Geyve’de kurulması planlanan çimento fabrikasının ÇED Doğancıl’da yapılamadı. Kent merkezinden de STK temsilcilerinin de katıldığı toplantıya tepki büyük oldu.  Yol üzerinde karşılanan ÇED ekibi olumsuz raporu tutarak ayrıldı.

OTOBÜS KALDIRILDI

Geyve’de yapılması planlanan çimento fabrikasının Çevresel Etki Değerlendirme(ÇED) Toplantısı Doğancıl Mahallesi’nde yapılamadı.

Geyve’de siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları ÇED toplantısına hazırlandı. Geyve Belediyesi, belediye önünden 12.00’den itibaren otobüsler kaldırarak vatandaşları Doğancıl’a taşıdı.

STK’LAR ÇOK KARARLI

İlçede önceki gün toplanan sivil toplum örgütü temsilcileri de salı günü için özel hazırlık yaptı. Birlikte fabrikaya karşı hazırlanan deklarasyona imza atan STK temsilcileri de erken saatlerde bölgeye gidecek. STK temsilcileri: “Biz bu fabrikayı Geyve’mize kurdurmamaya kararlıyız. Sakarya’dan da güçlü bir destek ve katılım bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

PANKART VE DÖVİZLERLE KARŞILADILAR

Yolda bekleyen vatandaşlar ellerinde pankart ve dövizlerle dertlerini dile getirdi. Bu arada Sakarya, İzmit, İstanbul, Pamukova, Geyve ile çevre yerleşkelerden yoğun bir katılım oldu.

Sakarya Baro Başkanı Zafer Kazan ve Baro Çevre Komisyonu üyesi avukatlar, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hüsnü Gürpınar ve mühendisler, Sakarya’daki pek çok STK temsilcisi de ÇED toplantısına katıldı.

Konuşmacılar, Çimento fabrikası neden yapılmamalı? sorusu ile başlayıp şu açıklamalarda bulundu: "Doğancıl Mahallesi sınırları içinde yapılması düşünülen fabrika, buradaki yapıları tahrip edecektir, çıkan toz ve emisyonlar su ile karışarak yerüstü ve altındaki tüm canlıları olumsuz yönde etkileyecektir, bölgedeki kuşlar ve yaban hayatı dinamit patlatılması ve nakliye sırasındaki titreşim sebebi ile ölümle yüzleşeceklerdir, fabrika için gerekli hammaddelerden KİL'in yakın ormanlık içinden temin edilmesi halinde ağaçların kesilmesi ile doğa tahrip olacaktır, üretim sırasında oluşacak olan(her ne kadar filtre takılsa da, filtrelerin maliyetinin düşürülmesi için özellikle geceleri çalıştırılmadığı ülkemiz ve yurt dışında bilinen örnekler ile kanıtlanmıştır.)toz, zehirli gazlar ve atıklar nedeni ile tüm çevredeki bitki ve hayvanlar olumsuz yönde etkilenecektir, çevreye saçılan toz ve atıkların yağmur suları ile toprağa geçeceği, toprağın geri dönüşümü olmadan çoraklaşarak elden çıkacağı, zaten kirlenmiş sular ile yapılan tarımın bu süreci daha da hızlandıracağı kaçınılmazdır. Köylünün çevredeki tarlaları fabrika yapıldıktan sonra 2/3 oranında değer kaybedecektir. Fabrika baca gazlarının nem ile birlikte hızlı donan Klinker Tozu nedeni ile bitkilerin döllenemeyip ürün veremeyeceği kesindir. Düşünülen fabrika vasıflı personel istihdamını bölge dışından karşılayacağından, hatta nakliye gibi büyük işlerini taşeronlar ile çözeceğinden yöre halkına vaad edildiği kadar istihdam sağlamayacaktır. Fabrikanın çıkaracağı zehirli gazlar insan sağlığını tehlikeye sokup, kanser, solunum ve kalp hastalıklarına yol açacaktır. Fabrikanın yerleşim alanlarına yakın olması sebebi ile halk sağlığını kaybedecek , asgari ücret ile çalışanlar tedavi giderlerini karşılamakta güçlük çekeceklerdir. Hele hele üretimde tonlarca kömür kullanılacak ise  bunun nakledilmesinde kullanılacak araçların egzozları da ayrıca çevrenin hava kirliliğini artıracaktır."şeklinde konuştu.