Görgüsüzlüğün Daniskası...

O kadar örneği kapsayacak bir tarif yapılamıyor herhalde.

Düşündüm taşındım ve bir tarif geliştirdim: “Bir toplum içinde kişinin kendini, kabul ettiği ölçütlere göre çok önemli ve nitelikli hissettirebilmek için yaptığı gülünç veya rezil davranış…”

Çocukluk çağını aşmış bir kişiye görgüsüzlüğü önleyici telkinlerde bulunmanın faydası yoktur. Çünkü olay aileden başlar ve görgüsüzlüğü önleyici unsurlar öğretilmez, örnek davranışlar benimsenerek edinilir. Bir bakış bile görgüsüzlüğün net belirtisi olabildiğinden görgüsüzlük hemen fark edilebilir bir şeydir.

Sokağa çıkın, konunuz görgüsüzlük olsun, onu aramanıza gerek yoktur. Her an burnunuzun dibindedir.

Görgüsüzlüğün tahsille de ilgisi yoktur. Bir kişi tanıyorum. İki çocuğunun gittiği ilkokul ile oturduğu bina arası en fazla 150 metre. Çocuklar sağlıklı, bütün gün sokakta oynuyor. Ama her sabah apartmanın yanındaki araba çalıştırılıyor, iki çocuk araba ile okulun bahçesine götürülüyor. Sonradan duydum. Bu durum devam edince okulun müdürü bu adama “Çocuklarınızı okula araba ile getirmeyin” demiş. Yani bu görgüsüzlüğe okul müdürünün de aklı ermemiş ve okulun çocuklarına bulaşmasından korkmuş.

 Adam devlet memuru. Resmi araba ile bir yerlere gidiyor. Arabayı kullanan kişi işçi statüsünde. 5 nüfusa bakıyor, zor geçiniyor, aldığı maaş arabadaki memurunkinin ancak yarısı kadar. Memur efendi yanındaki diğer kişiye ballandıra ballandıra her gün pastırmalı börekle nasıl kahvaltı yaptığını anlatıyor. İşte bir başka tipik görgüsüz.

Bazıları görgüsüzlük ile akılsızlığı birbirine karıştırır. Birkaç sene önce bir düğün salonuna gittik. Şarkılı-sazlı bir düğün. Sahneye gayet düzgün takım elbiseli, kravatlı bir solist çıktı. İnanmayacaksınız, ama ayakkabıları herhalde en son 15 gün önce boyanmıştı ve toz içindeydi. Benim tarifime göre bu kişi görgüsüz değildir. Çünkü kendini hissettirmeye yönelme yoktur. Sebebi akıl noksanlığıdır.

Günümüzde görgüsüzlüğü ortaya koyan en önemli belirteç cep telefonu. Anadolu’da bir söz vardır; “Adamın erkek çocuğu olmuş, pi….sini” koparmış derler. Bu durumda “Bir cep telefonu sahibi olmuş, konuşa konuşa kendini rezil etmiş” demek gerekiyor. Örnek mi istiyorsunuz?

Oturduğum Şirintepe’den sabahları bindiğim bir otobüste bir zat görüyordum. Elinde cep telefonu ile gayet yüksek sesle şu yönde konuşmalar yapıyordu:

- O yirmi milyarı Ahmet Bey’e götür. Kalan 40 milyarı yarın göndereceğim.

(Milyarları eski düzen, bin yerine kullanıyor.)

Sonra bir başkasını arıyor;

- Söylediğim gibi 20 milyarı gönderdim. O işe de 50 milyar yatırmayı düşünüyorum.

Onun telefonu çalıyor. Açıyor ve yine milyarlarca lira konusunda konuşmalar. Bütün otobüs onu dinliyor.

Ben bu adama otobüste her rastladığımda buna benzer konuşmalar yaptı. Yaptı diyorum. Çünkü son zamanlarda ortada yok. Belki 65 yaştan büyük olup, bedava giderken milyarlardan bahsetmek biraz tuhaf olacağından vazgeçmiştir. Onu çok arayacağım!.. Çünkü onu İzmit’in değil, dünyanın en görgüsüz adamı seçmiştim.

Geçenlerde Çocuk Parkı’ndan Şirintepe otobüsüne bindim. Önde bir kadın, şoförün arkasındaki koltukta oturuyor. Ben bindiğimde elinde telefon konuşuyordu, çene çalıyordu demem lazım herhalde. Bütün otobüs, akrabalarında kimlerin ahlaksız olduğunu, serseriliğini, kumarbazlığını, eşini nasıl dövdüğünü dinledi. Kız Meslek Lisesi’nin orada trafik tıkanıyor. Otobüs adım adım gidiyor. O hala konuşmakta. En sonunda yolculardan bir patladı;

-Yeter yahu!. Bütün sülaleni öğrendik…

Konuşmayı hemen kesti. Burada görgüsüzlükten dolayı kendinden geçme var.

Bir başka görgüsüzlük tipi minibüs şoföründen: Onunki trafik kaidelerini de ihlal eden cinsten; Herkes bilmez. Araba kullanırken cep telefonu ile konuşmak alkollü iken araba kullanmaya eşdeğer ceza nedenidir. Şirintepe’den bindim, Çocuk Parkı’nda indim. Bütün yolcular şoförün yaptığı ve argo kelimelerle bezenmiş konuşmasını dinledi. Ben indiğimden gerisini dinleyemedim. Pes vallahi…

Milyarlardan bahseden adamın, bütün sülalesinin özelliklerini ortaya koyan kadının, direksiyonda üstelik argo kelimelerle konuşan şoförün çocukları görgüsüz olmayacak mı? Kesinlikle olacaklar. Görgüsüzlüğü önlemek evdeki eğitimle başladığına göre. Bu konuda da işimiz zor…