Önceki yüzyıllarda olduğu gibi yirminci yüzyılda da katliamlar az olmamıştır. Ermenilerin modern Türkiye'de, şimdiki İran'da ve Kafkasya'da yaptıkları katliamlar ise yirminci yüzyılda gerçekleştirilmiş en acımasız katliamları sırasındadır. Kanunsuz kurulan silahlı Ermeni birliklerinin sadece Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı topraklarında Türk-Müslüman ahaliye karşı yaptıkları katliamlarda özel amansızlıqlarla katledilen Türk-Müslüman nüfusu yirminci yüzyılda amaçlı şekilde kitle imha edilen insanların ortak sayısından fazladır. Fakat eski Azerbaycan topraklarında kurulan şimdiki Ermenistan topraklarında ve bu devletin işgal ettiği Azerbaycan topraklarında bu katliamlar devam etmektedir. Fakat Ermeni Vandallar günümüzde sahip oldukları ülkede ve işgal ettikleri Azerbaycan topraklarında soykırımına maruz koymaya insan bulamıyorlar. Çünkü Ermenistan artık mono-etnik ülkedir, orada daha ancak Ermeniler yaşıyor. Şimdi ise sadece, bu soykırımı doğası ve tarihi kültürü kapsamaktadır. Kısacası, Ermeni xisletinden doğan gelenekler: soykırımından vandalizme uzanan yol devam ediyor.Harabeye çevrilmiş tarihi anıtlar, camiler, mezarlıklar, harap edilmiş şehir ve köyler ... Azerbaycan'ın Ermeni silahlı birlikleri tarafından işgal edilmiş topraklarında saldırının izlerine her adımda rastlamak mümkündür.Ayrıca, geçtiğimiz dönemde işgal altında tutulan Azerbaycan topraklarının orman florası doğranaraq yok edildi. Çaylar ve kapalı su kaynaklarına on bin tonlarca radyoaktif atıklar akıtılıp, topraklarımız nükleer atıklarının mezarlığına dönüşmüştür. Altın, bakır ve diğer demir dışı metallerden oluşan madenler vahşice talan edildi. Mineral sular başka isimlerle qaplaşdırılaraq satışa çıkarılıyor.

AZERTAC'a sunulan fotoğraflarda Ermenilerin işgal altında bulundurdukları topraklarımızda yaptıkları vahşilikler açıkca görülmektedir. Bu fotoğraflar Azerbaycan'ın işgal olunmuş çeşitli bölgelerinde - Dağlık Karabağ, Sederek ilçesinin Kerki köyünde, Zengilan ilçesinin Memmedbeyli köyünde, Laçin ve Kelbecer ilçelerinde, Cebrayıl ilçesinin Xələfli ve Qumlaq köylerinde ve diğer yerlerde çekilmiştir. Fotoğraflarda Şuşa Kalesi'nin, Şuşa Camii'sinin, meşhur Gövher Ağa Camii'nin, Azerbaycan mezarlıklarının, Erivan şehri yakınlarındaki Ağdede Mezarlığı'nın şuanki durumu da dahil olmak üzere, Ağdam'daki Çay Evi'nin, Taş Anıt'ın önceki ve şuanki manzarısı yansıtılmıştır.

Bakınız, bunlar kendini dünyaya mazlum gibi tanıtmaya çalışan Ermenilerin vahşilikleri.

Fotoğraflarda: Esgeran Kalesi (1-4), Şuşa Camii (5-14), Gövher Ağa Camii (15-20), Azerbaycan mezarlıkları (21-26), Sederek ilçesinin Kerki Köyü (27-33), Zengilan ilçesinin Memmedbeyli köyü ( 34-39), Laçın ilçesi (40-52), Kelbecer ilçesi (53-55), Cebrayıl ilçesinin Xələfli köyü (56-59), Cebrayıl ilçesinin Qumlaq köyü (60-66), Ağdede Mezarlığı (Erivan şehri yakınlarındaki) (67 -118), Ağdam Çay Evi (119-120), Taş Anıt (121-124).

Konunun devamı olarak daha bir olguyu kaydetmekle bir daha Ermeni xisletinin yarattığı beşeri belalar konusunda okuyucular hayal kurmak istiyorum. Ermeni xisletinden doğan gelenekler: soykırımından vandalizme götüren yolun esas kurucusu sahte "Büyük Ermenistan" ideolojisidir. Oysa, sahte iddialar temelinde ortaya çıkan bu ideoloji Ermenistan halkı da dahil olmak üzere dünya Ermenilerini de yönetmiş barındırıyor. Ki bu iğrenç iddia Ermenistan-Azerbaycan, Dağlık Karabağ sorununun barış yoluyla çözümüne, Türkiye ile ilişkilerin kurulmasına, Gürcistan ile eşit ikili ilişkilerin oluşmasına izin vermez.

Şimdi ise "Büyük Ermenistan" ideolojisinin bir parçası olan Ermeni terörizmi hakkındabirkaç tarihi olguya başvuralım:Ermeni terörizmi Ermenilerin kendi temsilcilerini de es geçmemiştir. Ermeni terör örgütlerine maddi yardımda bulunmayı red ettikleri, aynı zamanda Ermeni milliyetçilerinin bölücülük faaliyetlerine ve silahlı cinayetlerine karşı geldikleri için; 1903'de banker Camgarov Moskova'da, 1907'de halı tüccarı Tavşancyan New York'ta, 1908'de devrimci yazar Arpiar Arpiaryan Kahire'de, 1914'de Amayak Aramyan; 1915 yılında ise Mkrtich Artunyan ve Vage İhsan (Esayan) Türkiye'de Ermeni teröristleri tarafından vahşice katledilmişlerdir. 27 Ekim 1999'da Ermenistan Parlamentosu'na yapılan saldırı da dahil olmak üzere bu listeyi daha da kabartmak mümkündür. Günümüzde dünyaca ünlü şarkıcı ve diplomat Charles Aznavour, araştırmacı Christopher Gann, politikacı Paruyr Hayrikyan, Moldova'nın Parlamenter Savunucusu (Ombudsman) Aurelia Grigoriu ve başkaları Ermeni terörünün tehditleri ile yüzleşmişlerdir.Bazı araştırmacılar esaslandırır ki, Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink'in qetlinin sifarişçisi işte "Büyük Ermenistan" ideolojisidir.

PS Büyük tanrı hepimiz - dahil olmak üzere, Azerbaycan, Türkiye ve İran'ı daha vahim bir soykırımı tehlikesinden, ömrü çoktan geçse de hala kullanılan "Metsamor" Atom Elektrik İstasyonu belasından korusun. İkili standartlarla yönetilen dünya birliği ise "Metsamor" AES meselesine hala göz yumuyor’’ dedi.

Dr. Sabir Şahtaxtı, AzerTAC-ın Türkiye büro başkanı bunları bildirmiştir.

Haber: Veysel Kavrayan

Eğitimci-Gazeteci-Yazar

veyselkavrayan@gmail.com