Prof.Dr.Yavuz TAŞKIRAN
Prof.Dr.Yavuz TAŞKIRAN

Hayat başka bir şey…

Yakında bir eş. Karşıda başkası. Komşu, dost, arkadaş derken 2013’ü geride bıraktık.

6 Ocak 2014 Saat: 21:48
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu yazı 1.812 kez okunmuştur

Muhasebe yapmaya devam ediyorum. Yaşama ne kattım? Bilime katkım oldu mu? Yeni öğrencileri yol haritasına yerleştirebildim mi? Mezun olanlarımızdan kaçı çalışma yaşamına katıldı?

Yüksekova’da askerliğini yapmakta ve bir çevik kuvvet mensubu olan kardeşimin bu görevi tamamlamasına çok az süre kaldı. En son bir bayramda aradığım eski öğrencim recep, operasyondan dönmüş yorgun halde dinlenmekte iken benimle konuşma yapmıştı. Aramam onun yorgunluğunu alıp götürmüştü. Sonra aradığımda cevap vermedi. Onu kaybetmiştik. Şimdi ismi bir spor salonunda yaşıyor.

Salonun yapılmasına karşı çıktıkları için oradan ev almayı reddetmiştim.

Salon derken, orada egzersiz ve sağlıkla ilgili bir program düzenlenmişti. Sağlık Bakanını beklerken, Sanayi Bakanı gelmişti. Sorun değildi, nasıl olsa ilk iki harfi tutmuştu. Gerisi önemli değil… Üniversiteli hocalarım zorla geldiği, getirildiği belli olan seyircilere şekerin, kolanın, sandviçlerin zararlarından söz ediyorlardı. Yanımda oturan bir genç “Keşke şunlardan biri olsa da açlığımı gidersem” dediğini duydum…

Zararlı denilenleri bulmakta güçlük çeken birine buna nasıl inandırabiliriz? Neyse ki, Bakanın konuşması herkesin yüreklerine su serpti: “Çok yemeyelim, günde iki kez yiyelim, yediklerimizin miktarını azaltalım.” Bu konuşma çoğu seyirci tarafından taraf buldu ve alkışlandı…

Bunları yazarken bu sene şunu yaptık: Yılbaşını herkesten önce 30 Aralık’ta karşıladık. İyi ettik mi?

Bugün akşama doğru tutturduk balık alalım diye yollandık balık pazarına. Orada kendisine borçlu olduğumuz bir dostumuzla karşılaşmaz mıyız? O bizi görmedi. Bir an oradan uzaklaşalım diye düşündüm ama sonra ‘cesaret’ deyip ona doğru yöneldik. Mandalin yedik manavın tezgâhından.

Balık almaya gedik deyince fırçayı yedik. Akşam balık alınmazmış! Sabah gelmek gerekirmiş… Kısacası ciddi biçimde eleştirildik. Artık telefon edip, sabahları balık siparişlerini vermeye başlayacağız. Bu muhabbet bitiminde karşıdaki fırına yöneldik. Evde patateslisinden tutun 2-3 çeşit ekmek varken bir somun daha satın aldık.

Evdeki kitaplıklar, işteki raflar yetmediği için küçük bir daireyi ofis-ev haline getirdim. Görenlerin “ancak bir depo olabilir” şeklinde değerlendirdiği bu mekâna küçük bir kahve makinesi aldım. Kahvesi dışarıdan geliyor. Onu dün değirmenden geçirttim. Küçük kese kâğıtlarına koydum. Kese kâğıdının ne olduğunu bilen var mI? Şimdiki bu kâğıt torbalar renkli, albenisi yüksek şeyler. Bu kadar çok miktarda çekilmiş bu kahveyi çabuk tüketmem imkânsız. Beş torba yaptım, kahve seven arkadaşlarıma dağıtacağım.

Yaptırmakta olduğum eve uğradım. Karşımızdaki evi satın alan çok sevdiğim komşumu elinde kürek, yeni çiçekleri dikerken gördüm. Şimdi bana yeni görevler düştü. Bahçeye yeni bitki ve çiçek dikme zamanı diye fidancıma gitmek zorundayım. Bu arada, ağaç ve bitki alacağım diye arada bulunan 35 peyzaj şirketini geçip neredeyse Akmeşe’ye yakın bir yerdekine gidiyor olmam sizin dikkatinizi çekmiyor mu? Peyzajını yapan şirket sahipleri ile o kadar çok sevdiğim ortak dostlarım çıktı ki, yemeyin yanında yatın! Merak etmeyin, borcum devam ediyor, ödeyeceğim…

Ev derken orayı rezidans gibi gören, sağ mı, sol tarafı mı sizin diye soran arkadaşlarım var. Sakince anlatıyorum: Burası bir ev, etrafı çimlendirilmiş bahçe. Karşıda bir Alman Çoban Kurt Köpeği… Adı Şimal… Geçen sene yedi yavru verdi. Şimdi koruma görevini sürdürüyor. 

İki bin on dört için ilk köşe yazımı böylelikle kaleme almış bulunmaktayım. Gerisi gelecek…

 

Kocaeli Haberci Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Eğitim, hareketi sevmiyor!26 Ocak 2018 Saat: 17:59
Birkaç hafta önce bir araya geldiğimiz eğitim kökenli arkadaşlarla eğitimin birinci kademesi olan ilk dört yıl içindeki beden eğitimi derslerini konuştuk.
Her hoca değişikliği bir transferdir!17 Aralık 2017 Saat: 16:17
“Bu kadar sık hoca değişikliği aynı zamanda yeni bir transferdir “ diyen arkadaşlarımın sayısı gün geçtikçe artıyor.
Spor bir karakter işidir8 Kasım 2017 Saat: 16:55
Sizi bugünlere getiren çalışmalarınız olabilir. Ama burada tutacak olan karakterinizdir. İşi bilmeden spora soyunmak, spor yapmak, seyirci olmak, taraftar olmak, kupa vermek o kadar kolay değildir.
Yetenek ve Antrenman31 Ekim 2017 Saat: 22:38
Sporda başarılı olmanın birçok yolu bulunur. Ama en önemlisi, o spor için yetenekli olunup olunmadığıdır.
Sporda mentoring…10 Ekim 2017 Saat: 22:38
Uzun seneler sonrasında sporcuların maçlara hazırlanmasında mentörlerin önemi ortaya çıktı.
Tüm Yazıları
DepolamaTaşıma iletme sistemiMerdiven Tırmanma CihazıEngelli merdiven tırmanıcıUluslararası evden eve nakliyatAdaklıklazer epilasyonAnkara evden eve nakliyat