Türk Ocakları Kocaeli Şube Başkanı Demir, Türk ordusuna inançlarının tam olduğunu söyledi
“İnancımız tam ve sonsuz”
Türk Ocakları Kocaeli Şube Başkanı Demir, Türk ordusuna inançlarının tam olduğunu söyledi
Türk Ocakları Kocaeli Şube Başkanı Yücel Alpay Demir'in ev sahipliğinde gerçekleşen programa; Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Süleyman Pekin, Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Yaşar Şanlı, Türk Ocaklı öğrenciler ve çok sayıda misafir katıldı.
Program başlangıcında Barış Pınarı operasyonuna verdikleri desteği yineleyen şube başkanı Demir; “Türk askerimizin yaptığı bu operasyonu da önceki operasyonlar gibi başarıyla tamamlayarak sınırlarımızı terörden ve tüm terör unsurlarından temizleyeceğine olan inancımız tamdır.
Bu süreçte şehit olan sivil vatandaşlarımıza, askerlerimize yüce Allah'tan rahmet diliyoruz Tüm dualarımız ordumuzda beraberdir, başka ülkelerin bu operasyon hakkında olumsuz düşüncelerinin bir öneminin olmadığını, bu meselenin Türk milletinin güvenliği ile ilgili olduğunu, gereken neyse sonuna kadar yapılacağını, bugün ve geçmişte her ihtiyaç duyduğumuzda yanımızda olan desteğini esirgemeyen özellikle soydaş, kardeş Azerbaycan ve kadim dost ülke Pakistan'a desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum “ dedi.
Operasyon konusunda uyarılarda bulunma hadsizliği yapmaya, bizi kınamaya cüret eden Arap ülkelerinin de kendilerini şaşırtmadığına değinen Demir; “Onlar da fıtratlarının gereğini yapıyor, şaşırmadık” diyerek sözü eğitimci-yazar Mustafa Atalay'a bıraktı
Egitimci Mustafa Atalay, İran'ın Anadolu Türkleri ile Orta Asya Türkleri arasındaki köprü olduğunu, Anadolu Türklüğünü besleyen Orta Asya Türklerinin fetih yolu üzerinde olduğunu, Anadolu’ya ve Mısır coğrafyasına yapılan akınlar zamanlarda atlarımızın soluklandığı ve bu gün çoğunlukla Azerbaycan Türkleri, Kaşkay Türkleri, Türkmenlerin yaşadığı kadim bir Türk yurdu olduğuna değindi.
Atalay, Tuğrul Beyin başkent yaptığı Rey şehrinin Tahran ile bütünleştiğini, Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın temellerini attığı, Melikşah’ın İsfahan şehrinin eski günlerin ruhunu koruduğunu, geçmişiyle, her şeyiyle ben bir imparatorluk ve “Türk şehriyim, buradayım ve Türkiye Türklerine hasretim” dediğini aktardı.
“İran aynı zamanda günümüz Orta Asya Türk devletlerinin denizlere açılacağı kapı durumunda. Bunun için ulusalar arası ilişkilerimizi geliştirmek, İran’la iyi ilişki içinde olmak bizi ve dolayısıyla Tüm Türk dünyasının ilgilendiren bir konu” diyen Atalay, “İpek yolu üzerinde duran ve bu yolun en önemli merkezlerinden biri olan dünya Türklüğünün büyük şehirlerinden biri olan Tebriz’in Erzurum’dan hiçbir farkı yok.
Sokaklarında güzel Türkçemizi duya duya dolaşmak harika bir duygu, Hasılı kelam 1925 yılına kadar Yozgat’tan giden Türkmenler olan Kaçar hanedanının yönettiği Yaklaşık olarak 1000 yıl fiili olarak Türklerin hakimiyetinde kalan bu coğrafyada tarihi eserler büyük oranda Türklerden kalma.
Müzelerde turistik eser olarak ne varsa hemen hemen hepsi Türklerin elinden çıkmış. İran’da en az bulunan ise dilleri hariç Fars kültürü.
Çok büyük bir Türk nüfususun olduğu, Türk kültürünü ve eserlerinin canlı olduğu bu ülkeyi görüp gezmek oradaki Türklerle tanışmak samimiyetlerine şahit olmak ve ilişkileri sıcak tutmak her Türk vatandaşına farz olsa diye konuştu.