Muhammet Yakut ismini duydunuz değil mi?
Bugünlerde sosyal medyada sürekli paylaşımlar yapıyor, şahit olduğu veya bildiği bazı olaylar hakkında açıklamalarda bulunuyor. Bunların çoğu skandal mahiyetinde. Bazı okuyucularım da bana bu konular hakkında neden birkaç cümle karalamadığımı soruyor. Neden yazmıyorum? Birincisi bunların siyasi bir karşılığı yok ikincisi somut deliller olmadan yalanlanabilir veya öngörülebilir bazı şeyleri ortaya koymadan bu tür açıklamaları değerlendirmenin çok da bir anlamı yok. Herkes kamerayı açıp bir şeyler söyleyebilir. Sedat Peker’in yaptığı açıklamaların bu kadar etkili olmasının nedeni bazı şahitler göstermesiydi, kendisinde bazı kayıtlar olduğunu söylemesiydi, daha fazlasını açıklayabileceğini söylemesiydi gibi. Bu nedenle çok etkili oluyordu. Yoksa “ben de bunları biliyorum” deyip ne kadar konuşursanız konuşun çok etkili olmayabilir.
Ama ..
Gazeteci Serdar Akinan bu açıklamaları yakından takip ediyordu. Bugüne kadar hiçbir şey demediler. Serdar Akinan dün sabah 4’te gözaltına alındı. Gazeteci Akinan neden dün gözaltına alındı? Çünkü yaptığı açıklama 15 Temmuz ile ilgiliydi. 15 Temmuz’a dokunan yanıyor. 15 Temmuz’un altında ne var diye en ufak bir araştırma yapanı kesinlikle affetmiyorlar.
15 Temmuz’la ilgili yaptığı açıklamaya bu kadar hassas davranıp gözaltı kararı aldırdıklarına göre, bu gözaltı bizi “Muhammet Yakut’un diğer söyledikleri de mi acaba doğru” sorusuna sürüklüyor.
Ahmet Şık da Tutuklanmıştı
Bugünlerde milletvekili olan gazeteci Ahmet Şık 15 Temmuz’un detaylarını araştırmaya başladığı gibi ikinci kez tutuklanmıştı. Çok ilginçtir ki ortada tutuklayacak hiçbir şey olmadığı için “FETO’cü” olduğu iddia edilerek tutuklanmıştı. Ahmet Şık “Dokunan yanıyor” diye feryat ederek cemaat aleyhinde kitap yazdığı için haksız yere tutuklanmıştı. Ardından da 15 Temmuz darbesini araştırdığı için ikinci defa tutuklanmıştı.
Bugünlerde Serdar Akinan, Muhammet Yakut’un tüm itiraflarını, ortaya koyduğu performansı analiz etti yayınladı, kimse dokunmadı. Muhammet Yakut 15 Temmuz darbesi hakkında “Tuzağa çekilen MAK timine önceden bölgeye üç helikopter dolusu IŞID militanı indirilmiş ve bunun görgü tanığı olan tutanak tutan bir polis ertesi gün öldürülmüştü” diye bir açıklama yapınca sabahın köründe tutuklandı. Bunu takip eden süreçte sözüne pek güvenilmez ama Abdurrahman Dilipak “Serdar Akinan gözaltında 15 Temmuz patladı patlayacak” diye bir tweet attı. Muhammet Yakut denen kişi zaten 15 Temmuz’un bir tiyatro bile olmadığını bir piyes olduğunu söylüyor, Dilipak da sanki ona destek verircesine “patladı patlayacak diye bir açıklama yapıyor.
Seçime doğru giderken bu kadar iddialı ifadelerin gün yüzüne çıkmasının iki nedeni olabilir; Birincisi iktidar değişecek, tarafımı belli edip kendimi kurtarmaya çalışayım ikincisi de seçim sürecini manipüle edebilmek ya da konuları değiştirebilmek. Bakalım hangisi çıkacak? Gerçekten de 15 Temmuz’a dokunan yanıyor diye bir süreç var, yakından takip etmeye çalışacağım, şimdilik buraya kadar yazabilirim.
Sedat Peker’in videolarını önceki yazılarımda derinlemesine analiz ediyordum çünkü Peker kalibresinde bir adamın yalanlanma ihtimali olmadığını, yalan söyleme olasılığını olmadığını yazmıştım o yazılarda. Peker’in yaptığı itirafların hepsinin doğru olduğuna inanıyorum. Çünkü bir tanesi yalan olsa, yanlış veya yanılmış olabilir bazı şeyleri yanlış hatırlıyor olabilir, Soylu vs diğerleri tek tek onu yalanlardı delilleriyle birlikte Peker’i yerin dibine sokarlardı.
Erdoğan Pot Kırdı
Erdoğan’ın kırdığı müthiş bir pot var. Bakalım muhalefet bunu değerlendirebilecek mi? Erdoğan “Faizi düşürdük, ne oldu, bir şey oldu mu battık mı? Hiçbir şey olmadı” dedi. Dün de “ekonomi gayet iyi her şey yolunda gidiyor” dedi.
Erdoğan seçmene ne diyor biliyor musunuz? “Beni seçerseniz hiçbir şey değişmeyecek, daha da kötüye gideceksiniz, açlık daha da artacak, ben bu politikalardan vazgeçmeyeceğim. Ben ekonomistim ve bu yönde yoluma devam edeceğim, ülkede açlık yok, kriz yok, hayat pahalılığı yok”
Ben olsaydım bu fotoğrafın videosunu yapardım ve bu adam size düzelmeyi vaat etmiyor, bu adam size açlık yönünde statükoyu vaat ediyor” derdim. Hani Yeşilçam filmlerinde vardır ya, bir zamanlar gururlu ama güçlü bir genç vardı elbirliğiyle onu öldürdünüz diye. Yani Erdoğan aç ama gururlu bir seçmen vaat ediyor. Erdoğan, “Sizi dizilerle, şunlarla bunlarla, Neo – Osmanlıcı dizilerle gururunuzu yükselteceğiz, kilonuzu düşüreceğiz, daha sağlıklı bir yaşam süreceksiniz çünkü açlık kapıda” diyor.
Şaka bir tarafa hiç de komik olmayan bir konudan bahsedeceğim, Kemal Kılıçdaroğlu bir açıklama yaptı; “TRT’ye reklam veriyoruz, bırakın bizi ekrana çıkartmayı parayla verdiğimiz reklamı yayınlamıyorlar” dedi. Bu TRT tarihinde yapılan en büyük küstahlıklardan birisidir. Bu, Türkiye’nin bir parti devleti rejimine evrildiğinin en önemli belirtisidir. Yani muhalefetin seçilememesi için senin benim vergimle yayın yapan TRT muhalefeti baskılıyor. Hepsinin yargılanması gerekiyor. Çünkü bu muhalefetin muhalefet yapma hakkını elinden almaktır. Akılları varsa gidip Kemal Kılıçdaroğlu’na “Verin o reklamları yayınlayacağız” diye yalvarsınlar.