Hyundai’nin premium segmentteki modeli Genesis, yepyeni haliyle Kuzey Amerika Uluslararası Otomobil Fuarı (NAIAS), Detroit’te sahne aldı.
Hyundai’nin ilk kez 2009 yılında satışa sunduğu Genesis, E segmentine farklı bir bakış açısı getirmişti. Özellikle Kore ve Amerika pazarlarında önemli satış adetlerine ulaşan Genesis, yenilenen haliyle Avrupa pazarında da başarılı olmak istiyor. Yeni Genesis, tüm pazarlarda Hyundai markası altında satılırken, bu aynı zamanda farklı bir lüks marka yaratmaksızın satış stratejisinin ne denli cesur olduğunun bir kanıtı. Rakiplerine göre daha teknolojik donanımlar ve üst düzey konfor vaadiyle yola çıkan Hyundai Genesis, 2014 yılında ultra-güçlü çelikten üretilmiş platformuna daha fazla dinamizm, üstün güvenlik ve Multi-Mode dört tekerlekten çekiş sistemini de eklemiş oluyor.
Tasarım olarak tüm dikkatleri üzerinde toplamayı başaran Yeni Genesis, Otomatik Acil FrenSistemi (AEB), Head-up Display, Kör Nokta Algılama Sistemi (BSD), Kabin Hava Basınç Sensörü ve Şerit Takip Sistemi de araca eklenen yeni güvenlik donanımları olarak öne çıkıyor. Genesis’in en önemli bir diğer yeniliği ise ikinci nesil Blue Link teknolojisi.
Yeni Genesis, ikinci jenerasyon Blue Link teknolojisini kullanan ilk model olarak öne çıkarken, markaya bambaşka bir soluk getirmiş oluyor. Google tarafından desteklenen sistemde kullanıcıların Blue Link ile otomobile uzaktan bağlantı kurmasına olanak sağlanıyor. İnternet üzerinden myhyundai.com veya Blue Link aplikasyonuyla navigasyona sesli komutlarla erişmek mümkün. Bu teknoloji sayesinde aracın motorunu uzaktan çalıştırıp kapatabilirken aynı zamanda havalandırma ve klima kontrolleri de benzer şekilde kumanda edilebiliyor. Otomatik Çarpışma Bildirim (ACN) ve SOS Acil Durum Sistemleri de kullanıcının önceden seçtiği kontak kişilerine e-posta veya SMS göndererek durum hakkında acil bildirim yapıyor. Google Glass sistemi sesli olarak komut alırken ayrıca dokunmatik ekrandan da erişim imkanı sunuyor. Kapıları açıp kapatmak, aracın motorunu çalıştırmak, aracın yerini bulmak ve navigasyonun bilinen diğer tüm özelliklerini kullanmak, Yeni Genesis kullanıcılarına sağlanan en büyük ayrıcalık olacak.
Yeni Hyundai Genesis,4990 mmuzunluğa,1890 mmgenişliğe ve1480 mmyüksekliğe sahip.3010 mmdingil mesafesiyle yerini aldığı önceki modele göre75 mmdaha uzun. Bu artış iç mekanına ekstra genişlik ve ferahlık sağlamış oluyor. Yeni nesil HTRAC dört tekerlekten çekiş sistemi ile donatılan Genesis, aynı zamanda çok noktadan bağlantılı yeni arka süspansiyonlarıyla eski nesle göre büyük farklılıklar gösteriyor. Çekiş kontrolü, ve sürüş dinamizmleri açısından da gelişmişlik gösteren Yeni Genesis, ıslak ve kuru zeminde (Eco-Normal-Spor ve Kar) üstün yol tutuş sağlaması için sayısız testlerden geçirildi. Viraj dönüş kontrol sistemi (ATCC) ile birlikte sunduğu üst düzey konfora ek olarak yeni nesil V6 ve V8 benzinli motorlarla sunulan otomobil, sırasıyla 3.0 lt, 3.3 lt, 3.8 lt ve 5.0 lt GDI versiyonlarla sahip. Güçleri 257 ile 425 beygir arasında değişen motorlar, arkadan itiş ve dört tekerlekten çekiş sistemiyle birlikte sunuluyor.
Yeni nesil Mercedes C Serisi dünya lansmanı gerçekleşti
Türkiye’de ve dünyada satış rekorları kıran Mercedes-Benz C-Serisi’nin yeni nesli 2014 NAIAS - Detroit Motor Show kapılarını açmadan bir gün önce ünlü R&B sanatçısı Kelly Rowland’ın sahne aldığı görkemli bir şov ile tanıtıldı.
Mercedes-Benz C-Serisi, en yüksek satış hacmine ulaşan model olması nedeni ile “Mercedes-Benz” için özel bir önem taşıyor. C-Serisi’nin 2007 yılında piyasaya sürülen bir önceki versiyonu tüm dünyada bugüne kadar 2,4 milyon adedin üzerinde satıldı. Yeni nesil C-Serisi ise, daha dinamik hatlar ve karakteristik çizgileri ile bir çok teknolojik yeniliği bir arada sunuyor.
Yeni C-Serisi, yalın ancak heyecan verici dış ve birinci sınıf iç mekan tasarımıyla yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. Yandan bakıldığında uzun kaput, geriye alınmış yolcu kabini ve kısa konsollar C-Serisi’nin klasik ve dengeli Mercedes-Benz sedan yapısını tanımlıyor. Yeni C-Serisi’nin modern görünüme sahip geniş ve lüks iç mekanı duygulara hitap eden sadelikle dinamik sportifliği mükemmel bir şekilde harmanlayarak uçak seyahatlerinde ekonomi sınıfından birinci sınıfa geçilmiş hissi yaratıyor. Yeni C-Serisi’nde üç farklı tasarım konsepti sunuluyor; Avantgarde, Exclusive ve AMG. Bu seçenekler kullanıcılara araçlarını daha fazla kişiselleştirme imkanı sağlıyor. AVANTGARDE tasarım konsepti, aracın sportif sedan özelliğini ön plana çıkarırken, EXCLUSIVE tasarım konsepti incelikli tasarıma ve modern lükse vurgu yapıyor. C-Serisi’nin AMG tasarım konsepti ise araca tamamen sportif bir karakter kazandırıyor. Yeni C-Serisi’nde aracın önündeki Mercedes-Benz yıldızı sportif görünüm isteyenler için radyatör ızgarası üzerinde ya da modern klasik tasarımı tercih edenler için aracın kaputu üzerinde olmak üzere iki farklı şekilde yerleştirilebiliyor.
Yeni nesil C-Serisi’nde sunulan önemli bir yenilik de aracın orta konsolünde yer alan “dokunmatik kumanda” (touch pad). Bu bölüm, akıllı telefonlarda olduğu gibi parmak hareketleriyle tüm ana ünitelerin oldukça pratik bir şekilde kullanılmasını ve çalışmasını sağlıyor. Aynı zamanda bu bölümde harfler, rakamlar ve özel karakterler herhangi bir dilde el yazısıyla girildiğinde dahi eksiksiz olarak algılanabiliyor. Önemli bilgileri doğrudan ön panelde sürücünün görüş alanında görüntüleyen „sanal gösterge paneli (HUD)” de yeni C-Serisi’nde sunulan bir başka yenilik. Aracın sunduğu teknolojik sistem, araç hızı, hız limiti, navigasyon sistemi bilgileri ve DISTRONIC PLUS mesajlarını da ekrana aktarıyor. Yeni C-Serisi’nde tamamen yenilenen bilgi-eğlence sistemi dokunmatik çalışma özelliğinin yanı sıra tüm fonksiyonları hızlı bir şekilde gösteren etkileyici animasyonlar ve görsel efektlere sahip. Yeni C-Serisi’nde klima sistemi de tamamen yenilendi ve performans, verimlilik, hava ve kontrol kalitesi tamamen artırıldı.
Yeni C-Serisi „Akıllı Sürüş“ konseptinin bir parçası olarak yeni E ve S-Serisi araçlarda sunulan üstün teknolojik sistemler ile konfor ve güvenliği daha da üst seviyelere taşıyor. Destek sistemleri en son radar, kamera ve sensör teknolojilerine dayanıyor ve yakın sürüş, yorgunluk, karanlık gibi kaza nedenlerine sebep olan öğeleri hedef alıyor. Yeni geliştirilen destek sistemlerinin bazıları sadece uyarırken bazıları tehlikeli durumlarda sürücüye müdahale de edebiliyor.
Ferco Motor 27 Şubat ve 2 Mart tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek olan Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları Fuarı’da Vespa, Piaggio, Aprilia ve Moto Guzzi’nin birbirinden özel modellerini tanıtacak. Tüm dünyada bir tasarım ikonu olarak kabul edilen Vespa’nın, ilki 1968 yılında piyasaya sürülen ve “statü sembolü” olarak görülen Primavera modeli, yenilenen teknolojisi ve gelişmiş tasarımı ile motosiklet dünyasına geri döndü. Vespa Primavera, miras aldığı neşeyi korurken genç ruhu, yenilikçiliği, teknolojide çığır açan, çevik ve dinamik özellikleriyle dikkat çekiyor.
2012 yılının son çeyreğinde teknolojik altyapısı ve çalışanlarının bilgi birikimi desteğiyle tüketicilerin “Güvenilir ikinci el araç” tercihlerinde, tek noktadan tüm işlemler için hizmet alabildiği bir marka olabilme hedefiyle yola çıkan Otomol, halkla ilişkiler hizmetleri için Paprika İletişim ile anlaştı. Otomol, kurumsal ikinci el araç pazarında daha müşteri odaklı hizmet anlayışı ve mükemmeliyetçi yaklaşımı ile aynı zamanda tüm otomobil sektöründe çıtayı yukarılara taşımayı amaçlıyor.
Anadolu Yakası’nda “İlk ve Tek” olma özelliğiyle gündemden düşmeyen Oto World Asya, çalışmalarına son hız devam ediyor. 2014 başı itibariyle kaba inşaatı tamamlanan projenin yetkilileri yatırımcıları ve galericiler arasında, ihtiyaçlar ve Oto AVM’ler için seçilme sebeplerini belirleyen bir sektör araştırması gerçekleştirdi. Yaptığı araştırmayla sektöre katkı sağlayan ve diğer yatırımcılara örnek olan Oto World Asya’nın elde ettiği sonuçlara göre bir Oto AVM’nin tercih edilme sebepleri başında; çıkarılan genelge, 24 saat güvenlik hizmeti, karlı bir yatırım aracı olması, iklimden etkilenmeme ve ulaşım imkanları geliyor.