Siyaset

Gönenli, Hassas bir süreç yaşıyoruz

Büyük Birlik Partisi Kocaeli İl Başkanı Av. Şeref Gönenli, bir basın açıklaması yaparak gündemi değerlendirdi.

14 Ekim 2014 Saat: 11:55
Gönenli, Hassas bir süreç yaşıyoruz
Gönenli, Hassas bir süreç yaşıyoruz

Hassas bir süreçten geçiyoruz. Ülkemizi kardeş kavgasına sürüklemek isteyenlerin olduğu bu günlerde, Büyük Birlik Partisi mensupları ve Alperenler olarak sağduyulu bir şekilde hareket edeceğiz.

 

Yüreğimiz dağlandı

Dün yüreğimiz acı bir haberle dağlandı. Milletimizin 4 evladı şehid oldu. Kartepe’de düşen askeri helikopterde şehit olan dört mürettebata Allah’dan rahmet diliyoruz. Ailelerine, tüm yakınlarına, silah arkadaşlarına, TSK mensuplarına ve yüce milletimize başsağlığı diliyoruz.

Tüm vatandaşlarımız bilmelidir ki bize bizden başka dost yok

Yaşadığımız bu acı günler bir kez daha gösterdi ki; bize bizden başka dost yok. Daha düne kadar askerimize, jandarmamıza, polisimize kısaca devletimize taş atanlar, bugün can güvenliği için devletimizden yardım bekliyorlar. Tüm vatandaşlarımızın özellikle kürt kökenli vatandaşlarımızın bunu çok iyi kavraması gerekiyor.

Bir kez daha vurgulamalıyız ki; Türk milleti kavramı etnik milliyetçiliği değil, yüzyıllardır bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşayan, bir medeniyet kuran tüm vatandaşlarımızı kapsamaktadır. Türk Milleti, haksızlığa, adaletsizliğe, şiddete, zulme karşı mücadele eden milletin adıdır. Aynı tarihi, aynı acıları paylaştık. Bu vatan üzerinde; Şırnak’ta, Kars’ta, Ardahan’da, Ağrı’da yaşanan acı Edirne’de, Çanakkale’de, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Antalya’da hissedilir. Özellikle doğal afetlerde bu durum daha iyi anlaşıldı. Şu anda içinde bulunduğumuz bu hassas günlerde de akıldan çıkarılmaması gerekir.

Bugün sınırımızın dibinde yaşanan vahşet ve içsavaşı tüm dünya ve  Birleşmiş Milletler, seyirci gibi izlemektedir. Bu konuda hassasiyet gösteren tek ülke Türkiye Cumhuriyetidir.

Büyük Birlik Partisi ve Alperenler olarak sokaklardan uzak duracağız

Kamuoyunca bilinmelidir ki, devletimizin emniyet ve güvenlik teşkilatı dimdik ayaktadır. Polisimiz, askerimiz ve jandarmamız görevi başındadır. Sokaklarda yaşanan kargaşa ve karmaşalar provokasyondur.

Büyük Birlik Partisi mensupları ve Alperenler olarak, provokasyona (taciz, tahrik ve kışkırtmalara) gelmeyeceğiz. Sokaklardan uzak duracağız. Partililerimiz ve Alperen Ocakları mensuplarımız, Kocaeli’de veya Türkiye’nin başka bir yerinde sokak eylemlerine katılmayacaktır.

Bizim BBP olarak önem verdiğimiz değerlerimiz, dinimiz, devletimiz, milletimiz ve vatanımızdır. Herşeyden önemlisi de, Allah’ın rızasını kazanmayı gaye edinmişiz. Bu nedenle; vatanımız ve milletimizin ihtiyaç duyduğu yerde gerekli mücadeleyi vermekten kaçınmayan Alperenler, nerede duracağını çok iyi bilmektedir.

 

Demirtaş’ın sokağa çağrısı sorumsuzluk örneğidir

Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etme iddiasıyla cumhurbaşkanı adayı olan bir kişinin, milletimizi sokağa çağırması tam bir sorumsuzluk örneğidir. Acı olayların başlangıcı bu çağrı olmuştur. Şu anda milletvekili ünvanı taşıyan bu şahıs (Selahattin Demirtaş), milletvekili dahi olamadığını bir kez daha ortaya koymuştur. Zira milletvekili sadece seçildiği bölgeyi ve seçmenlerini değil, gerektiğinde tüm ülke ve millet menfaatini gözetmelidir. Kendilerine verilen onca taviz ve haklardan sonra ülkeyi kaosa sürükleyen böyle bir girişimde bulunması tam bir sorumsuzluk ve nankörlük örneğidir.

Hassas bir süreç yaşıyoruz. Milleti ötekileştirerek, sokağa dökerek, kutuplaştırarak bu sorunlar çözülmez. Bu süreç oy devşirme süreci değildir.

BDP nin gerçek yüzü ortaya çıktı, dokunulmazlıkları kaldırılsın

Milletin temsilcisi olduğunu iddia eden BDP liler, aslında terör örgütünün siyasal temsilcileri olduklarını bir kez daha ortaya koymuşlardır. Milletvekili ünvanı taşıyan BDP liler, Türkiye Büyük Millet Meclisi koltuklarında oturuyor, devletimizden maaş alıyorlar. Her türlü imkandan, lüks ve konfordan yararlanıyorlar. Sonra da gidip, milletimizi sokağa çağırıyor, sınıra gidip polis ve askerimize taş atıyorlar. Bunları kabul etmemiz, haklı görmemiz mümkün değildir. Bu sözde milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılıp yargılanmaları gerekir.

Türkiye’yi yönetenler Kürt kökenli vatandaşlarımızı muhatap almak yerine PKK yı ve siyasal uzantılarını muhatap almışlardır. Özellikle son dönemde milletimizin, devletimizin yanında yer alan bölge halkımız ihmal edilmiş üvey evlat muamelesi görmüştür. Oysa müzakere için bölge halkının gerçek temsilcilerinden oluşan geniş bir muhataplık heyeti kurulmalıdır. Yaşanan acılar sona ermelidir. Biz de bu acıların sona ermesini istiyoruz. Ancak bu sürecin yanlış yürütülmesine karşıyız.

PKK nın ve bebek katili eli kanlı terörist başının muhatap alınması yanlıştır. Terörle müzakere ve pazarlık olmaz, mücadele olur. Bu mücadele, terörün dış ve iç desteklerinin kesilmesiyle, finans kaynakları olun uyuşturucu ve kaçakçılık yollarının önlenmesiyle olur.

Sözde “çözüm süreci” güvenlik zaafiyetine sebep olmuştur

Hükumetimiz, silah bırakmayan bir terör örgütüyle müzakere ve pazarlık yapılmasının yanlış olduğunu göremeyecek kadar basiretsiz davranmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet sistemiyle değil, kişiye bağlı bir sistemle yönetilir hale gelmiştir. Zira Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle otorite boşluğu ortaya çıkmıştır. Başbakan olarak atanan sayın Davutoğlu ve bakanlar kurulu otorite kurmakta başarılı olamamıştır. İçişleri Bakanının görevini Tarım ve Hayvancılık Bakanı yerine getirmiştir. Başbakanın görevini ise Cumhurbaşkanı Erdoğan üstlenmiştir.

Emniyet ve güvenlik teşkilatımız üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiştir. Yaşan tüm olaylar, sözde “çözüm süreci” zarar görmesin diye, emniyet ve güvenlik teşkilatının çalışmasına engel olunduğunu gösteriyor. Emniyet ve güvenlik teşkilatımız, bürokratik engeller kaldırıldığında daha sağlıklı çalışmaktadır.

Bu topraklar üzerindeki 1000 yıllık kardeşlik bozulmayacak

PKK terör örgütü nedeniyle tüm milletimiz, özellikle de doğu ve güneydoğu bölgesinden yaşayan vatandaşlarımız büyük acılar yaşadı. Büyük bedeller ödendi.

Terörün en büyük hedefi; bu topraklar üzerinde tesis edilen ve yüzyıllara dayanan kardeşliği bozmaktır. Milli birlik beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.

Vatanımızın ve bu vatan üzerinde yaşayan yüce milletimizin bölünmeyeceğini, bu topraklar üzerinde hayalleri olanların hayallerini yıkacağımızı bir kez daha göstermeliyiz.

Nasıl ki Çanakkale’de ve İstiklal Savaşında tüm dünyaya birlik ve beraberliğimizi ilan ettiysek, bu gün de aynı birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var.

Tartışma kültürünü kaybettiğimiz, her an tartışmaya hazır bir toplum haline geldiğimiz bu günlerin biranönce sona ermesini diliyoruz. Yüce Rabbim, milletimizi kardeş kavgasına sürüklemek isteyenlere meydan vermesin.

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat