Türkiye enteresan bir ülke oldu.Devletin ana kurumları siyasi etkiden uzak sadece Devlet dediğimiz ana çatı için çalışırdı.
Mesela Devlet planlama teşkilatı önemli projelere imza atar ve bunlar devlet projesi olarak uygulanırdı, böyle bir şey kalmadı.
Mesela basın her şeye rağmen millet için çalışırdı. Şimdilerde çoğunlukla iktidar için çalışıyor.Bu nedenle geçen haftaki konumuz basın ahlakı ve özgürlüğü üzerineydi.
Mesela kurtuluş savaşını yöneten ve bu yüzden GAZİ MECLİS adını alan TBMM demokrasinin temel kurumudur Ama son düzenlemelerle etkisi adeta yok edildi.TBMM yürütme ne istiyorsa onu kanun haline getirip,denetim vs özelliklerini yitirdi.
Eskiden eksiklerine rağmen hakim teminatı vardı. Hakimler özgürce inandıkları kararları aleni,yani topluma açık yargılamalarla verirlerdi.Kimse hakimlere sen nasıl böyle bir karar verirsin diyemezdi.Hakım teminatı daha da geliştirilsin derken ne yazık ki daha da geriye gitti.
Anayasamızın 138 maddesine göre “Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.” diyor.
Hakimlik ve savcılık teminatına ilişkin Anayasamızın 139 maddesi “Hakimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; “ diyor.
Anayasamızın 140.ıncı maddesi “ Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler”demektedir.Yine Anayasamızın 159 maddesi de “Hâkimler ve Savcılar Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar. “ demektedir.
Feto darbe girişimi ile anlaşıldı ki bu teşkilat Devlet kadrolarını mahvetmiş ,bu etkinin psikolojik olarak iktidarı etkilemesi mümkün.Bu nedenle olsa gerek son zamanlarda hakimlerin kararları karşısında yer değişikliklerine gidiliyor,haklarında soruşturma açılabiliyor.Hakim teminatı yani yargı bağımsızlığı zedeleniyor.Yürütmenin yargıya tahakkümü görüntüsünü veriyor.
Hakimler de insan,hatalı kararlar verebilirler.Hatalı kararların denetim mekanizmaları Anayasa ve yasalarda var.İstinaf mahkeme si ve Yargıtay,a gönderirsin denetlenir.Buna rağmen hakimlik teminatını hiçe sayarak sen nasıl böyle bir karar verirsin diyerek beğenilmeyen,hatalı kabul edilen bir karar karşısında hakimler hakkında soruşturma açılması, yada görevden uzaklaştırılmaları hakimlik teminatını ortadan kaldırıyor.
Hakim teminatı hukuk devletinin bir gereğidir.Hukuk devleti iktidarın eylem ve işlemleri,hatalı kararları karşısında hakimlerin özgürce,gerekirse iktidarın aleyhine ,korkmadan karar verebilme gücünün diğer adıdır. Hakim teminatı varsa hukuk devleti var,hukuk devleti varsa demokrasi de var.Hakim teminatının olmadığı bir yerde demokrasiden bahsetmek mümkün olmaz.Her türlü darbe girişimleri yada kalıntılarına karşı çare ,demokrasiyi rafa kaldırmak değil,demokratik kurallar içersinde,demokrasiyi işleterek konuyu çözmektir.Yoksa aksak da olsa demokrasimize yazık olur.