2023 konusu herkesi heyecanlandırıyor. Hemen her kurum bu tarihe yönelik gelecek projeksiyonları üzerine çalışmalar yapıyor.
Üniversiteler bir şey yapmıyor, şaşırıyorum. Genelde yerel yönetimler, siyasi kuruluşlar kendilerini alabildiğince gösterme pahasına inanılmaz faaliyetlere girişiyorlar. Saygı ile karşılıyorum. Tahmin edeceğiniz gibi, bu kurumların çoğu Üniversitelerle işbirliğine girmek istiyorlar. Bazıları şanslı, açık fikirli yöneticilerle karşılaşınca işler yolunda gidiyor. Proje sahipleri tasarımlarını gerçekleştirmenin yol haritalarını çizmeye başlıyor.
Geçtiğimiz Salı günü toplam 1 saat 45 dakika süren toplantıda Gölcük ilçemizin yaptıklarını ve kabul edilmiş projelerini izleme fırsatı buldum. Bir anlamda ayağımın tozu ile değil, Ege’nin güneşli ve ılık havası ve bir miktar hüznü ile İzmit’in karlı Umuttepe’sine ulaştım. Toplantı öncesi kısa süreli taziye kabullerimden sonra Mehmet Ellibeş ile konuşma şansı buldum. Yanında kendisinin kurmayları vardı. Başkana, ‘Gölcük’te hemen motosiklet faaliyetine girişmeliyiz’ dedim. İlk cevabı ‘motosiklet tehlikeli’ demek oldu. Sonrasını özetlersem, ‘hayatın aslında tehlikeli olduğunu’ söyledim. O ara Valimizin gelmekte olduğu söylenince konuşmamız devam edemedi.
Kişisel olarak, bu başkan ile ikinci karşılaşmamız ve birincisi daha ilginç bir diyalog ile kapanmıştı. Hem de kendi spor bilimleri yerleşkemiz içinde… O görüşmeyi başka zaman değerlendirmek istiyorum. Merak etmeyin, tatsız bir şey değil, aksine çok ilginç ve hepimiz için bir ders olacak değerde…
Anlamakta güçlük çekiyorum: Motosiklet sözcüğünü duyan hemen herkes bu aracın tehlikelerinden söz ediyor. Oysa kurallarına göre kullanıldığında, herkesin trafik kurallarına uyduğunda motosiklet tadına doyulmaz bir araçtır. İstanbul trafiğinde yan şeritten akıp giden motosikletlere bakan binlerce liralık araçların sahipleri kıskançlık krizlerine giriyorlar, bu doğru ama başka ülkelerde motosikletin trafiği rahatlamada bir çözüm olarak geçiş üstünlüğüne sahip olmasına ne demeli?
Başkan ile konuşurken bırakın Kocaeli’yi, İzmit’i, en başarılı motosiklet yarışçılarımızın Gölcük’ten olduğunu bilmiyor mu diyesim geliyor. Gölcük’ten yarışçılarım olan Mazhar, Orhan, Yılmaz kardeşlerim, merak etmeyin yakında başkan motosiklete daha çok sarılacaktır. Demek ki biz bu sporu, bu aracı yöneticilerimize tanıtamamışız. Bu iletişim eksikliğini kendimizde arayalım!
Gelelim vizyon konusuna: Kabul gören projelerin hiçbirinde beden eğitimi ve harekete ilişkin bir yaklaşım yok. Sanırsınız ki, herkes hareketsiz bir yaşam sürdürüyor. Yalnızca bir mimarî proje içinde spor sözcüğünü duydum ve gördüm. O da sıralanmış birçok satırın arasında kaybolmuş gibiydi.
Körfez’den geçmesi beklenen köprü ve yeni otoyol sonrasında Gölcük, yoldan geçen araçları saymaya başlayacaktır. Okulları, askeri kuruluşları ve yaşayan halkının hızlı, ucuz araç kullanma alışkanlığı kazanmasına yönelik projelerin hayata geçmesi gereklidir. Denizde jetski kullanımı, kıyıdan dağlara ulaşırken motokros özellikli motorlar, kente giderken orta özellikli endurolar, tarlasında atv’lerle hareket eden Gölcük, yaşama daha sıkı sarılacak, daha uzun yaşayacak ve adrenalinin o müthiş tadını alacaktır.
Vizyon derken, çok uzaklara değil bugünü de iyi değerlendirmek gereklidir!