Cavit İnam
HALK OYLAMASI NASIL OKUNMALI?...
1 Ocak 1970 Saat: 02:33
12 Eylül'de yapılan halk oylaması, demokrasi şöleni şekilde yaşanmış, büyük bir olgunluk içinde geçmiştir. 12 Eylül Anayasası'nın 26 maddesinde değişiklik içeren tasarı, halkımızın yüzde 58'inin EVET oyları ile onanarak yürürlüğe girmiştir. Değişikliğin, ülkemiz için hayırlı olmasını, demokratik açılım sürecinin devam etmesini dilemekteyiz. Ayrıca, halk oylamsının neticesinin alınmasından sonra, Başbakan'ın yaptığı konuşmanın kampanya süresince var olan gerilimi azaltıcı, kırgınlıkları giderici yönde olması toplumu sevindirmiştir.
Referandum sürecince, muhalefetin stratejisi ve söylemi, anayasa maddelerinin değişikliğinin irdelenmesi yerine, hükümetin icraatı, Başbakan'ın tasarrufu üzerine yoğunlaştırılması güvenoyu algılanmasına yol açmıştır. İşsizlik, yoksulluk, yolsuzluk ve gelir dağılımı adaletsizliği vurgulamaları her platformda dile getirilmiştir. Bu nedenle sonuçları, Başbakan'ın kabul etmemesine rağmen; halkımızın hükümete açtığı krediyi devam ettirdiği ve güven oyu verdiği şeklinde okumak gerekmektedir.
Seçimin gerçek mağlubu MHP olmuştur. Yerel yönetimleri elinde bulunduğu il ve ilçelerde, "Evet" oylarının "Hayır"ları geride bırakması, MHP'nin referandum sürecindeki etkisizliğinin bariz bir göstergesi olmuştur. Tahminen Hayır oyları açısından, son geçerli oy oranlarının altında, yaklaşık yüzde 8-9 civarında bir katkı yapabilmişlerdir. Başarısızlıkta, kampanya süreci izlenen yöntem ile demokratik açılım karşısında olumsuzluk içeren radikal tavrın rolünü kabul etmek ve bu sonucun, MHP açısından ilk genel seçimler için ciddi bir uyarı olarak algılamak gerekmektedir.
Referandum sonuçları açısından asıl parantezi, ana muhalefet partisi ve geleceğin iktidar adayı CHP açısından açmak gerekmektedir. Oylama sonuçlarını bir açıdan, CHP ve yeni lideri Kılıçdaroğlu'nu başarılı saymak gerekmektedir. Son seçimde yüzde 23'ler civarında olan oy oranının, yüzde 32- 33 civarına yükseldiği, yaklaşık yüzde 10 civarında bir oy oranı artışı sağlandığı tahmin edilmektedir. Ancak oylama sonucu, CHP'nin 10 ay sonra yapılacak seçimlerde iktidar olma ihtimalinin uzağında olduğunu da kabul etmek gerekmektedir. Bu açıdan ise başarısız olunduğu gerçeği de orta yerde durmaktadır.
CHP'ye, halk oylaması öncesi yaşanan lider değişikliği olumlu olarak yansımış, partide dinginlik ve heyecan yaratmıştır. Ancak, bu değişikliği hemen akabinde, kampanya sürecinin başlaması, partide lider değişikliği yanında, kadro ve program oluşturulmasına imkan vermemiştir. Bu nedenle, hükümete yönelik eleştiriler, ciddi alternatif program söylemi ile temellendirilmediğinden havada kalmıştır. Seçim süreci sonucunda, Kemal Kılıçdaroğlu lider olarak çıkmayı başarmıştır. Bundan sonraki süreçte ise Kılıçdaroğlu partisini, kadrolarını yeni oluşturacak program doğrultusunda dizaynetmesi gerekmektedir.
Buradan hemen yerel dönersek; seçim akşamı, CHP İl Başkanı Şensoy'un kendi köyündeki hayırların çokluğuna karşın, Sirmen'in köyündeki yüksek evet oranına gönderme yaparak, Sirmen grubunun seçime asılmadığı imasını yaratmış, parti içi kısır çekişmelerin devam ettiği mesajını vermiştir. Kılıçdaroğlu'nun ilk yapması gereken işin, parti teşkilatlarını bu tür kısır çekişmelerden uzaklaştıracak önlemleri alması, program ve idealler etrafında sinerji yaratma yolunda çaba göstermesi gerekmektedir.
CHP'nin öncellikle halkımızın değişimi talebini ve demokratikleşme arzusunu iyi algılaması gerekmektedir. Sloganlar düzeyinde değil, içerik itibariyle detaylandırılmış programlarını gündeme taşımalı ve tartışılmalıdır. Bugün için ülkemizin en önemli sorunu terördür. Bu sorun çözülmeden ülkemizin önünün açılması düşünülmemelidir. Merkezi ve yerel yönetimler konusunda parti politikası netleştirilmelidir. Devlet reformunun nasıl yapılacağı, teknik devlet kavramının nasıl hayata geçirileceği belirlenmelidir. Yargının siyasi etkileşim dışına nasıl çıkarılacağı ve tarafsızlığının nasıl kurumlaştırılacağı öngörülmelidir. Netice itibariyle, ciddi alternatif politik söylemle halkın karşına çıkılmaması halinde, önümüzdeki seçimde bugünkünden farklı sonuç alınamayacağı gerçeği görülmelidir.
Ayrıca; bugün için kamuoyunda AK Parti alternatifi olarak, CHP-MHP koalisyonu algısı yerleşmiştir. Statükoyu korumayı hedefleyecek ve ulusalcı bir çizgi izleyeceği varsayılmaktadır. Seçim sonucu okumalarından halkımızın ülke yönetimi açısından bu seçeneğe itibar etmediği ve etmeyeceği görülmektedir. Bu nedenle gelecek iktidar hedefi açısından CHP, demokrasi ve özgürlüklerin geliştirilmesi, refahın artırılıp, hakça bölüşülmesi, AB idealleri, yönetim organizasyonu açısından AKP'den daha iyi bir duruş segileneceği konusunda kamuoyunu tatmin edilmeli ve inandırılmalıdır. Aksi takdirde bugünkü oy oranına dahi ulaşılamayacağı bilinmelidir.
AKP açısındanda çıkarılması gerekli derslerin de olduğunu vurgulamak gerekmektedir. Bu oylamada da, yerel seçimlere benzer bir tablonun ortaya çıktığı görülmektedir. Yaşam tercihleri konusunda duyarlılık içinde olduğı bilinen, Trakya Bölgesi ile sahil şeridindeki il ve ilçelerin AK Parti'ye şüpheyle baktıkları ve mesafeli bir tavır içinde oldukları görülmektedir. Bu konuda. Başbakan'ın sert tavrı ve söylemleri ile yerel yönetim uygulamaları bölge halkını ürkütmektedir. AK Parti'nin seçim sonuçlarını iyi değerlendirerek, Hayır oylarının yoğunluk kazanadığı bölge insanının hassasiyetlerini dikkate alması, korkularını giderici politika uygulamasının iç huzurumuz ve kendi başarıları açısından açısından önemli olduğu kavranmalıdır.
Netice itibariyla; Siyasi lider ve kadroların, halkımızın tercihini iyi değerlendirmesini ve olumlu sonuçlar çıkarmasını dilemekte ve beklemekteyiz.
Kocaeli Haberci Tavsiye Formu
Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
Yazarın Diğer Yazıları
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na önerimdir
Mahalli seçimlerde, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'in, "Türkiye İttifakı" söylemi ile, birinci parti olarak elde ettiği büyük başarı, demokratik güçler açısından, geleceğe yönelik umut oluşturmuş, sevinç yaratmıştır.
Sosyal belediyecilik ve halkçı uygulamalar doğrultusunda; İzmit Belediye Başkanı, Sayın Fatma Hürriyet Kaplan'ın girişimlerini takdir ile karşılıyorum.
İzmit tarihini arıyor. Bu doğrultuda yapılan arkeolojik çalışmaların tanıtımına yönelik; Nikomedia: Roma İmparatorluğu Başkenti'nden, Türk Endüstri Başkentine temalı konferans harikaydı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içinde, seçim yenilgisinin ardından dile getirilen değişim talebinin, yakın ayda yapılan, olağan kurultayında delegeler tarafından karşılık görmesinin sağladı.
Tüm Yazıları