“Bu kadar sık hoca değişikliği aynı zamanda yeni bir transferdir “ diyen arkadaşlarımın sayısı gün geçtikçe artıyor.
Takıma yeni gelen hoca, takıma güç kazandıracağı gerekçesi ile bazı oyuncuları tavsiye ediyor. Yöneticilerin bir bölümü meseleye Fransız kaldıkları için her söyleneni doğru kabul edip derhal bu uygulamaya destek veriyorlar. Sonuç yine de farklı olmuyor. Bir müddet sonra aynı senaryo ile yazılmış başka bir film izliyoruz.
Değerli okurlarım, takımlar maçlar sonucunda galip gelmeyebilirler. Hatta sürekli yenilebilirler. Kötü gidişin ardında sürekli teknik adamların suçlu oldukları algısının yaratılmış olması nedeni ile bu alışkanlık sürüp gidiyor. Oyuncuların hiç mi kusuru yok? Ya da yapılan antrenmanlar yeterli değil mi? Performans değerlendirmeleri yapılmıyor mu?
Denilecektir ki, efendim hoca elinden geleni yapıyor, keza sporcular da gayret ediyorlar ama neticeler hep olumsuz… Bunun birinci ve temel nedeni sezon öncesi yapılmayan kondisyonel testlerdir. Çoğu antrenör, uygulanması halinde kendisi için çok iyi doneler verecek olan bu testleri yaptırmamaktadır. Oyuncunun koşmasına, bir iki topla buluştuğu andaki durumuna bakıp karar vermektedirler. Bu durum bir trajedidir. Ölçülemeyen bir özellik asla kontrol edilemez. En iyi test maç olduğuna göre maç sonuçları bu tabloyu destekliyor olmalı!
Doğru dürüst oyuncuları seçemeyen, seçtiği oyuncularla iyi bir hazırlık periyodu geçirmeyen, antrenmanlardaki yüklenmelerin şiddetini belirlemek için gerekli motorsal testleri yapmayan bir teknik adamın sezonda başarılı olması imkânsızdır. Yazdıklarımızı yapan antrenörler kuşkusuz var ve hazır oyuncularla işi götürüyorlar.
Teknik, taktik ve kondisyonel açıdan iyi düzeyde sporcular başlangıçta iyi işler çıkarabilirler. Ancak düzenli ve disiplinli bir çalışma programı bulunmayan takımlarda zaman içinde bozulmalar ortaya çıkabilir. Kondisyonel çalışmalar sürdürülebilir egzersizlerle desteklenmelidir. Dayanıklılık sürekli üst düzeyde tutulmalı, haftada en az bir kez kuvvet antrenmanı yapılmalı, teknik aktiviteler kondisyonel yüklenme altında uygulanmalıdır.
Kuşkusuz tüm bunların yanı sıra takımın motivasyona ihtiyacı bulunmaktadır. Para, bu işin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Düzenli bir yaşam şekli, doğru ve düzenli beslenme, aktif bir sosyal hayat sporcuları zinde tutar.
İşte bunların tamamı yapılırsa o zaman maçlar kazanılmaya başlanır ve çok sık hoca değiştirilmek zorunda kalınmaz. Değiştiğinde, yeni gelecek sporcular öncekinden daha iyi olmayabilir.
Değişimleri kalıcı ve yüksek performans hedefli hale getirebilirsek başarılı oluruz. Bu yalnızca sporda değil, yaşamda da böyle değil midir?