İttifakta mutlaka yanlışlardan dönmek zorunluluğu olmalıdır yerel seçimlere giderken, geride bıraktığımız 24 Haziran genel seçimlerinin kopyası ittifaklar ve güçbirlikleri oluşturuldu.
Seçimlere hazırlanan siyasi partiler ittifak görüşmelerini yaparken yoğun trafikler yaşandı. Tv haberlerinde manşetten izledik.
"İktidar ittifakı"
AKP ve MHP arasındaki ittifak görüşmeleri çok kısa sürdü ve sonuçlandı. AKP genel başkanının heyetlere verdiği talimatlar harfiyen uygulandı ve sonuçlandı. O cenahta bir sorun yaşanacağını da sanmıyorum. Çünkü birisi 16 yıldır ülkeyi tek başına yöneten iktidar partisi, diğeri ise varlığını var olanlarıyla korumaya çalışan mecburcu bir parti. MHP'ye bu mecburculuğunun faturası ağır olacaktır.
AKP Türkiye genelinde adaylarını gösterirken MHP'ye sadece MHP'nin elinde bulunan belediyeleri ve kendisinde de olmayan bazı ilçe belediyelerini verdi. AKP ve MHP'nin yarıştığı ancak AKP'nin elinde olan hiçbir belediyeyi MHP'ye vermedi.
"Kocaeli genelinde ben yokum diyen bir MHP..."
Kocaeli de yaşanan ittifaklara da baktığımızda bunu net olarak görebiliriz. AKP 13-0 yaptığı bu ilde 12 adayını değiştirirken MHP'ye hiç bir belediyeyi bırakmadı. Ve üstelik MHP, daha önce aday olarak çalışmalara başlayan adaylarını da geri çekti. Kısacası Kocaeli genelinde ben yokum diyen bir MHP ve yıllardır partisine destek veren şaşkın ama bilinçli ülkücü seçmenler var. MHP seçmeninin yok sayılmaya tepkisi bir çok bölgede değişimin sonucunu belirleyecektir.
"Halkın ittifakı..."
Diğer tarafa baktığımızda ise CHP ve İyi Parti arasında oluşturulan bir güçbirliği ve dirsek teması içinde olan Saadet partisi var. Bir bölge partisi görünümünde olan HDP ise ağırlığını kendi bölgesine verecek gibi görünüyor.
Türkiye genelinde olduğu gibi Kocaeli genelinde de fedakarlık yapan siyasi parti CHP'dir. Genel ittifak uygulamalarında ufak tefek arızalar olsa da, giderilmeye müsait.
İttifakın Kocaeli fotoğrafına baktığımız zaman parti genel merkezlerinin doğru bilgilendirilmediği çok açık görülmektedir. CHP Kocaeli de büyükşehir adaylığını İyi Partiye verdi. Burada bir sorun yok. Ancak iş ilçelere geldiğinde sorun büyük.
Bir defa seçime girilerek seçim kazanılmıyor. Zaten ittifak veya güçbirliği seçim kazanmak üzerine yapılmıyor mu? Kazanmak için seçime giriliyorsa, ilçelerde gösterilen adaylar tekrar gözden geçirilmeli ve arızalı durumlar giderilmelidir.
Büyükşehiri alan İyi Parti sadece İzmit'te CHP'nin karşısına aday çıkarmıyor. Anlaşılan odur ki, genel merkezler Kocaeli üzerinde çalışmamış. Oysa ortak adaylarla seçime gidildiğinde en az 7-8 ilçe alınabilecek durumda bekliyor.
Mesela İyi Parti hiç vakit geçirmeden Körfez ve Derince adayını geri çekmelidir. Bu iki ilçeye karşılık CHP'de Gebze adayını geri çekmelidir. Darıca, Gölcük, Karamürsel ve Kartepe tekrar gözden geçirilmeli ve aday tekleştirilmelidir. Derince CHP'nin alacağı ve en güçlü olduğu ilçelerdendir. Kaybedilirse ahlar, vahlar tarih yazmaya yetmiyor.
Körfez ilçesi ortak aday ile alınabilecek ilçelerden birisidir. İyi Parti Körfez adayı konusunda tamamen yanlış yönlendirme sonucu bir aday açıklamıştır. Oysa İyi Partinin Körfez adayı siyasi lekeli bir şahsiyetttir. Siyasi arızaları çok olan bir kişidir. Ve de üstelik İyi Partinin Körfez ilçesindeki oy oranı sadece yüzde 3'tür. Yüzde 3 olan siyasi parti yüzde 28 olan bir siyasi partinin adayını geri çekmesini beklememelidir ve adayını daha fazla beklemeden geri çekmelidir.
Kocaeli güçbirliğinin sorunlu yürümesinin ana unsurları partilerin yerel örgütlerinin olduğunu mertçe söylemeliyiz. O küser, bu darılır duygusallıklarından uzaklaşmalıyız. Genel merkezler doğru bilgilerle donatılmıyor ve donatması gerekenler de bizim içimizde...