Devlet adam gibi arsa üretmez, belediyeler görevlerini yapamazlarsa vatandaş da gecekondu yapar, orada çarpık kentleşme olur, çağdışı koşullarda yaşar. Bu yüzden yıllarca gecekondu sorunu konuşuldu.
Hala da çözülmüş değil. Pekiyi gecekondu sadece binalarla mı sınırlı ? Tabii ki hayır!
**
Devlet; Öğretmen alırken liyakate değil de cemaate bakarsa… Üniversitelere rektör atarken liyakate değil, kendi partisine, siyasete ve cemaate sorarsa... Eğitimde birlik yasasını ( TEVHİDİ TEDRİSAT)çöpe atar, gereği gibi eğitim vermezse… Yurt yapmaz ve bu işleri bazı cemaatlere bırakır ve denetlemezse… FETÖ gibi cemaatler tertemiz dini duygularımızı kullanarak FAKİR AMA ZEKİ; Anadolu çocuklarını kandırır, onları darbeci yaparsa… Başka cemaat yurtlarında küçük çocuklarımız tecavüze uğrar, yanarak ölürlerse. bunun adı, eğitimde gecekondulaşma olur...
**
En temel görevi olan Adaleti için hakim, savcı, hazine avukatı ,adliye memuru alırken liyakata değil de kendi partisine,siyasete ve cemaate sorarsa, HSYK.seçerken kendi partisine ,siyasete ve cemaate sorar sonra FETÖ’den kazık yer ve ona teslim ederse, adalette gecekondulaşma olur.
**
Milli Savunma, İçişleri gibi temel konularda asker, polis, MİT elemanı alırken, kaymakam, vali ve emniyet müdürü atarken, general, amiral gibi asker terfileri yaparken referansın liyakat değil de siyaset ve cemaat olursa, terör azar, dış tehdit devasa boyutlara gelir. Milli savunmada ve milli güvenlikte gecekondulaşma başlar. Maliye, Dışişleri Bakanlıkları dahil bakanlıklara eleman alırken referansın liyakat değil de kendi partin, siyaset ve, cemaat olursa Maliye ve dış politikada gecekondulaşma başlar... Belediyelere personel alırken referansın liyakat değil de, ilçe örgütlerin ve cemaat olursa… Belediyeler cemaat yurtlarına, okullarına ve diğer yapılara özel imar düzenlemesi yapar ve imar rantını böyle dağıtırsa, belediyelerde gecekondulaşma başlar.
**
Böylece, devlet dış mihraklı gecekonducular tarafından ele geçirilir. Yabancı istihbarat güçleri ülkede cirit atmaya başlar, milli savunmadan, dış işlerine, oradan iç ve dış güvenliğine kadar devlet milli özellikte karar almaktan uzaklaşır, ülkeyi karanlığa sevk eder, darbe teşebbüsüne neden olursun. Polisin maalesef komşumuz RUS KONSOLOSUNU öldürür. Sonuçta devlet halkımıza değil, yabancı etsisindeki cemaatlere, suni kurum ve kuruluşlara çalışmaya başlar. Bunu fark ettiğinde de FETÖ-METÖ derken çalıştıracak adam bulamazsın. Demokrasiyi rafa kaldırır, Kanun Hükmünde Kararnamelerle ülkeyi yönetmeyi dener, başka cemaatlere yönelir, çareyi buldum zannedersin ama nafile.
**
Gecekonduyu sadece binalarda arama, aslında 14 yıldır, devletin yönetim kadrosu gecekonduya dönmüş... Çünkü devletin ana imar planı olan kuruluş felsefesi, liyakat ve adalet rafa kalkmış, devlet halka değil,dış güçlere,bazı cemaat ve gruplara çalışmaya başlamış,gecekondu anlayışı devlete hakim olmuş. Bu yüzden içerde de dışarıda da bizi adam yerine koymazlar ve yalnızlaşırız…
**
Şunu da söyleyelim ; Siyasi partiler yasası demokratikleşmez,seçim barajları düşürülmez, parti üyelikleri adam gibi yapılmazsa ki öyle, siyasi partilerde de gecekondulaşma başlar, tüm toplumu kavraması gereken anayasa çalışmasını da üç beş kişi yapar. Korkarım ki bu şartlarda bu da çare olmaz. İşte en tehlikelisi de budur.
**
Gecekonduyu sadece binalarda arama, gecekondulaşma siyasette, siyasete bulaşmış ihalelerde, ticarette, siyasi partilerde, devlet yapılanmasında, arabesk demokrasimizde. Bu nedenle terör, cinayet, ölüm ülkemizi bırakmıyor. Gecekondu demokrasisinde yaşıyoruz be kardeşim, özgürlükler sonsuz, ne ala memleket!