Sporcu kenti Kocaeli'de, Türkiye'ye model olacak çalışmalar yapıldığını kaydeden Aydın, en az 10 spor federasyonunun başkanlığına kentimizden isimler gelmesi gerektiğini ve aynı zamanda Amatör Spor Konfederasyonu Başkanı'da bu ilden çıkmalı diye vurguluyor. Amatör spor kulüplerine malzeme yardımının devam edip etmeyeceği konusundan, bölge müdürlüğünün kentimize gelme durumu olup olmadığına kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulunan Aydın, kadınlara ve engellilere yönelik yaptıkları çalışmalardan da ilk kez gazetemize bahsetti.

 -Murat Aydın kimdir?

1971 Sakarya doğumluyum. evli ve biri kız, biri erkek 2 evladım var. Yıllarca Gebze'de ikamet eden, basketbolla uğraştım, her kanadında oldum. Basketbola Sakarya'da başladım. Babamızın işi gereği Tavşancıl'a taşındık. Burada yaklaşık 3 yıl boyunca futbol oynadım. Ondan sonra Gebze'de basketbola daha sonra da Türkiye'nin değişik kulüplerinde basketbolla spor hayatımızı devam ettirirken bir kulüp yöneticiliği ve kulüp başkanlığı yaptım. Son olarak Şekerpınar Belediye Spor Kulübü'nde yöneticilik yaparken federasyon başkanlığı noktasında göreve geldik. 2008'den beridir de bu kurumda başkanlık yapıyorum.

-Sizden önce 2 federasyon başkanıyla, Muammer Hazer ve Rafet Kırgız ile röportaj yaptık. Muammer Bey kuruluş aşamasında çok zorluk çektiklerini, şimdi sizin daha şanslı olduğunu söyledi. Rafet Bey de önerisi üzerine sizin aday gösterildiğini belirtti. Siz KASKF'ye geldiğinizde nasıl başladınız, şimdiki durum nedir?

31 yılık tarihinde önemli bir istatistik, 3 tane başkan görev yapmış. Bu demektir ki çalışma potansiyelleri, çalışma yapısı hepsi iyi şeyler yapmış ki bunun karşılığında uzun süre görev yapmışlar. Kaldı ki bizim hem kurumsal başkanımıza hem de onursal başkanımıza onların yapmış oldukları yorumların ve söylemlerinin karşılığında cevap niteliğinde bir haddisliğimiz mümkün değil, olamaz. Çünkü onlar bizim büyüklerimizdir, bu işe hizmet etmişlerdir. Ama şöyle birşey var tabiki bu işin kuruluş noktası çok önemli. Kuruculukta gösterilen cesaret vardır, kuruluş aşaması mutlaka sorunlu geçmiştir. Biz de mümkün mertebe yaptığımız tüm organizasyonlarda bu işin kuruluşunu yaptığımız organizasyonda anlatmaya gayret ettik. Tabi o anlatımlarda eksikolduğumuz unuttuğumuz yerler mutlaka vardır. Ama biz mümkün mertebe en iyi şekilde o kuruluş sürecinde eski dönemleri de en iyi şekilde anlatmaya gayret ettik. Şanslı mıydık, şansı farklı da değerlendirebiliriz. Bu imkanlar var da biz yerimizde oturmuyoruz. Herşey bze gelsin, herşey yapılsın gözüyle bakmadık. 7/24 ibaresinde bize zamanı geldiğinde vakit dahi yetmediği anlar oluyor. Bugun yaklaşık 6 tane programımız var.

İş yapılan yerde eksiklik mutlaka olur

Yani KASKF bünyesinde sadece sporun organizasyonu veya spor kulüplerinin sorumluluğu noktasında çalışan bir kurumdan ziyade her türlü STK'ların içerisinde, her türlü organizasyonların, programların içerisindeyiz. Biz zorla olalım demiyoruz. Bizim olmamız noktasında davetler neticesinde orada olmaya gayret ediyoruz. Bu da demektirki imkanları en iyi şekilde değerlendirip değerlendirmenin sonunda KASKF çok çok daha önemli yerlere getirebilmenin adımını nasıl ki Muammer başkanımız, Rafet başkanımız attıysa aynı adımları biz de atmaya gayret ediyoruz.

 Adaylığım noktasında Rafet başkanımız kendisi bu teklifi yaptı, yönetim kurulu toplantısında kendisi anlattı. Bunları söylerken ben hiçbir zaman için gocunmadım, huzursuzluk da duymadım. O çok sıkıntılarla karşılaştı. Bize inandı, güvendi. Biz de onların inancını, güvenini emin olun ki yaptığımız işlerle, ortaya koyduğumuz yönetim tarzıyla karşılığını vermeye gayret ediyoruz. Mutlaka bizim de çalışma yapımız içerisinde eksiklik vardır, hatalarımız kesinlikle vardır. Çalışan yerde eksik ve hata mutlka olacaktır. O anlamda bizde eksiklerimiz ve hatalarımız varsa düzelterek yönetim ve hizmet yapısını, kurumu emin olun ki şu anda Kocaeli'de en iyi yerde ve daha da iyi yerlere getirmek adına onlardan aldığımız destekle, onların bize vermiş olduğu güçle, büyüklerimizin, bu işe hizmet etmiş arkadaşlarımızın başını öne eğmeyecek çalışma yapısıyla en iyi şekilde yapmaya gayret ediyoruz.

Malzeme yardımı haziranda

-Kulüplerin yöneticilerinin yüzde 99'u emekli, küçük esnaflardan oluşuyor. Onları bunların sırtından almak için devlete projeler sunuyor musunuz?

Büyükşehir Belediyesi 2 dönemdir malzeme yardımı yapılmaması yönünde ben talepte bulundum. 2 sene malzeme yardımı yapılmasın, tesislere ciddi anlamda yardım yapılsın dedik.  Türkiye'de 3 milyon TL üzerinde malzeme yardımı yapan tek belediyedir Kocaeli Büyükşehir Belediyesi. Ayrıca tesisleşmeye katkı anlamında da tek belediyedir. İbrahim Karaosmanoğlu, amatör sporu sevdiğini her yerde anlatan tek büyükşehir belediye başkanıdır. Her şeyin tekini söyledim. Kaldı ki 2 sene malzeme yardımı yapılmadı ama futbol anlamında 8 tane tesis yaptırdık. Bunu kabul eden var, beğenen var, beğenmeyen var. Salih Gün, Kocaeli'nin en güzel sahası oldu.

Malzeme yardımına gelince bu sene malzeme yardımı olacak. Malzeme dağıtılırken birer bilgisayar istedik. Bilgi işlem sistemi oluşturalım dedik. Şifreden hemen girip takibi yapabileceğiz. Altyapısı için çalışıyor daire başkanlığımız. 2 yıllık süreç içerisinden sonra gelen malzeme yardımı da bu şekilde. Ne zaman verelim bunu dedik; Mayıs ve Haziran dönemlerinde sezon bitiminde verelim denildi. malzeme yardımı bu dönem itibariyle başlayacak kısmetse .bilgisayar vereceğiz ama Turgutspor kulübünü'nün odası yok. Bu adam bu işin aktifliğini mahalledeki halı sahanın yan tarafında yapıyor. Birer tane 20 metrekarelik konteynırlar koyalım dedik. Koyarken de böyle her tarafı kapalı değil, camını, kapağını açabilecek bir sistem kuralım istiyoruz. Şimdi bunun da peşindeyiz.

-Belediyeler kulüplere antrenör desteği veremez mi?

420 tane kulüp var. Her gün artıyor. Bu kulüplerin hepsine bir tane antrenör versek futbol diye ayıramazsın. Bir tane antrenör versek 420 antrenör yapar. Bin lira versek aylık 420 bin lira yapar. 10 ayda 4 trilyon 200 bin lira para yapar. Bunu rakamsal olarak karşılayacak böyle bir güç yoktur. Ne vardır; ülkemizde Türkiye Federasyonları var. 10 tane federasyon 2 trilyon lira bütçe alıyor. Nereden alıyor, bakanlıktan alıyor. Bugün Yüzme Federasyonu 18milyon TL bütçe alıyor. Bu bütçenin hiç biri kulüplere gelmiyor. Bunu bakanlık ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye Federasyonlarına veriyor. Federasyonlara vermiş olduğu sistemde rakam 200 trilyonları buluyor yıllık bazda. Böyle bir rakamı kulüplerine dağıtmıyorlar. Birinci derecede desteği verecek olan Türkiye Federasyonlarıdır. Gençlik Spor Müdürlüğü bize para katkısı yapıyor mu, yapmıyor. Türkiye Futbol Federasyonu bize para katkısı yapıyor mu, yapmıyor. Benden transfer ettiği çocukların parasından kestiğini bana gönderiyor. 200 tane futbol kulübü olduğunu düşünün. her birine bir antröner versen aylık 200 bin lira yapar. İşin sıkıntılı tarafı, alt yapıdan birşey .çıkartamazlar, niye çıkartamazlar çünkü bugün örneğin Maliye Spor Kulünü'nde 15 yaşında çok iyi bir oyuncu var, hoca seyrediyor, alalım diyor. Milli takıma çağıracak ama profosyonel takımda olmadığı için çağırmıyor. amatör takımdan milli takıma çağırılan kaç oyuncu var Türkiye'de, yok. Bu iş amatörden başlıyor. Bugün Emre de, Arda da amatörde oynadı. Altyapıları amatörden geliyor. Ama bir istatistik yapın Milli Takımın yüzde 52'si akademik ligi yani akademik altyapısı yurt dışı patentli. 75 milyonluk ülkede biz Milli takıma oyuncu bulamaz iken 14 bölge var Türkiye Futbol Federasyonu'nun ülke dışında. Bunların içerisinden yabancı oyuncular yani altyapısı yurtdışında olan oyuncular getiriyor. Getirsinler, sahp çıkalım, sahip çıkarken bizim ülkemizdeki amatör sporcuya da, profosyonel olacak sporcuya da sahip çıkalım. İlimizde 5 tane profosyonel takımımız var. İlimizin içerisinden amatörden alıp da profosyonel  yapan takım yok. 41 FK'nın oyuncusu niye gitti Fenerbahçe'ye? Onlar takip ediyorlar. Biz de kendi içimizde kendimizi sorgulamıyoruz. Biz önce kendimizi sonra Türkiye Futbol Federasyonu'nu sorgulayacağız.

-Spor denilince futbolla yatıyoruz, futbolla kalkıyoruz. Diğer branjlar öksüz kalıyor gibi. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Bizim çalışma yapımızda kesinlikle bir öksüzlük yok. Futbol herkesin benimsediği, televizyonun bile önde tuttuğu bir yapı içerisindeyiz. Bu böyle olduğu zaman herkes çocuğuna bile okuyup ne olacak git futbolcu ol diyor. Ama bilmiyorlar ki bir sporcu okuduğunda ferdi sporlarda milli olmak çok kolaydır. Milli olan sporcu üniversiteye direk girebiliyor, üniversiteyi bitirene kadar devletten maaşını alıyor. Böyle bir yapıyı başkanlar kurulu toplantısında herkese anlatmaya gayret ediyoruz. Bunun devamında yeni yeni spor kulüpler, açılıyor, yeni yeni spor kulüpleri kuruluyor. Yaklaşık 3 haftadır ailelerle, kadınlarla çalışıyoruz. bunu da ilk defa burada deklare ettim, ağzımdan çıktı. niye kadın? çünkü kadın evde çocuğuyla daha haşır neşir oluyor. Biz kadınlarla bir programa başladık, bugün de yaklaşık 18 kişilik kadın grubuyla beraberdik. 2 haftadır kadın grubuyla çalışıyoruz. Kadının spordaki yerini anlatım noktasında onların da spor yapabileceği alanlar açıp hem onları spora teşvik etmek hem de kendi çocuklarını spora teşvik etmeleri adına 100'ün üzerinde kadınla görüştük. Bu ay içerisinde belki bin 500- 2 binlere ulaşacak. Biz bu işi kadınlara anlatmayı amaçlıyoruz.

Spor ve sporcu potansiyelimiz çok yüksek

Biz bu ülkede Kocaeli olarak 10 tane Türkiye Federasyon başkanı çıkartmalıyız. Yüzme Federasyonu başkanını, Satranç Federasyonu, Jimnastik Federasyon başkanını, atletizm başkanını biz çıkartmalıyız. Ama biz bu federsyona yönetici sokabilmek adına mücadele veriyoruz. Bizim buna ihtiyacımız yok. Bu il 36 farklı branşta faaliyet gösteriyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin sporcu potansiyeli ve branş potonsiyeli çok yüksek. Buna İzmit Belediyesi de eklendi. Dilovası Belediyesi var, Çayırova Belediyesi var... Satranca, bisiklete, atletizme en büyük destek buradan veriliyor. Ayrıca neden Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu başkanı da bizim ilimizden çıkmasın. Şahsım için söylemiyorum. Bu bir çalışmadır, ekip işidir. Şu anda bizim yaptığımız çalışmalar, Türkiye'ye model olacak çalışmalar. Her platformda bunu belgeleriyle tartışmaya hazırım. kaldı ki bizim konfederasyon yönetim kurulunda olmamamızı takdir eden kişi genel başkanımız Ali Düşmez'dir. Böyle takdir etmiş, biz de etmiş olduğu taktire sonuna kadar saygı duyuyoruz. İlimizin bununla ilgili farklı bir sıkıntısı ve talebi varsa benimle paylaşabilirler. Bunun sorgulamasını genel başkanımıza da yapabilir. Ama biz buna müsade etmeyiz, gerek de duymuyoruz çünkü genel başkanımız böyle takdir etmiştir. Ama biz konfederasyon yönetiminde olmadık diye lige katılım bedellerini vermemezlik yapmadık, kulüplere hizmet noktasında eksiklik yapmadık, başkanlar kurulu yapma noktasında eksiklik yapmadık, yerel yönetimlerdeki çalışmalarımızda bir eksiklik yapmadık. Aksine daha fazla çalışmalar yaptık. bana da şunu söylememiştir; Murat sen bu yönetimde olmaman gerekiyordu biz seni şu sebepten dolayı almadık dememiştir. Kendisine de gidip başkanım beni niye yönetime almadınız dememişimdir. Çünkü ben de yönetim kurulu oluşturuyorum, yönetimde bir sürü insan olmak istiyor, benim de almadığım insanlar var. Bana geldikleri zaman Ali Düşmez'e ben sormadım arkadaşlar beni yönetime almadınız diye hesabını veriyorum. Kendine göre muhakkak bir sebebi vardır.

-Antalya'da 3 kez organizasyon yaptınız, faydalı oldu mu?

Buradaki amaç bu insanları bir araya getirmek, kişilerin, kulüplerin birbirini sağlamak birinci hedefimizdi. Orada Erman Toroğlu'na, Rıza'ya futbolun değişik alanlarını, amatörün değişik yapılarını konuşmalarını sağlamaktı. Onu da gerçekleştirdik. Bundan önceki programlarımızda insanlara branş açmalarını, milli olabilecek sporculara imkanların anlatılabilmesi konusunda önemli bilgilendirmeler yaptık, sporcu sayılarını arttırdık, kulüp sayılarını arttırdık bu toplantılardan sonra. Şu anda 270'i geçtik kulüp sayısında. Yani o toplantı sonuna kadar amacına uygun yapılıyor ama kulüpler daha çokamacına uygun yapılabilmesi adına daha çok özverili olmalı, daha çok katılımcı olmalı.

-Keşke diyeceğiniz birşey oldu mu?

Keşke diyeceğim birşey aklıma gelmiyor. Eksiklerim ve hatalarım olduysa kesinlikle düşünmeden ve bilmeden, art niyet düşünmeden yapmış olduğum bir iştir.

-Tam güzel bir adam yetişiyor, birileri görüyor ailesine baskı yapıyor, ailesi bonservisini istiyor, araya birilerini devreye sokup alıyor. Bunu şöyle yapamazlar mı; federasyon  bu adamın yetiştirme bedeli şudur, banka dekontunu getirmeden ben transferini yapmıyorum diyemez mi?

Bu tarz şeyleri iyi yönetecek yöneticilere ihtiyaç var. Türkiye Futbol Federasyonu, amatör kuruluna defalarca bunun önerilerini verdik. Bir kulüpten başka bir kulübe yaşı küçük sporcu gideceği taktirde onun ailesiyle, akrabasıyla uğraştırmayın. yetiştiren kulüp de kazansın. Bunu profosyoneller de yapıyor. Bunun yetiştirme bedeline bir limit koyun...Amatörden amatre gidişlerde diyin ki 3 lira, bunun kulüp dekontunu TFF hesabına yatırma zorunluluğu getirin. Fenerbahçe Spor Kulübü, Gölcük'ten aldığı oyuncu için hiç kulüple muhatap olmadı. Yetiştirme ücretini yatırdı, çocuğu aldı. Ama bunu örnek söylüyorum Beylereyi yapıyorsa al lisansını gel kardeşim diyor. Türkiye'de bunu dillendiren tek il biziz. Ancak bununla ilgili yıllardır çözüm üretmiyorlar. Çözüm üretecek kişi Türkiye Futbol Federasyonu'dur. TFF'nin amatörü yaşaması lazım. Şimdi emin olun ki entrikalı sorular, talepler, istekler bizim ilden geliyor. Niye; bizim ilimizdeki herkes amatör sporun içerisinde. Biz sorguluyoruz ve anlatıyoruz.

-Terörün önüne amatör sporla geçebiliriz demiştiniz...

Bunu yakından göreceksiniz. Eğer ki amaç Türkiye'de Cumhurbaşkanımızın dediği gibi birlikse, beraberlikse biz bunu önce trübünlerde de yapacağız, saha içinde de yapacağız. 3-5 gün içinde atacağımız adımları, bu hamleyi göreceksiniz.  Bizde 300 tane üye kulüp var, 180 tane futbol kulübü var. Ama gidin Van'a 8 tane var. Erzincan'da 10 tane var, Erzurum'da 9 tane var. TFF'nın bizim kendi kuruluşumuz olan konfederasyonumuzun o bölgelere daha çok destek vererek oradaki gençliği spora çekip, spor kulüpleri ve sporcu sayısını arttıracak projeleri biz beraberce yapmalıyız ki terörün önüne bu çocuklarla geçelim.

Dergi de çıkacak, gazete de…

-İl Gençlik ve Spor Müdürü Muzaffer Cintimar'la beraber iyi bir şekilde bu işi sürdürüyorsunuz...

Biz burada kulüpler adına sporu yönetiyorsak kimseye tepeden bakmayacağız. kendimi hep kulüplerin içinde gördüm. Kimseye farklı kurumsal büyüklüğümüz var gibi de hissettirmedik. Evet, bizim arkamızda ciddi bir güç var. Diyaloğumuzu, çalışma alanımızı, birlikteliğimizi, beraberliğimizi daha iyi bu ile yansıtıp, sporun daha fazla kazanmasını sağlama adına bu çalışma içerisinde olduk. Dediğimiz gibi o benim müdürümdür, gerektiğinde ceketimi iliklerim, rahat bir ortamda olduğumuz zaman abi kardeş sohbetimiz olur. Bugüne kadar talep ettiğimiz hiçbir şeyde bizi geri çevirmedi ama bizde kalkıp uçuk kaçık şeyler isteyip onu zora sokacak hiçbir şeyin içerisinde olmadık. Biz öncelikli olarak kulüplerin istek ve taleplerini alıp, çözemediğimiz noktalarda oradan destek alarak, Büyükşehir Belediyesi'ndeki spor birimlerinden destek alarak çözüm noktasına kavuşturmak için gayret eden bir noktadayız.

-Bazı yarım kalan çalışmalar oldu. dergi çıkardınız 2 ay üst üste, bunun devamı gelmedi. Bunun devamı gelebilir mi? Bir gazete çıkarma niyetiniz vardı. Gazete çıkacak mı? Sponsorluk neden durdu? Bir dönem belediye bakanlığı kupası yapıldı. Çoğu teknik adam oynatamadığı futbolcuları o müsabakada deniyordu. Bir dönem yapıldı ve yarım kaldı. Devam edecek misiniz?  Sakarya'da olan lisans işlemlerinin Kocaeli'ye alınacağını söylemiştiniz. Aktarma konuları bir türlü alınamadı. Muammer başkan siyasi olarak yapamadık dedi, Rafet başkan da harita üzerinde biz çok kritik noktada kaldığımızdan dolayı kaybettiğimizi söyledi. Siz ne diyeceksiniz?

Dergi olayında bir hamle yaptık fakat sonrasında çalışmaları yapacağımız ekip kurma noktasına girdiğimizde herkes çok farklı şeyler anlattı. İstedik ki dışarıdan müdahil olunsun istemedik. Biz kendi içimizde ekip kuralım istedik. Bu ekibi kurma noktalarına girdiğimizde belki bizden kaynaklanan eksiklikler, belki bizle çalışacak kişilerden kaynaklanan eksiklikler, yani bu eksiklikleri gördüğümüz için birlikteliği devam ettiremedik. Bu yüzden dergi sistemi üçüncüde kaldı ve ondan sonra bir hamle oldu, benim muhakkak ortaya koymak istediğim işlerden bir tanesi. İşin içerisinde gazetede vardı. Bundan 1 buçuk sene önce gazete alım noktasında çok ciddi çalışmalar yaptık, çok ciddi tekliflerde bulunduk. ama olmadı, satmadılar. Şimdi biz Esra ile başladık. Devamında birkaç projemiz var. O sistem uygulandığında bizim çalışan ekip sayımız emin olun 20'leri bulacak. Nasıl bir dergi çıkartılacağıyla ilgili çalışma yapılıyor. Gazete de aynı şekilde. Gerekirse bülten eklinde 15 günde bir çıksın, dergi 3 ayda bir çıksın. Çıkacak olan gazeteyi satış noktasına ücretsiz bırakalım. Hiç sorun değil. Bunu yarınlarda kuracağımız ekiple günlüğe çevirebilirsek ne mutlu bize. Bunlar zor işler. Onun için Esra'yı bünyemize aldık. Belediye başkanlığı ve son valilik kupasında çık ciddi olaylar oldu. Vali beye dahi küfürler edildi. Bundan sonra valilk kupası oynatmayacaksınız dedi, çektik elimizi. Büyükşehir kupasında da aynı olayları yaşadık Mehmet Ali Kağıtçı Stadı'nda. Nurettin Ercan döneminde bile malzemeler verdik, yardımlar yaptık. Sonrasında biz işin o havasından çıkıp kazanma hırsı yaptık. Büyükşehir Başkanlığı Kupası oynuyorsun, orada keyif almaya gayret edilmeliydi. Sporcularını görme, oyuncularını görme tarzında bir program yapmadı arkadaşlarımız. İşte bu yaşananlardan dolayı tüm kupa maçları iptal edilmiş bir yapıya girdi.

Allah ondan razı olsun

Sakarya'daki aktarmalarla alakalı da harita üzerinden baktığın zaman çok doğru Çünkü bölge müdürlüklerine ortak bir nokta talep ediyorlar. Herkesin rahat ve eşit  ulaşabileceği. Bakın; biz 3 tane iliz. Ankara yanlış hatırlamıyorsam 10 tane il. Zonguldak oraya bağlı, Bolu oraya bağlı. Bursa 7 veya 8 tane il. Bilecik bağlı, Yalova bağlı, Çanakkale bağlı, Balıkesir bağlı, Afyon bağlı, Kütahya bağlı. Düşünün; Sakarya ortada, Düzce, Kocaeli buradan Sakarya'ya gidiyor. Buradan Düzce 80 kilometre, Sakarya 35 kilometre. Düzce ile Sakarya arası 40 kilometre. Yani ortak noktada, bölge müdürlüğü noktasında olmalı. Ama hatırlıyorsanız lisanslarda Kocaeli'ye gelmesinin mümkün olmadığını söyledi herkes. 2010 yılında Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan Türkiye Futbol Federasyonu yönetim kurulu üyesiydi. Allah ondan yüzbinlerce razı olsun. Br sene boyunca anlattık, sağ olsun kendisi de bize bu desteği verdi, bizim ilimize geldi. 5 tane il belirlediler. Bu 5 ilden sonra dediler ki bin tane üzerinde lisans çıkartan illere de bunu verin dediler ve o illere de verdiler. Şu anda o iller kendi lisanslarını yapıyor. Biz yaklaşık 12 bine yakın lisans bu ilde çıkartıyoruz.

Bizzat fatih terim’e söyledim

Sakarya Bölge Müdürlüğü bize ait olan bin 100, bin 200 lisans çıkartıyor. 7 bine yakın kendi lisansını çıkartıyor, Düzce'nin 600, 700 lisansını çıkartıyor ama bizim kadar çıkartamıyor. Orada çalışanlar sadece lisans işiyle uğraşıyor ama bizim burada çalışanların hem lisansla, hem programla, hem hizmetle, hem insanlarla uğraşıyor ve onlardan daha fazla lisans çıkartıyoruz. Yine şunu söylüyorum; ben, Fatih Terim, 3 tane ilin ASKF başkanları, TÜFAK başkanları, üniversitede müdürleri, il milli eğitim müdürleri, il spor müdürleriyle bir toplantı yaptık. Bu toplantıda dedim ki Türkiye genelinde 14 tane bölge müdürünün olması doğru bir mantık değil. 14 tane bölge antrenörünün de olması doğru bir mantık değil. Bence bunları kapatıni sorumlulukları illere verin. İllerde kiminiz var TFF adına çalışan, il temsilcileriniz var. Bunu Fatih Terim'e bizzat söyledim. Bölge müdürüm, bölge antrenörüm küstüler bana, kızdılar. Olabilir. Ben doğru bildiğimi ilim adına söylemek zorundayım. Kapatın dedim, kent antrenörleri verin deyinki buna gerekirse; ASKF'ler bu işin bu adamların maaşını verecek deyin eyvallah biz karşılayalım dedim. kent antrönerleri verin, bunlar TFF adına çalışsın maaşlarını da siz vereceksiniz deyin ben kendi adıma kabul ederim dedim. ben bu öneriyi de verdim orada. Biz bunu niye söylüyoruz, bin 200 lisans için oraya gidiyoruz. O lisansların buraya gelmesini biz oarzu etmenin ötesinde her vakit dile getiriyoruz. O dönem bölge müdürlüğü kurulurken aktiflerdi, hükümet Doğru Yol'daydı, iyi anlattılar,  o tarafa geldi.

Bu saatten sonra gelmez

Bu saatten sonra bölge müdürlüğü noktasında bir değişiklik olacağını tahmin etmiyorum. Ama lisansların buraya gelmesi noktasında çok ciddi değişiklik olur. Biz siyaseti devreye sokmuyoruz. ama biz onların buraya gelmesi için çalışmamızı yapıyoruz. Bin 100 tane lisans için gitmeyelim. Şunu da söyleyeyim Gebze ilçesinde temsilciliğimiz var ve Çayırova, Dilovası'nı kapsayacak lisans açma hakkı verin. Tamam dediler. Biz bilgisayarı koyarız sadece şifre verecekler. Ama bir noktadan sonra onu da iptal ettiler. Yani bu kurulabilecek bir sistem. Gelme şansı var ama burada sadece Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu mücadele ediyor. Basketbol lisansı için de Harun Erdenay'dan sözünü aldık, tamam, icra kuruluyla görüştük, şifreyi veriyoruz size dedi, orada da bir değişiklik oldu. Futbol haricinde bölge müdürlüğünde futbol antrenörlerinin lisansları çıkıyor. Hiç kimse kılını kıpırdatmıyor. Bu ilde eğer bir mücadele vereceksek beraber vereceğiz. Basın olarak, kulüpler olarak, federasyon olarak vereceğiz. Hakemlerin bile saha komiserleri kartı Sakarya'ya gidiyor. Bu ilde futbol il temsilcisi var.  Kim bu futbol il temsilcisi; benim genel sekreterim. Bu adam TFF adına imza atıyor size. 12 bin taneye imza atan adam bin 100 taneye atamaz mı... Bu kadar zor mu... Bizim birlikteki mücadelemizle olacak bir iş.