Türkiye ekonomisi ve ihracatının kilit sektörlerinden kimyada Nisan ayında yapılacak seçim yarışı hızlandı. İKMİB Başkanlığına adaylığını koyan SEM Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, ihracatçılardan yapılan kesinti ve aidatların yüksekliğine dikkat çekerek Başkan seçilmesi halinde bu kesintileri yarı yarıya azaltacaklarını söyledi. Birliğe gelir getirecek projeleri hayata geçirerek İKMİB’in ihracatçının cebinden değil kendi cebinden harcayan verimli bir yapıya kavuşacağını ifade etti.

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), kimya sanayinin farklı alt kollarından 6 bin ihracatçı üyeyi temsil ediyor. Türkiye’nin en ihracatçı sektörlerinden birinin temsilcisi konumunda bulunan İKMİB’in daha iyi yönetilmesi gerektiğini belirten Yavuz Eroğlu, “Türkiye’nin ihracattaki hedefleri büyük. Kimya ihracatının da bu hedefleri destekleyecek bir yapıya ve stratejilere sahip olması lazım. İhracatçılarımızın ise sorunları çok. Rekabetin arttığı, kâr marjlarının yüzde 5’lere düştüğü bir ortamda iş yapmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla kimya ihracatını temsil eden İKMİB’in sorun çözen ve sektöre liderlik eden, dinamik bir yönetime ihtiyacı var. Göreve gelmemiz halinde 5 Yıldızlı Stratejik Plan hazırladık. Bu planda en önem verdiğimiz konulardan biri ise ihracatçılarımızdan yapılan yüksek kesinti ve aidatların düşürülmesi, bütçenin efektif kullanımı, gereksiz harcamaların kesilmesi ve İKMİB’e gelir sağlayacak projelerin hayata geçirilmesi. İKMİB yaptığımız her ihracattan onbinde 5 zorunlu kesinti yapıyor. Daha ihraç ettiğimiz malın parasını almadan bu kesinti yapılıyor. 2017 yılındaki kimya ihracatından yapılan onbinde 5 kesinti ile 30 milyon TL civarında bir bütçeden söz ediyoruz. Bu çok büyük bir rakamdır ve bu paraya gerek yok. Oysa kanunen kesinti onbinde 2’ye kadar düşebiliyor. Yönetime geldiğimizde ilk iş zorunlu kesinti ve aidatları yarı yarıya azaltacağız” dedi.

İKMİB Başkan Adayı Yavuz Eroğlu, Birliklerin ihracatçıdan yapılan kesintiye güvenmeden kendi gelirini elde edebileceğini de ifade ederek şunları söyledi: “İhracatçıdan yapılan zorunlu kesintiyle yaratılan bütçenin rahatlığına güvenerek iş yapılmıyor. 30 milyon TL’ye ulaşan paranın hakkını tam anlamıyla verecek hizmet üretilmiyor. Peki, İhracatçı Birliği neden gelir elde etmeye çalışmıyor? Hâlbuki birlikler kendileri de gelir elde edebilir. Bu kadar büyük bir ihracat gücünü elinde tutan İKMİB’i kendi gelirini kendi elde eden bir Birlik haline getirmek istiyoruz. 4 yıldır Başkanlığını yaptığım Plastik Sanayicileri Vakfı (PAGEV)’de bunun örneğini hayata geçirdik ve üyelerimizden aidat almadan kendi gelirimizi elde etmeyi başardık. İKMİB için de aynı formül uygulanabilir. Elimizde doğru kullanılması halinde ticari açıdan gelir getirecek enstrümanlar var. İlk işimiz de aidat ve nispi kesintileri düşürmek olacak. Mevcut yönetimin aidatlar kanunen indirilemez söyleminin aksine kanunen de bu mümkündür. 03 Eylül 2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan TİM ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yönetmelik açık ve net. Yönetmelik gereği Genel Kurul kararı ile onbinde 2’ye kadar düşebilir. İhracatçılarımız bu kadar zor koşullarda çalışır, didinirken İKMİB bütçesinin de aynı sorumluluk ve hassasiyetle kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Öncelikle ihracatçıya fayda sağlamayacak, gereksiz harcama kalemlerini ortadan kaldıracağız. Çözüm odaklı projeleri hayata geçirecek ve firmalarımıza gerçek anlamda hizmet üreteceğiz”.