Kayıt dışı işlemler sadece mal ve hizmet alım satımları ile olmamaktadır. Önemli bir kayıt dışılıkta, sosyal güvenlik sisteminde çalışanların ücretlerinin ödenmesinden de kaynaklanmaktadır.
Kayıt dışı işlemler sadece mal ve hizmet alım satımları ile olmamaktadır. Önemli bir kayıt dışılıkta, sosyal güvenlik sisteminde çalışanların ücretlerinin ödenmesinden de kaynaklanmaktadır.
Gerçekten ödenen ücretler yerine daha düşük ücret üzerinden sosyal güvenlik primlerinin ödenmiş olması, diğer bir ifade ile kayıt dışı işçilik sistemin önemli bir sorunudur.
Her ne kadar ücretlerin banka kanalı ile ödenme zorunluluğu olmakla birlikte konu tam anlamı ile çözülmüş değildir.
Esasen böyle uygulama yapan işverenler belki prim ve stopajdan avantajlı gibi görünseler de tespiti durumunda çok büyük bir mali külfetle karşılaşacaklarını bilmeleri gerekir.
Ek bildirge verilmesi, bildirilmeyen kısımların primleri ve idari para cezaları, sağladıklarını sandıkları faydaların çok üstünde işletmeye mali yük getireceği bilinmelidir.
İş hukuku yönünden ücret isteme hakkı
Ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel yükümlülüktür. Yasa gereği ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. İşçinin ücreti bir ay çalıştıktan sonra ödenmelidir. İşçinin ücreti ödeninceye kadar iş görme görevini yerine getirmekten kaçınması mümkündür. Bu durum işçinin haklı nedenlere dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı vermektedir. (Yargıtay 9. HD. 16.07.2008 gün 2007/22062 E, 2008/16398 K)
Prim tutarının eksik gösterilmesi haklı feshi
İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi, sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren, iş kanununu ilgilendirmeyen bir durum gibi görünse de yüksek yargı eski iş yasası döneminde istikrar kazanmış olan görüşünü yeni 4857 sayılı yasa döneminde de devam ettirmektedir.
Sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük tutardan yatırılması durumunda çalışanın iş akdini haklı olarak feshedebilir. ( Yargıtay 9.HD. 2009/24286 E, 2010/74 K. Sayılı kararı)
Bu durumda işveren için doğacak yükümlülükler maddi anlamda katlanılamaz boyutlarda olabilir. Zira SGK tarafından yaptırımların devreye girmesi diğer yandan da çalışanın ihbar ve kıdem tazminat haklarının doğmasının sonuçları ağır olabilir.