Akar, Sanayi Bilim ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’e konuya ilişkin şu soruları yöneltti. “Dilovası ile ilgili hazırlanan bütün raporlarda ve 2006 yılında açılan TBMM Araştırma Komisyonu sonucunda da belirtilen mevcut OSB’ler de bulunan işletmelerin kapasite artımlarının kesinlikle yapılmaması ve yeni işletmelerin açılmaması gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen 2006 yılından günümüze kadar kaç yeni işletme açılmıştır ve kaç mevcut işletmeye kapasite arttırımı izni verilmiştir? Mevcut bulunan işletmeler ve yeni kurulan işletmelerin kaç tanesi için ÇED raporu alınmıştır? ÇED raporu alınmayan işletmeler var ise bunlar için neden ÇED raporuna ihtiyaç duyulmamıştır?”

Akar, Dilovasına ilişkin hazırlanan bir çok raporda belirtilen Kanser vakalarının artışını da Sağlık Bakanına sorarak rakamlarla örnekler verdi. “Dünya sağlık raporunda belirtilen dünyada kansere bağlı ölüm oranı %12,5, Türkiye genelinde %12,9 iken Dilovası’nda bu oranın %33’ün üstünde olmasını nasıl açıklıyorsunuz? Kanser hastalığından ölümlerin Ülke ortalamasının çok üzerinde olması sonucunda Kocaeli ili genelinde ve özellikle Dilovası’nda ‘Kanser Aktif Kayıt Sistemin’ başlatılmış mıdır? Başlatılmamış ise bu sistemin faaliyete geçirilmesi düşünülmekte midir? Dilovası’nda kanser ve ona bağlı hastalıkların giderek daha genç kuşakları tehdit eder hale geldiği gerçeği düşünüldüğünde acil önlemler alınması hususunda hükümetinizce ne gibi çalışmalar yürütülmektedir? Bölgenin risk oranı düşünüldüğünde hastalıkların daha erken tespiti için Kocaeli ilinde ön teşhis ve tedavi merkezi ile sağlık tarama merkezi kurulmuş mudur? Birçok rapor ve çalışmada Dilovası bölgesinin ‘Kanser Ovası’na’ döndüğü ve gerekli önlemlerin İVEDİLİKLE alınması gerekliliğinin altı çizilmesine rağmen Kansere yakalanma oranının giderek artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” dedi.

AKAR ayrıca İçişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına da kendi Bakanlık bünyelerinde almaları gereken tedbirlere ilişkin 2006 yılından bu yana ne gibi çalışmaların yapıldığını sordu. Akar, “2006 yılında TBMM Araştırma Komisyonu raporunda belirtilen acil önlem alınması gereken konularda hala herhangi bir tedbir alınmaması da Dilovası’nın gözden çıkarıldığı düşüncesini akla getiriyor” dedi.