Biliyoruz ki, ölüm yaşam kadar gerçek. Ama bazı ölümler çok acı veriyor.
Geçen hafta İzmir’de kaybettiğimiz 2 gencin ölümü gibi. 23 yaşındaki Özge Ceren Deniz ile, 44 yaşındaki İnanç’ın günahı ne?
Pisi pisine bir ihmal iki gencin hayatını sonlandırıyor.
İzmir büyükşehir ve o bölgede elektrik dağıtım işini üstlenen Gediz dağıtım A.Ş yetkililerinin basında yer alan ifadelerinde ihmalin kendilerinden kaynaklanmadığı belirtilmektedir.
İzmir elektrik Mühendisleri Odasının yaptığı teknik inceleme sonrası, ilgili yerde trafo dağıtım panosuna giden kablolarda izolasyon hatalarının olduğu, elektrik şebekesinde su taşkınlarına karşı alınması gereken önlemlerin ihmal edildiği belirtilmektedir
Kişisel kanaatim de elektrik mühendisleri odasının tespitleri yönünde. Çünkü, TEDAŞ’ın özelleştirilmesinden sonra bu tür ihmalleri yaşayarak çok gördük.
Bu İktidar, 2002 yılında yönetime gelince, liberal ekonominin savunucusu FRİEDMAN in vahşi kapitalizminin En önemli uygulamacısı olmuştur. “Babalar gibi özelleştireceğiz” sloganı ile yola çıktılar.
Yandaşlarına devlet bankalarının kaynaklarını da kullandırarak birçok kamu kurumunu pazarladılar.
Bu özelleştirme furyasından ne yazık ki TEDAŞ (Türkiye elektrik dağıtım Anonim Şirketi) nasibini aldı.
Türkiye 20 bölgeye ayrılarak elektrik dağıtım işleri yandaş şirketleri pazarlandı.
TEDAŞ'ın satışından elde edilen gelir 12,9 milyar dolardır. Bu tutarın 8 milyar dolarına isabet eden bölümü 2 gruba verildi. Bunlardan biri, Limak-kolin-Cengiz ortaklığı, diğeri de Enerjisa grubudur.
Özelleştirme deki temel amaç ise,
--etkin ve verimli bir şekilde dağıtım işinin yapılması
--elektrik enerjisinin arzının güvenli olarak sağlanması
--kayıp kaçak oranının düşürülmesi
--gerekli yenileme ve geliştirme yatırımlarının sağlanması
Geriye dönüp 20 yıl değerlendirildiğinde bu amaçların hiçbiri sağlanamamıştır. Tam tersi gelişme görmekteyiz.
Özelleştirmenin yapıldığı yılda, yani 2004 yılında elektrik dağıtım şirketine (TEDAŞ’a)istenilen biçimde dağıtım yapılması için 50 milyar dolar yatırım yapılması gerektiği belirtilmektedir. Peki özelleştirildikten sonra dağıtım işini alan bu şirketler böyle bir yatırım yaptılar mı? Bırakınız 50 milyarı, kanaatimce yarısı bile yapılamadı. Yenilenmeyen trafolar nedeniyle binlerce hektar ormana yangınlarını görmedik mi? Her gün yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle evdeki cihazlar zarar görüyor.
İşte yaşadığımız son olay, enerji arzının güvenli olarak sağlanması olsa idi bu gençler şimdi yaşıyor olacaktı. Çünkü bu olay büyük olasılıkla güvensiz enerji arzının bir sonucu.
Kayıp kaçakta gelinen durum da istenilen düzeyde olmamıştır. Zira özelleştirmeden önce özellikle doğu ve Güneydoğu’da kayıp kaçak %64 lerde iken, bugün o bölgelerde%72 lere kadar çıktığı görülmektedir. Batıda kısmen iyileştirmeler olsa da genel ortalama batıdaki ülkelerin çok gerisindedir.
Görülüyor ki, TEDAŞ’ın özelleştirilmesinden ülkeye genel menfaat sağlamazken, sadece 20 şirketin palazlanmış olduğu görünmektedir.
Buna da pek fazla şaşırmıyoruz. Zira FRİEDMANCI liberalizminin temel amacı da bu zaten.
Bu iki gencin zamansız ölümünün hesabı sorulacak mı bilmiyoruz. Çünkü geçmişte Soma’da, Akyazı’da sonuçları görüyoruz ve biliyoruz.
Dileriz ki, bu olayın sorumlusu kimse kamu vicdanını tatmin eder şekilde cezalandırılır.