Adaletin olmadığı bir ülkede çekiç sadece ceviz kırmaya yarar!
Adaletin olmadığı bir ülkede çekiç sadece ceviz kırmaya yarar!
Diye bir ses duydum!
O sırada Helikon sanat evinin duvarlarında ki tablolara ve heykellere bakıyordum.
***
Hani savaşta, bir şarapnel parçası vücudunuza çarpar da, neye uğradığınızı şaşırırsınız ya!
Öyle oldum işte.
Sesin geldiği yöne doğru döndüğümde, Sanatçı Soheila Bahadormanesh!
Eseri hakkında bilgi veriyordu sanatseverlere,
Mahkemelerde hakimlerin kullandığı tahta bir çekiç ve birkaç da kırık ceviz vardı tabloda.
O ifade, o zeka, o incelik, ve tabloda ki uyum büyülemişti beni.
***
Hal bu ki İLK girişte gözüme çarpmıştı, demek ki anlayamamıştım ilk görüşte!
Hani vizontele filminde “şerefsizim benim aklıma gelmişti” demişti ya! Deli emin!
Keşke ben söyleyebilseydim, keşke cahil kamyoncu abim söyleyebilseydi diye ahlandım vahlandım!
Ama maalesef benim aklıma gelmemişti!
İşte böyle bir şey sanatçı zekası!
İşte bu kadar lazım her millete.
***
Hani!
Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz.
Sanatsız kalan bir milletin bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir.
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur demiş ya!
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
Ne kadar da doğru söylemiş
O 100 yıl önce yine çok doğru söylemiş, ben 46 yaşında anlamıştım, anca!
Herkesin onu her konuda geç anladığı gibi!
Ruhu şad olsun.
***
Hele modern sanat!
Öyle dağ nehir ev çiçek resmi gibi değil,
Onlar zaten huzur veren türden!
Sanat huzur vermemeli!!!
Sarsmalı, düşündürmeli, öfkelendirmeli, değiştirmeli, geliştirmeli insanı.
Bir şey katmalı!
Çiçek çiçek gibi, böcek böcek gibi olmamalı.
Tabiri yerinde ise isyanın dili olmalı, sanat.
***
Hayvanlarda vardı Soheila Bahadormanesh’in tablolarında ama,
köpek köpek gibi, kedi kedi gibi değildi tabloda!
Hepsine bir anlam bir bakış açısı gizlemişti.
Hepsine bir isyan!
Hepsinde ayrı bir anlam!
Çok sanatçı vardı, ve çok sanat eseri, ama!
İlk vurgunu Soheila Bahadormanesh’den yediğimden olsa gerek buğulanmıştı gözlerim bilincim kapanmıştı.
Sonrasını pek fark edemedim.
Bildiğim bir şey, Orhan Özçalık ve Alp Arslanın ne kadar lazım olduğu idi bu şehre, bu ülkeye!
Çünkü o sanatçılarla bizi onlar buluşturmuş, onlar tanıştırmıştı.
Ne fikrimiz, ne de zikrimiz benziyordu onlarla ama, aynı toprağın çocuklarıydık, farklılıklarımızla lazımdık bu ülkeye, aynı bayrağın altında!
İnşallah gitmezler buralardan, çoğu değerli sanatçının terk etmek zorunda kaldığı gibi ülkesini.
İyi ki varlar.
Ve pek çok şeyden pek çok kişiden fazla lazımlar.
Hele Alp Arslan bey’in yaptığı eser!
Hele Orhan Öçalık’ın derelerde yer bulamadığı taşları iplerle havaya astığı eser!
Hepsi Hes’lerin yüzünden!
***
Zeka üstü, hiciv şaheseri.
İfade bulamıyorum başka övecek, öyle işte.
Gerçekten teşekkür ederim.
Bildiğim tek şey.
Derneklerin pikniklerinden, ekmek arası döner ve ayran programlarından, körler ve sağırlar birbirini ağırlar formalitelerinden bin kat daha lazım oldukları bu şehre.
***
Ne diyeyim.
Belki Başiskele belediye başkanı Yasin Özlü duyar kendi muhitinde kio muhteşem sesleri!
Belki Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın duyar bilir tanır destekler onları
Benim tanımam yetmez, bu şehrin bütçelerini yönetenler duymalı.
Onlar duymaz ise İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet duyar inşallah, bölgesinin dışında ama o sever sesi duyulmayanların sesini duymayı.
Gerçi ceren hanım’a ulaşabilseydim bahsedecektim ama başkanlara ulaşmak bürokratlara ulaşmaktan daha kolay nedense!
***
Ha bu arada hepsinin iletişim bilgileri var bende, olur ya lazım olursa!
Googleye de yazılsa olur Helikon Çağdaş Sanat Derneği!
Konumu da var haritalarda.
Bahçecik’in yukarılarında.
Kısa zamanda vakıf olurlar inşallah.
Hani elçiye zeval olmaz derler ya, olsun inşallah, zeval de olsun bize.
Sürçü lisan ettim se de hamd olsun.
Yeter ki işe yarasın kalemim, en azında Süheyla nın fırçası kadar!
***
Huzur İsyanda.