Yazıma günün anlamına uygun bir hikaye ile başlamak istiyorum.
Hocanın biri Cuma vaazında;
“Bismillah diyerek yürürseniz suyun üzerinden geçebilirsiniz” der. Bu söze inanan bir köylü artık kayık yerine yürüyerek nehirden geçmektedir.
Köylü bir gün hocayı evine davet eder. Daveti kabul eden hocayla birlikte giderken, karşılarına nehir çıkar ve köylü, nehire girer yürüyerek karşıya geçer.
Ama hoca suya girmeye cesaret edemez. Köylü, “Hocam hani siz Bismillah diyerek yürürseniz sudan batmadan geçebilirdiniz, dememiş miydiniz?
Hoca, “Onu söyleyen dil bende, ama ona inana kalp sende…!” der.
Bu hikayeyi niye yazdım. Geçen haftamız yine yaratılan suni bir uzay gündemi ile yok oldu gitti.
Vatandaşımız samimi, inanabiliyor. Ancak bunları söyleyenlerin gerçekten inandıklarına inanmıyorum. Çünkü Türkiye’nin gerçekleri çok daha farklı. Ne yazık ki çok acı. Bunu en iyi bilenlerde onlar. Ama böylesi gündemlerle bu acı tabloyu örtme gayretleri içindeler.
Madalyonun gerçek yüzü başka
Gerçek durum Bozkırın oğlunun şiirinde olduğu gibi,
Düşmüşüm çıkmazlara,
Tutan olmaz elimi,
Yüreğimde bir yara,
Kimse sormaz halimi durumunda,
Gerçek durumu ortaya koyan verilere bir bakalım isterseniz. Çünkü rakamlar yalan söylemez.
Bir ülkede insanların gelirleri zorunlu harcamalarının karşılamayıp, karşılamadığının en önemli göstergesi icra iflas daireleridir.
2020 sonu itibarıyla icra dairelerinde açılan icra takip dosyalarının sayısı 22.187.028’dir. Sadece 01.01.2021 – 11.02.2021 tarihleri arasında açılan icra dosyası sayısı 977.060 adettir.
Yani 11 Şubat 2021 itibarıyla 23.164.088 kişi icralık durumdadır.
Türkiye nüfusunun 0 – 19 yaş arası sayısı 25 milyon kişi 60 ve sonrası yaş grubu ise 12 milyon kişidir. Dolayısıyla aktif nüfus 83 milyon – 37 milyon çıkarıldığında 46 milyon kişidir. Bu durumda aktif nüfusun yarısı icralık durumda. Birileri köylünün cebindeki telefonu söylese de gerçek manzara bu.
Ne yazık ki yönetim vatandaşın gelir düzeyini arttıramadığından onları borçlandırarak durumu idare etmeye çalışıyor. Neredeyse borcu olmayan insan yok.
Gelin birde bu borç verilere bir göz atalım. Bankalar Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK) verilerine göre;
2019 yılında bankaların verdiği kredi tutarı 2,6 Trilyon TL iken 2020 yılında 3,5 Trilyon TL olmuş. Artış %35.
Tüketici kredileri toplamı 2019 yılında 466 milyar TL iken 2020 yılında 675 milyar TL olmuş. Artış %44.
İhtiyaç kredileri 260 milyar TL’den 385 milyara çıkmış. Artış %45. Büyüdük diyorlar ya işte büyüme görüldüğü üzere tamamen borçla büyüme.
Daha önemli bir veride Enerji bakanının açıklamasından geliyor. 2020 ilk 4 ayında 2.530.000 adet elektrik, 579.000 adet doğalgaz faturası ödenmediği için kesinti yapılmış. Bu kaç yoksul aile demektir. Başka bir açıklaması var mı?
TÜİK geçen hafta içinde yine gülümseten bir istatistik açıkladı. İstihdamda azalma var dedi. Ayrıca işsizlikte de azalma olduğunu söyledi. Nasıl oluyorsa hem çalışma alanlarında bir daralma hem de işsizlik azalıyor. Bir bunun nasıl olduğunu açıklasa çok iyi olacak.
İşsizlik gerçekten artık dayanılmaz boyutlarda. TÜİK’in açıkladığı gibi %13’lerde falan değil, %25 – 30’lara gelmiş durumda. İzmit’te geçen hafta 4 evladını bu nedenle kaybetti. Gencecik vücutlar kendilerine kıydı.
Ama çarpıcı bir rakam daha vereyim. Bazıları bu işsizlik oranından pek etkilenmiyor gibi. Şöyle ki kamuda çalışanların sayısı yıllara göre sürekli bir artış halinde. 2013 yılında kamuda çalışan sayısı 2.526.000 kişi iken, 2020 yılında bu sayı 5 milyona çıkmış yani 2,5 milyon artmış. Bu 2,5 milyon kişi sizce kimler olabilir? Bazılarını işsizlik pek etkilememiş demek.
Son bir istatistik vererek yazıma son vermek istiyorum. Son 10 yılda cezaevlerine girenlerin sayısı yaklaşık 4 kat artmış. 2009’da 74.000 kişi olan tutuklu sayısı 2020’de 281.605 kişiye çıkmış.
Belki bir sürü rakamlar vererek sizi yordum. Ancak bu rakamlar bir ülkenin fotoğrafıdır. Bu fotoğrafın iyi okunması lazım.
Ülkenin gündemi bunlar olması gerekir. Bu tablonun nasıl olumluya dönüştürüleceğinin araştırılması ve tartışılması gerekirken, hayallerle avutarak bu sorunları görmezlikten gelmek yönetici sorumluluğu ile örtüşmez.