Aklınıza geldi, paranız–pulunuz var, şöyle bir Finlandiya’ya gittiniz.
Kuzey yarım kürede mevsim yaz. Helsinki yakınlarında kırsal bir alanda bir kafeteryanın bahçesinde çay içiyorsunuz. Çevre ladin ormanlarıyla kaplı. Etraf pırıl pırıl. Bardak masanın üstünde.
İsterseniz inanmayabilirsiniz! Büyük Sahra’nın çölünde yaşamış bir kertenkelenin ayağının ucundan kopmuş, ufacık mı ufacık bir parça, görülemez toz konumunda bardağınızın içindeki çayın üstüne düşmüştür. Bu bir gerçek. Aşağıdaki satırları okuyunca inanacaksınız:
Dünyamızda en büyük toz üreticileri çöllerdir. Bu tozlar, rüzgarların etkisiyle çarpışan kum tanelerinden oluşur. Atmosferik hava akımlarıyla dünyanın her tarafına yayılırlar.
Öyle bir yayılma ki.. inanılmaz boyutta. Bu konuda şampiyon Büyük Sahradır: Onun tozu Atlantik Okyanusunu aşarak Amerika kıtasına, Arap Yarımadası üzerinden Umman Denizine, Akdenizi geçerek İsveç ve Finlandiya'ya kadar ulaşmaktedır. Buralara giderken bizim ülkemize de sık sık uğramaktadır.
İşte Helsinki’de bardağınıza düşen toz bu kadar uzak yerden gelmiştir.
Geçenlerde hava raporlarında vermişlerdi: Kuzey Afrika’dan gelen toz nedeniyle gökten adeta çamur yağdı. Yağmur damlası ve özellikle kar, İzmit gibi hava kirliliğinin olduğu yerlerde yere düşerken kirleticileri alır, yere ulaştırır. Böylece hava bir ölçüde temizlenir. Ama bu Afrika tozu yükseklerdeki bulutlarda yoğunlaşma sağlayarak yağışa neden olduğunda yağmur suyuna kir halinde karışmış durumdadır. Oluşma safhasında kirlenmiş olan yağmur damlaları düşerken daha alçaklardaki kirleri de bünyesine alır ve toprağa ulaştırır.
Ama böyle tozlar bizi etkilemez!... Biz İzmitliler Hereke’nin, Darıca’nın sahillerdeki çay bahçelerinde içine, sağlık açısından en tehlikelisi olan çimento tozu düşen çaylardan içenlerdeniz. Büyük Sahra’nın kertenkelesinin ayağının tozundan mı korkacağız !..
Kaynak: