İzmit Belediye Başkan vekili İbrahim Bulut'a mektup var. İşte o mektup
Sevgili İbrahim Bulut
Arım, balım, peteğim, gülüm, dalım, çiçeğim. Neşatım, işretim, bezmim, çerağım, neyyirim, şem’im. Turuncu u nar u narencim, benim şem’-i şebistanım…
Anlamadın dimi İbrahim? Anlamadın tabi, anlatayım…
Sana kaleme alacağım mektubu yazmadan önce, twitter hesabından benimle ilgili ne yazdığına baktığımda fark ettim ki, Türkçe kullanımın bir hayli zayıf. Ben de FETÖ'cülerin eski kankası olmandan mütevellit belki eski Türkçe biliyordur diyerek sana sevgimi böyle esprili bir girizgahla bildirmek istedim.
"Yok yahu benim Türkçem iyi" dediğini duyar gibiyim. Altı boş özgüveninin senin bu gerçeği kendi kendine itiraf etmene müsaade etmeyecek biliyorum.
Yüz binlerce kelime bulunan dilimizi kullandığın iki yüz kadar kelime ile iyi konuştuğunu iddia edeceksen seni bu komik durumdan da alıkoymayacağım İbrahimciğim…
Neyse, bu aralar kimsenin sevmediği bir insanın en yakın arkadaşı olarak seni daha fazla utandırmayayım. Malum şimdilerde bütün kankaların içerde ve sen pek bir yalnızsın. Belediye'de de Sefa döneminden satıp savacak hiç bir şey kalmadığı için angaryalardan sorumlu belediye başkan yardımcısı olarak sıkılıyorsun ve bana nükteler yaparak yakınlık kurmaya çalıştığının da farkındayım. Üretim kabızlığından kaynaklı, başka partilerin seçim kampanyasını sürekli eleştirerek siyasi argüman olarak kullanmanı da fark etmedim sanma. Hınzır seni!
Madem artık yalnızlığına bir dur demeye karar verip küçük nükteler yaparak benimle dost olmaya meylettin, al sana bir kaç dost tavsiyesi! İnan bana Hayırettin kardeşim söylemişti hayatım kolaylaştı diyeceksin…
1- Öncelikle şunu unutma: Hayatın hamaset oldu artık! CHP aşağı, CHP yukarı... İbrahimciğim, canım kardeşim, şimdi yöneticisi olduğun siyasi partinin ortaya koyduğu mantıklı bir siyasi söylem bulunmayabilir ama sen de avukat adamsın. Çık iki kelime bi’şey söyle de, millet de senden görüp kendine siyasi söylem edinsin. Bir dur, bir sakin ol! Kendini gösterip belediye başkanlığına aday olmak için bu kadar boş konuşma fark edilir bak. Demedi deme! Zaten siyasete veda etmen için bir sürü sebep mevcut, bir de boş lakırdıyı bu sebeplere ekleme. Gerçi boş lakırdıya gelene kadar neler var neler, sen de haklısın dosya kabarık.
2- Atasözüne dava açıyorsun İbrahim. Aklı başında adamın yapacağı iş mi atasözüne dava açmak? Atasözlerimizi sev, atasözlerimize dava açılmaz. Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde seni bile avukat yapmak dışında ne yapıyorlar bilmiyorum ama belli ki atasözlerine dava açılmayacağını öğretmiyorlar. Bazı konularda sakin ol, gençsin zamanla oturacak bunlar hep. Unutma, atasözlerimizi seviyoruz…
3- Varın yoğun hamaset olduğu gibi siyasetten de anladığın pek söylenemez İbrahimciğim. Daha doğrusu hamaseti siyaset sanıyorsun zannımca. Analiz yeteneğin var mı diye şöyle bir baktım, olayları birbirine karıştırıp duruyorsun. Akşam söylediğin, sabah söylediğine küfür ediyor resmen İbrahim. Siyaseten zikredip sonra döndüğün söylemlerini İzmit'in kargaları bile ayakta alkışlıyorlar. Gerçi bu konuda tebrik ediyorum seni, ciddi bir siyasi kıvraklık söz konusu. Böyle devam!
4- Kızma ama bir şey söylemek istiyorum sana. Belsa'nın yarısını FETÖ'cülere pazarlayıp, adamların darbeci olduğu ortaya çıkınca uykusuz geçirdiğin bir ay, psikolojini de kötü etkilemiş belli ki. Nevzat Doğan şimdi tatil yapmana izin vermez ama 16 Nisan'dan sonra haşemanı çek, şöyle kızgın kumlardan serin sulara bırakıver kendini. Başbakan "FETÖ'nün siyasi kanadı yok" dedi. Artık biraz rahatla ve psikolojine çeki düzen ver. Buhranlı günler senin için şimdilik bitti. Sakin ol! Bu arada Nevzat Doğan demişken aklıma geldi; su içerken izin almana gerek yok kendi kararını kendin verip içebilirsin.
5- Dile getirilmesine üzüleceksin ama dost acı söyler İbrahim. Artık siyaset sahnesinde sona doğru geliyorsun. Alabileceğin en üst makamları, Nevzat Doğan beyefendinin gitmek istemediği programlara gitmek, görüşmek istemediği insanlarla görüşmek, almak istemediği plaketleri almak için görevlendirildiğinden ötürü yıllardır işgal ediyorsun. Siyasi bilgi ve birikimin de daha üst makamlara çıkmanı sağlayacak kadar sağlam değil, muhtemelen sen de bunun farkındasın. O sebeple kurduğun İzmit Belediye Başkanlığı hayallerini bence rafa kaldır. Kim bilir belki de siyasetsiz hayatın çok daha güzel olur... Öyle hemen umutsuzluğa kapılma, angaryalardan sorumlu belediye başkan yardımcısı olmaktan daha iyi böylesi!
6- Beş seçimdir şu seçim geçsin, bu bilmem ne geçsin. Bu kadar martaval anlatıp işsiz gençleri bekletiyorsunuz ama siz maaşlar, huzur hakları, falan ücretleri filan paralar derken on evin yediğini cukka. O vaatlerle tuttuğunuz gençler bunu anlarlarsa eğer çok tehlikeli bak benden söylemesi. Şu “referandumdan sonra” işlerine biraz ara ver.
6- Son olarak bir küçük tavsiyem daha var. Arada sırada insanlara neden evet demeleri gerektiği konusunda da bir şeyler söyle. Hep neden hayır dememeleri gerektiğini anlatıyorsun insanlara. En son anlayacaklar bak!
Sözlerimi tamamlarken beni anlamanı temenni ediyorum ancak sanmıyorum be İbrahim. Ama ben seni anlıyorum, sende çok haklısın. Senin işin de çok zor. Kimsenin ciddiye almadığı bir insan olarak bilgisayar ortamında çizilmiş bir karakterle kavga etmen içler acısı. Duygulandırıyorsun ben,.
Seni hasretle öpüyorum gözlerinden…
En yakın arkadaşın Hayırettin