Mecit Ünal
Geleceğimiz ve Demokrasi için sadece ‘1’ gün
İlk kez üstün çaba gösterdiğimiz ve gururlandığımız dönem yaşıyoruz.
Vatandaşlarımızın çoğu bu dönemin önemini kavradığından olsa gerek, seçme hakkımızı elimizden alan ve hanemize “sahte seçmen” sokan egemen gücün hilesine geçit vermedi. Üstelik tespitlerini ulusal medyadan paylaşma cesareti gösterdiler… Kendilerini kutluyorum.
Rejim değişikliğini hedefleyen “Kutlu dava” piyasacıları son hamlelerini yapıyor. Devletin olanaklarının seferber edildiği ve utanmazlıkların zirve yaptığı bir seçim sürecinin halkımız tarafından fark edilmesi umudun zaferidir.
Son halini alan “sandık seçmen listeleri” ilçe başkanlıklarında mevcut. Sandık seçmen listelerinin aynı zamanda tüm sandık görevlilerinin elinde bulunduğunu zannediyorum.
Şimdi gelelim esas konuya…
Sandıklarda görev yapacak olan siyasi partilerin “sandık görevlilerine”…
Hangi siyasi partiden olursa olsun; Cumhurbaşkanı adaylarının ve Genel Başkanların yaptığı açık hava mitingleri, televizyon programları, kurumsal ziyaretlerin; merkez yönetimlerinin, milletvekillerinin, il başkanı ve yönetim kurullarının, ilçe başkanı ve yönetim kurullarının, radyo ve televizyon programları; gazete haber ve röportajları, esnaf gezileri, mahalle ve semt mitingleri, işyeri ziyaretleri, kahve toplantıları, köy ziyaretleri, fabrika ziyaretlerinin; il ve ilçe kadın kollarının, il ve ilçe gençlik kollarının, mahalle temsilcilerinin; seçmen analiz çalışmaları; ev toplantıları, salon toplantıları, ev ziyaretlerinin yapılmasında harcanan emekle sağlanan etkileşim sonucu elde edilecek olan artı oyların toplanacağı yer “Sandık”, sorumluluk “Sandık Görevlisi”nindir…
Sandık görevlisinin yükü çok ağırdır… Ama bu ağırlık taşınabilecek ve görevini layıkıyla yaptıktan sonra mutluluk veren bir ağırlıktır.
Tüm çalışmaların ürününün toplandığı yer sandıktır.
Sandık görevlisinin yapması gerekenlere geçmeden önce bir hatırlatma yapmak zorundayım. Deniliyor ki, elektronik hile yapıyorlar, bilgisayarların başına kendi insanlarını yerleştiriyorlar, sandık kurulu başkanları, ilçe seçim kurulları, il seçim kurulları, yüksek seçim kurulu iktidarın emrinde… falan... falan... Tamam, bunların hepsi doğru… Ancak bunları varsayarak hareket edersek sadece kendi yapacağımız ulvi görevin çalışma şevkini kırmış oluruz.
Siz Pazar günü sadece sandığınıza sahip çıkın…
Islak imzalı ve sandık kurulu mührü ile mühürlenmiş “seçim sandık sonuç tutanağını” alın ve ilçenize ulaştırın… Ve sandık kurulu başkanı ile beraber kendi sandığınızın “mumlanarak mühürlenmiş ağzı bağlı oy torbalarını” ilçe seçim kuruluna teslim edin.
Size düşen, almış olduğunuz eğitimde öğrendiğiniz yetkilerinizi kullanarak, sandık başı hilelerinin önüne geçmek ve mekanizmaları işletmektir.
Sizden sadece “BİR GÜN” istiyorum.
-Sadece bir gün partin için görev yap…
-Sadece bir gün seçimler için harcanan emeğin büyüklüğünü düşün…
-Sadece bir gün sorumluluğunu aldığın görevine yoğunlaş…
-Sadece bir gün aç kal…
-Sadece bir gün evine geç git…
-Sadece bir gün sevgilinle buluşma…
-Sadece bir gün dostlarının yerine seçmeninle selamlaş…
-Sadece bir gün çay, sigara içme…
-Sadece bir gün partin için çocuğundan, eşinden uzak kal…
-Sadece bir gün emek harca…
-Sadece bir gün fazla yorul…
-Sadece bir gün kahveye uğrama…
-Sadece bir gün torba teslimi için uykusuz kal…
-Sadece bir gün iradene sahip çık…
-Sadece bir gün çalış ve geleceğinin çalınmasına müsaade etme…
-Sadece bir gün kutsal bir görevi yerine getirmenin hazzını yaşa…
Ama sadece bir tüm zorluklara katlan ve geleceğimizi kurtar…
Yaşama dair var olanların farkında olmanız dileğiyle…
