Ani don olayları, başta erik, kiraz ve kayısı olmak üzere birçok meyve türünde ciddi rekolte kayıplarına neden oldu. Yaşanan mağduriyetin alternatif ürünlere yöneltirken, -40 dereceye kadar direnç gösteren aronyanın yoğun ilgi görüyor...
Ani don olayları, başta erik, kiraz ve kayısı olmak üzere birçok meyve türünde ciddi rekolte kayıplarına neden oldu. Yaşanan mağduriyetin alternatif ürünlere yöneltirken, -40 dereceye kadar direnç gösteren aronyanın yoğun ilgi görüyor.
İSTANBUL (İGFA) -
Türkiye’de tarım sektörü, son dönemde iklim dengesizliklerinin etkisiyle zor günlerden geçiyor.
Özellikle ilkbahar aylarında etkili olan ani don olayları, başta erik, kiraz ve kayısı olmak üzere birçok meyve türünde ciddi rekolte kayıplarına neden oldu.
Yaşanan bu mağduriyetin çiftçileri alternatif ürünlere yönelttiğini söyleyen sektör temsilcilerinden Aylin Kalafatoğlu, -40 dereceye kadar direnç gösteren aronyanın yoğun ilgi gördüğünü söyledi.
İKLİM DENGESİZLİĞİNE KARŞI YENİ UMUT...
İklim dengesizliklerine karşı tarımın yeni umudunun aronya olduğunu söyleyen Dr. Aronia Kurucusu Aylin Kalafatoğlu, “Soğuk iklim şartlarına son derece dayanıklı, çalı formunda bir bitki olan aronya, hem +40 derece sıcaklığa hem de -40 dereceye varan soğuklara karşı direnç gösterebiliyor. Bu sezon Türkiye genelinde yaşanan don felaketinden neredeyse hiç etkilenmemesi, aronya üreticileri olarak bizleri bir kez daha sevindirdi. Aronya, çiftçilerimiz için sürdürülebilir ve kazançlı bir alternatif haline gelmeye başladı. Üreticilerimizle sürekli iletişim hâlindeyiz. Bahçelerimizde, özellikle Polonya’dan ithal ettiğimiz uluslararası lisanslı, Avrupa Birliği fidan pasaportuna sahip ve organik sertifikalı Nero cinsi aronya fidanlarında herhangi bir don zararı yaşanmadı. Aksine, düşük sıcaklıklar meyve kalitesini daha da artırdı. Bu da aronya üretiminin ne kadar sağlam temellere dayandığını gösteriyor.Aronya yetiştiriciliği doğru toprak analiziyle seçilen arazilerde, iklim koşullarına uygun bölgelerde ve su problemi yaşanmayan alanlarda son derece verimli ve sürdürülebilir bir üretim alanı sunuyor. Biz de bu doğrultuda üreticilerimize 360 derece danışmanlık vermeye devam ediyoruz” diye konuştu.
Tarımın geleceğini artık yalnızca toprağın verimliliği değil, aynı zamanda iklim krizine karşı dayanıklılığın şekillendirdiğini ifade eden Kalafatoğlu, aronya gibi dirençli ve katma değeri yüksek ürünlerin önemi her geçen gün arttığını sözlerine ekledi.