbetimizde, Türkiye’deki doktorların en az 10 oturur hale gelemeyeceğinizi söylediklerini belirttiniz. Bunu neye göre söylediklerini hatırlıyor musunuz?

G.Göç : Maalesef böyle bir şeyle karşılaştım. Oysa ki kişinin psikolojik durumuna ve azmine bakmadan konuşuyor ve yorum yapıyorlar. Oysaki ben insanda limite karşıyım. Şayet moraliniz yüksek yada azimliyseniz yapamayacağınız şey yoktur. Ben kendi limitlerimi hep kendim belirlerim. Hatta bir konferans sırasında tanıştığım ve bu konuda dünya çapında ünlü  Kanadalı bir doktorun (Bu iyileşme sonucuna 15 yılda mı geldiniz?) sorusuna (hayır 5 yıllık çalışmam ve tedavim sonucunda geldim) dediğimde çok şaşırdığını ve bunun imkansız olduğunu söyledi ve benim bu azmimi görüp Kanada’ya davet etti. Çok yüksek rakamlardan dolayı gidemedim.

Gurur GÖÇ bir konferansta öğretim üyeleriyle birlikte

V. Kavrayan:Rahatsızlığınızla ilgili Türkiye’deki konferanslara davet ediliyorsunuz. Bu konuyu biraz açabilir misiniz?

G.Göç : Evet gittiğim konferanslarda söyleşilere katılarak hastalığım ve iyileşme sürecimle ilgili bilgi veriyorum. Mesela Aydın Üniversitesi, Bodrum TED Koleji ve İstanbul’da Omur İlik Felci kongresi. Hatta bir konferanstaki anımı sizlerle paylaşmak isterim. İstanbul’da gazetecilerden biri en çok istediğim hayalimi sordu. Ben de en çok ayak seslerimi özlediğimi söyleyince gazeteci çok heyecanlandı ve duygulandı.

V. Kavrayan:Konferanslardan oldukça davetler aldığınızı ifade ettiniz. Ve kendi yaşam hikayenizle ilgili bir kitabınızın çıkacağından bahsettiniz. Biraz bundan da söz eder misiniz?

G.Göç : Önümüzdeki Eylül ayında Ankara KARİNA Yayınevi’nden ‘Erken Gördüm Hayatı’ adlı ilk kitabım çıkacak. Bu kitaptan sonra, Aşk, Sağlık ve Hayattan önemli sözlerin içerdiği ikinci kitabım olan ‘Aforizma’yı hazırlayacağım. Eylül ayında kitabımın tanıtımının yansıra üniversitelerde çeşitli söyleşilere katılacağım.

V. Kavrayan:Bundan sonraki hayatınızda neler yapmak istiyorsunuz?

G.Göç : En büyük hayalim iyi bir oyuncu olabilmek. Sinema, Tiyatro ve TV Dizilerinde. Türkiye’de TETRAPARAJİ olanların (Belden aşağısı tutmayan felçliler) rol aldığı çalışmalar var, ancak benim gibi TETRAPARAZİ olanların ise (Boyundan aşağısı tutmayan felçliler) rol alan oyuncu yok. Turgutreis Belediye Tiyatrosu oyunculuk teklifi getirdi ve bu konuda da bir ilk olmak istiyorum.

Pırıl pırıl gözleri ve sempatik gülüşüyle insanlara hayat hikayesiyle umut aşılayan Gurur GÖÇ, 5 yılda bunları başarabiliyorsa sanırım 30’lu yaşlarında O’nu herkes iyileşmiş olarak yakından tanıyacak.

Gurur GÖÇ, SHOV TV’ye röportaj verirken

V. Kavrayan: Sayın Göç, sizin medyatik yönününüz de olduğunu biliyoruz.

G.Göç : Hayır hayır buna medyatik yönüm olduğunu söylemek biraz abartılı olur..Benim amacım tüm Omurilik Hastalarına destek ve örnek olmak. Shov TV’den arkadaşlar benimle ilgilendiler..Buradan kendilerine teşekkür ederim.

V. Kavrayan: Ataner Yüce ile beraber gerçekleştirdiğimiz söyleşiden dolayı Gurur GÖÇ’e vermiş olduğu söyleşiden dolayı çok teşekkür ediyoruz.

G.Göç : İstanbul’dan kalkıp buralara kadar gelip beni bulduğunuz için ben size çok teşekkür ediyorum. İzmit'teki tedavim sırasında bana her zaman yardımcı olan gazeteci abim UHA Haber Ajansı'ndan Ataner Yüce'ye ve bu söyleşiyi gerçekleştiren gazeteci Veysel Kavrayan'a teşekkürlerimi bildiririm.

                                                              ‘Acı yoksa, zafer de yok!’ Gurur GÖÇ

SÖYLEŞİ: Veysel KAVRAYAN

                Eğitimci, yazar, gazeteci

                veyselkavrayan@gmail.com