Meclis’te kabul edilen 2011 yılı bütçesini değerlendiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, “Bu bütçe rakam olarak ne olursa olsun Türkiye artık tam bir vergi dönemine girmiştir” dedi
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Meclis’te kabul edilen 2011 bütçesinin vergi ve zam bütçesi olduğunu söyledi. Partisinin Başkanlık Divanı toplantısında bütçe rakamlarını değerlendiren Prof. Dr. Baş dikkat çekici açıklamalar ve uyarılar yaptı. Konuşmasında kar getiren bütün kurumların siyasiler tarafından bedava denebilecek fiyatlarla satıldığını söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, “bu haraç mezat satışlarla Türkiye 70 milyar liralık vergi gelirini kaybetmiştir” dedi. Bugün vatandaşı inleten zam ve vergilerin daha da artacağına dikkatleri çeken Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye’nin bundan sonra tam olarak zam ve vergi dönemine girdiğini söyledi.
Bu bütçe vergi bütçesidir
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Meclis’te kabul edilen 2011 yılı bütçesini “bu bütçe vergi bütçesidir” şeklinde değerlendirdi: Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: “Bu bütçe vergi bütçesidir. Kamu İktisadi Teşekkülleri yani eski deyimle KİT’ler Türkiye’nin kar getiren kurumlarıydı. Türkiye bir yılda 70 milyar bu kurumlardan vergi alıyordu. Şimdi bunlar elimizden çıktı. Şu anda bütçe 312 milyar, 70 milyarı oradan gelecekti. Topladığında ne ediyor? 382 milyar olması gereken bütçe bugün 312 milyar. Bu gelirler ne oldu? Bunlar elimizden çıktı heba oldular. Bedavaya verdiler. Yahu dünyada bu kadar bozuk bir denklem olabilir mi? Servetin elinden çıkıyor, elinde bir kuruş kalmıyor. Bir kuruş borcun azalmıyor.”
Zam ve vergi hükümeti
Devletin en önemli gelir kaynakları arasında olan KİT’lerin bir bir özelleştirme yoluyla satıldığını söyleyen BTP Genel Başkanı, “hükümetin memurun, emeklinin maaşını verebilmesi için zam ve vergiden başka çaresi yok” dedi. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: “Niye benzin 4 lira oldu, diyorlar. Şükredin, daha fazla olacak. Siyasiler her şeyi sattı geriye bir şey bırakmadı. Bu vergi milletin devlet eliyle boğulmasıdır, soyulmasıdır. Bunları yaşayacağız. Bu bütçe rakam olarak ne olursa olsun Türkiye artık tam bir vergi dönemine girdi. Bana inanmayanlar olabilir. O zaman ben soruyorum, hadi göster bakayım gelir kaynağını? Nereden ne alacaksın söyle bakalım bana? Elimizde kalan bir şey gösterebilir misiniz? Daha ne zaman uyanacağız.”
Bütçe geçen yıla göre çok düşük
2011 bütçesinin geçen yılın bütçesinden sadece 26 milyar dolar fazla olduğunu belirten Prof. Baş, enflasyona dikkat çekti, enflasyon farkı dikkate alındığında bu seneki bütçenin geçen yıldan bile düşük olduğunu söyledi. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, “Enflasyon farkını ortaya koyduğunuz zaman bu bütçenin asgari olarak 314 milyar olması lazım. Yani geçen yıla nispetle 2011 yılı mali olarak Türk milletinin zararına olacak” şeklinde konuştu.
Tarıma bir lokma bile vermediler
Bütçeden tarım kemsine ayrılan payda hiçbir artış olmadığına değinen Prof. Dr. Haydar Baş, “Tarım kesimine bir lokma bir şey vermemişler” dedi. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: “Tarım kesimine bir lokma bir şey vermemişler. Bu bütçede de bir şey vermiyorlar. Geçen yıl ne verdiyse bu yıl da aynısını veriyor. Tarımla iştigal eden kardeşlerim iyi bilsinler ki, her yıl geriye gidiyorlar, bu yıl daha da geriye gidecekler. Şu ana kadar geçimleri çok zordu, bundan sonra çok daha zor olacak.”
Tarım köylüsü ayağa kalkmalı
Geçimini topraktan sağlayan vatandaşların izlenen bu politikalarla her geçen gün daha ağır şartlarla karşılaşacağını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş şu dikkat çekici uyarıları yaptı: “Onların dünyasında Türkiye’nin köylüsü bitmiştir, tarıma yer yoktur. Niye? Avrupa diyor ki; ‘Benimle olacaksan tarımına son vereceksin.’ Onlar da Avrupa’ya söz verdiler. Şimdi Avrupa’nın pazarı Türkiye’dir. Bunu kafamıza koyalım. Ama Hocam benim bağlarımı, bahçelerimi bilmiyor musun? Yüz dönüm zeytinliğim var.’ Yüz bin dönüm toprağın da olsa seni aç bırakacaklar haberin olsun. Onun için tarıma bağlı kardeşlerim ayağa kalkacak, hem sanayiciyi hem tüccarları, hem kadınını hem de erkeğini ikna ederek, Bağımsız Türkiye Partisi’ni tek başına iktidara taşıyacaklar. Kurtuluşumuzun tek yolu budur.”