Yüzyılın felaketi olarak adlandırılan ve merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan 7.4 şiddetindeki 17 Ağustos 1999 depremi, Gölcük Belediyesi tarafından Kavaklı Sahilinde düzenlenen programla anıldı. 17 Ağustos deprem şehitlerini anma programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Anma etkinliğine AKP Milletvekili İlyas Şeker, Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, Gölcük Kaymakamı Adem Yazıcı, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat, CHP Gölcük İlçe Başkanı İsmet İşeri, AKP Gölcük İlçe Başkanı Sedat Yücel, MHP Gölcük İlçe Başkanı Hüseyin Çıldır ve yaklaşık bin kişi katıldı. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, AKP Kocaeli Milletvekili Zeki Aygün ve Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreteri, Bursa Valisi Münir Karaloğlu saat 00.15’de alana gelerek programa katıldılar.

Anma programında konuşan Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş; “Asrın felaketi olarak bilinen 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin ardından 15 yıl geçti. Aslında çok kolay telaffuz ediyoruz ama kaybettiğimiz canlar hala hepimizin yüreğinde yaşıyor. Kederli aileler, Gölcüklüler ve Dünya kamuoyu o günü unutmuyor. Mutlaka o güne bağlı her gün ağlayarak yaşamayacağız ama o gün yaşadıklarımızdan bugün ders almadan bugünü yaşarsak geçmişte yaşadıklarımızdan daha büyükleri ile karşı karşıya kalırız. Gelecek nesillere bir mesaj veriyoruz. Gölcük halkı olarak 17 Ağustos 1999 da bir felaket yaşadık hazırlıksız yakalandık. Çok acı gerçekle yüzleştik. 6 bine yakın şehit ve bir o kadar yaralı, arkada gözü yaşlı binlerce insan büyük maddi kayıpları. Gölcük maddi kayıpları düzeltmiş derecede. Şehitlerimizi deprem değil, depreme dayanıklı binaların yüzünden şehit oldular” dedi.  

Başkan Ellibeş’in ardından konuşan Gölcük Kaymakamı Adem Yazıcı, “Deprem değil, çürük binalar öldürüyor. Artık çürük, hasarlı binalara tahammülümüz yok. Tedbirlerimizi almak zorundayız” diye konuştu.

17 Ağustos 1999 depreminde iki çocuğunu kaybeden AKP Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ise şöyle konuştu:  “Depremler sadece yıl dönümlerde hatırlanmamasını insan arzu ediyor. Ben yüksek mühendis olarak 1999’a kadar depremin ne olduğunu bilmiyordum. Türkiye’de yaşayan insanların yüzde 80,90’ı depremin ne olduğunu bilmiyordu. 1999 depremi bunun miladı oldu. Ama gün geçtikçe unutuluyor. Can kayıplarının minimuma inmesi için ne tür tedbirlerin alınması için unutulmaması lazım. Japonya bunu unutmuyor. Çocukları ilkokuldayken deprem bilinciyle yetiştiriyorlar. Burada yapılacak çalışmaları sadece belediyeden, hükümetten beklemek doğru değil.”

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat deprem hakkında konferans verdi. Kalafat, şöyle dedi:  “Yaşadığınız büyüklerinizin yaşadığı deprem kent depremidir. Yaşadığınız deprem 20 milyon kişiyi etkilemiş, sonuç olarak baktığımızda nadir olarak yaşadığımız 150 yılda bir olacak yaşanacak bir depremdir. Gölcük depremi 1939 yılındaki depremden sonra gerek tahrip enerji ve büyüklük açısından yaşanılan en büyük depremdir. Depremin iki boyutu vardır. Biri depremin büyüklüğüdür ve ondalık olarak kullanılır. 6.7, 7.2 gibi. Diğeri ise depremin şiddetidir. Deprem öncesi alacağımız önlemlere göre depremin şiddeti değişir. Ülkemizde olan özellikle doğu ve güneydoğuda olan depremlerde depremin şiddeti 5,7’dir. Alacağımız önlemlerle can kaybını azaltırız. Gençlerin bilgilendirilmesi, bilinçli bir toplum olmamız gerekir. Doğayla iyi geçinmemiz, doğayı karşımıza almamız gerekir. Türkiye’de ki depremlerde can kaybının büyük kısmı yaklaşık yüzde 95’i binalardan kaynaklanıyor. Depreme dayanıklı binaların yapımını teşvik edeceğiz. Deprem de binanın içerisinde kayabilecek, büyük mobilyaları sabitlememiz gerekir. Asansöre binmeyecek, merdivenlerden inmeyeceksiniz. Elektrikleri, sigortaları kapatın. Artçı şokları unutmayın. 17 Ağustos gibi büyük depremin büyük artçıları da olabilir. Bilinçli ve eğitimli bir toplum olursak korkularımızı yeneriz.”

Konuşmaların ardından Kuran-ı Kerim okumada Marmara Bölge Şampiyonu Adem Akbaş,  Kuran-ı Kerim Tilaveti okudu. Ardından İlahiyatçı Yazar Ömer Döngeloğlu dini sohbet gerçekleşti. Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi ve ekibi Ferahnak Türk Müziği Topluluğu Tasavvuf Musikisi Konseri ve Sema Mukabelesi gerçekleşti. Anma programı depremin olduğu saat 03.02 de Deprem Anıtına çelenk sunuşu ile son buldu.

Programa saat 00.15’te katılan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Rabbim tüm şehitlerimize rahmet eylesin. Depremi 17 Ağustos’ta hep birlikte yaşadık. Aradan 15 yıl geçti. Geçen yıllarda depremin yaralarını hemen hemen sardık. Eskiye göre çok daha güzel şehir inşa ettik. O dönemde ülkemizin içersine düşürüldüğü acizliği unutmayacağız. Kocaeli’de alınan derslerden dolayı Van depremi en hızlı müdahele edilen yer oldu. Depremin ilk yılında 20 bin konut hak sahiplerine verildi” dedi. 

17 Ağustos 1999 depreminde ailesinin büyük bir kısmını kaybeden Zıpzıp lakaplı bölgede balıkçılık yapan Recep Aydın isimli vatandaş, Bakan Işık konuşma yaptığı esnada tepki gösterdi, “Burası deprem bölgesi ne yaptınız, bir tane çadır bile yok” dedi. Recep Aydın, alandan uzaklaştırılarak emniyete götürüldü.