İdam, devletin adam öldürmesidir. Bu ceza tarihsel süreçte siyasi ve dinî ihtilafları bastırmak için ceza olarak verilmiştir.
İdamlar başlangıçta İŞKENCE eşliğinde ve halka açık olarak infaz edilmiştir. Bugün idamın bile şekli yasalarda yazar ve öyle uygulanır.
Uluslararası Af Örgütüne göre; 140 ülke hukuken ya da fiilen idam karşıtıdır.İdam/Ölüm cezalarının infazlarının % 90'ı Asya kıtasında gerçekleşmektedir. Dünya üzerinde şu anda 58 ülkede idam cezası uygulanırken, 35 ülkede savaş veya olağanüstü durumlarda idam cezası uygulanmaktadır.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GENEL KURULU, 2007, 2008 ve 2010'da ölüm cezalarını uygulamama çağrısı yapan kararlar almıştır.Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi'nin 2. Maddesine göre idam yasaktır.Avrupa’da idam cezası uygulayan tek ülke Belarustur. Şimdilerde ülkemiz BELARUS a benzemeye çalışmaktadır. Avrupa Birliği'ne ek olarak, Türkiye ve Rusya'nın da üyesi olduğu Avrupa Konseyi de üyelerinin idam/ölüm cezasını kullanmasını yasaklamaktadır.
Türkiye’nin siyasi tarihi,darbe ve darbe girişimleri sonrası idam cezasının uygulanabildiğini gösteriyor.Türkiye’de,istiklal mahkemeleri kararları hariç ,1920’de Meclisin kuruluşundan günümüze kadar geçen 64 yıllık dönemde 15 i kadın ,712 kişinin idam edildiği bilinmektedir.Bunların büyük çoğunluğu ayaklanma, cumhurbaşkanına suikast girişimi, 60 darbesi, 71 muhtırası ve 80 ihtilali dönemine rastlamaktadır,yani siyasidir.Ne yazık ki ;12ylül sonrası yaşı büyütülerek idam edilen yani katledilen insan vardır.
ARTIK, TÜRKİYE’DE İDAM/ÖLÜM CEZASI; 1984’ten beri fiilen ve 2004’ten beri hukuken uygulanmıyor. 1999’da ÖCALAN a verilen idam kararı son karardır ve uygulanmamıştır. Ölüm cezası önce 2001’de savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışındaki suçlar için, 3 Ağustos 2002’de de “Savaş ve çok yakın savaş tehdidi hâllerinde işlenmiş suçlar hariç” şartı ile kaldırılmıştır. 14.7.2004 tarihli 5218 sayılı kanunla Türk Ceza Kanunu’ndan ölüm cezaları ile ilgili maddeler çıkarılmış, böylece 2004 yılında ölüm cezası Türk Hukuku’ndan tamamen kaldırılmıştır.
Rahmetli Menderes’in, Deniz Geçmiş ve arkadaşlarının idamının ne kadar hata olduğu bugün çok iyi anlaşılıyor. İdam cezası uygulansaydı Bolyoz, Yakamoz, Ergenekon gibi davalarda yargılanan eski genel kurmay başkanı dahil birçok kişi bugün idam cezası nedeniyle devlet eliyle öldürülmüş olabilirdi. Bunlar birer devlet cinayeti olmaz mıydı ? Oysa ki; bugün hepsi itibarını geriye almış, aklanmış ve yaşamaktadırlar.
Devlet hukuk kuralları içersinde, şüpheliyi bağımsız mahkemelere teslim eder. Mahkemelerin verdiği kararları da, insan haklarına saygı göstererek usulünce uygular. Cezalar toplumu temizlemek ve korumak için, caydırıcı olsun diye verilir. Cezalandırmada amaç öldürmek değil suçluyu topluma kazandırmaktır. Devlet teröristin yaptığı gibi terör estirmez. Devlet yargı kararı ile adam öldürmez, Devlet intikam almaz. Bugün idamı istemek çağı geriye yürütmek ve çağdışı kalmak demektir. Kaldı ki; bugünden sonra idamı getirmek amacıyla çıkartılacak kanun geriye,15 TEMMUZ DARBECİLERİNE yürümez. Bugün idam istemek, çağdışı kalmak demektir. ÇAĞDAŞ HUKUKTA İDAM DEVLETİN ADAM ÖLDÜRMESİDİR.