Sevimli ve aktif doğasıyla Erciyes Üniversitesi (ERÜ) kampüsünün simgesi haline gelen gelengilerin, son yıllarda popülasyonunda azalma kaydedildi.Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA) ERÜ Rektörlüğü bünyesindeki Gelengi İzleme Komitesi tarafından ...
Sevimli ve aktif doğasıyla Erciyes Üniversitesi (ERÜ) kampüsünün simgesi haline gelen gelengilerin, son yıllarda popülasyonunda azalma kaydedildi.
Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
ERÜ Rektörlüğü bünyesindeki Gelengi İzleme Komitesi tarafından yapılan incelemeler neticesinde gelengi popülasyonunda azalmaya neden olan muhtemel faktörler ortaya konularak çözüm önerileri sunuldu.
Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu’nun (IPBES) yayınladığı son raporuna göre, dünya gezegeninde insanlık tarihinin yaşadığı zaman diliminde ilk kez 1 milyon canlı tür yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Rapora göre, biyoçeşitlik kaybının en büyük nedenleri iklim değişikliği, tüketici tercihleri, kentleşme, demografinin değişmesi, arazi kullanımında değişiklikler, su kirliliği, ağaç kesimi, madencilik, aşırı avlanma ve yerleşim alanlarının genişlemesi gibi faktörler olarak sıralanıyor.
Sevimli ve aktif doğasıyla Erciyes Üniversitesi kampüsünün simgesi haline gelen gelengilerin, son yıllarda popülasyonunda azalma kaydedildi. Erciyes Üniversitesi Kampüsünde çok sayıda yuvası bulunan Anadolu sincabı olarak da bilenen gelengilerin popülasyonunda azalma ERÜ’yü alarma geçirdi. Geçtiğimiz hafta yapılan toplantıda alanında uzman bilim insanlarının yer aldığı Gelengi İzleme Komitesi tarafından yapılan incelemeler neticesinde gelengi popülasyonunda azalmaya neden olan muhtemel faktörler ve çözüm önerileri raporlandı.
Raporda, küresel ısınma, iklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklık ve vejetasyon zayıflığına bağlı olarak beslenme yetersizliği nedeniyle gelengi nüfusunun zarar gördüğü vurgulanarak kampüs alanı dışında varlığını sürdüren gelengi popülasyondaki azalmada, hastalıklara ve enfeksiyonlara neden olan mikroorganizmalar olan patojenlerin yarattığı enfeksiyonların da etkili olabileceği ifadesi yer aldı. Araştırmada yer alan bulgular, yanlış şehirleşme ve yapılaşmaların getirdiği ağır yük ve komplikasyonlar, Covid-19 pandemi sürecinde sokağa bırakılan kedi ve köpek sayısındaki dikkat çekici artış, 2022 yılı bahar mevsiminin yağışlı ve soğuk geçmesine bağlı olarak gelengi popülasyonunda yavru gelişiminin olumsuz etkilenmesi, mevsim kaymasının yarattığı muhtemel biyolojik saat dalgalanmalarının gelengilerin üreme periyotlarını olumsuz etkilemesi, rekreasyon ve peyzaj çalışma alanlarının artmasının negatif etkisini ortaya koydu. Rapora göre, besin zincirinde en dezavantajlı grubu oluşturan canlılardan biri olan gelengilerin, onları avlamak veya besin olarak kullanmak için gelengi popülasyonuna yönelik avlanma davranışları sergileyebilen kuş, tilki, yılan, evcil kedi ve köpeklerin gelengi popülasyonu üzerine direkt olumsuz etkileri olduğu kaydedildi. Uygulanan sulama ve biçme programlarının gelengi popülasyonu üzerinde negatif etkisi, kampüs ekosisteminde çim ekim alanlarının gelengilerin temel besin tercihi diğer tohumlu doğal bitkiler aleyhine genişlemesi, popülasyon dinamiğini negatif etkileyen diğer faktörler olarak sıralandı.