Kadın hakları için tarihi imzayı attılar

İzmit Belediyesi ev sahipliğinde, Kadın Dernekleri Federasyonu ve onlarca belediyenin katılımı ile Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı Protokolü imza töreni ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Çalıştayı gerçekleştirildi. Törende hep birlikte dayanışma ve mücadele vurgusu yapıldı

İzmit Belediyesi, Kadın Dernekleri Federasyonu ile Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı Protokolü imza töreni ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Çalıştayı'na ev sahipliği yaptı. Çok sayıda davetlinin katıldığı protokol imza töreni ve çalıştayda kadın hakları ve aile içi şiddetle mücadele konuşuldu. Önümüzdeki süreçte kadın hakları adına atılması gereken adımlar ele alındı.

Geniş katılım

Tryp By Wyndham Otel’de gerçekleşen programa İzmit Belediye Başkanı Av. Fatma Kaplan Hürriyet, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili Güngör Yılmaz, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Ceyhan Belediye Başkanı Hülya Erdem, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Çiğli Belediye Başkanı Selim Utku Gümrükçü, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanı Güven Ulutekin, Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Sibel Özer, Avcılar Belediyesi Başkan Yardımcısı Kimet Batmaz, Büyükçekmece Belediyesi Başkan Yardımcısı Adem Yazır, Beşiktaş Belediyesi Başkan Yardımcısı Zeynep Karaman, Seyhan Belediyesi Başkan Yardımcısı Rukiye Cinkılıç, Merkez Foça Belediyesi Genel Koordinatörü Sevtap Barandır, Akhisar Belediyesi Meclis Üyesi Fatma Kocabıyık, Tuzlukçu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Ergün Büyüksütçü, Merkezefendi Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Zeynep Elif Çeşme, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeleri Tuğba Dönmez, Figen Karahan, Aysel Yücel ve çok sayıda davetli katıldı.

“Çaresiz değiliz”

Etkinlikte kürsüye çıkan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “Programa ev sahipliği yapan sayın Fatma Başkanıma ve ekibine gerçekten çok teşekkür ediyorum.  Burada keşke başka bir konu için bir araya gelseydik.  21 Mart’tan bu yana 250 kadın şiddet gördü. Devletin üst yönetimi ‘Ben artık kadın politikası yapmak istemiyorum’ diyerek İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçtiği bir süreçte gayret ve yerelden politika üretmek için  buradayız. Biz çaresiz değiliz aslında çare sizlersiniz. O çareyi üretmeye de çalışan bir sivil toplum örgütünün görevini yaptığı onur ve mutluluğunu duyan birisi olarak karşınızda bulunuyorum.

“Dirayet göstermediler”

Neden 250 kadın Mart ayından beri öldürüldü. Neler yaşandı bu ülkede? 2006 yılında Başbakanlık Genelgesiyle aslında şiddetin varlığını ortaya koymuş bir iradeyi tanımış ve görmüştü. Ancak o irade o şiddeti halletme, ortadan kaldırma mekanizmalarını uygulamakta dirayet göstermedi. Öncelikle karşımıza kürtaj sorunu çıktı. Kadın arkadaşlarımızın birçoğu bilir ki hastanelere gittiğinizde kürtajla ilgili herhangi bir önlemi hayata geçiremezsiniz ama yasalarda kürtaj maddesi hala olduğu gibi durur.

“En çok utandığım nokta”

Kadınları zorunlu bir hamileliğe, zorunlu bir üremeye sevk ediyorlar. Onun nedeni de kadını daha çok eve hapsetmek,  kadını sosyal hayattan uzaklaştırmanın bir arka planıdır aslında bu yapılan. 2015 yılında en çok utandığım nokta odur; Türkiye’nin Adalet Bakanı bir önerge verdi. Bu önergeyle 18 yaş altı çocukların evliliği konusundaki izni ortaya koyalım ve affedelim dendi. O dönemde mecliste kurulmuş olan boşanma komisyonu aslında karakola giderken kadınların mesai saatinde gitmesini tartışıyordu ya da üniversiteye giderken kadınlara aslında bir oda tahsis edelim de doğum ve evlenme işlemini de bir arada götürsünler diye söyleniyordu. Kimse o dönemde kız çocuklarının okullaşmasıyla ilgili, bir T.C Kimlik Numarası üzerinden takibe girelim 18 yaş altındaki çocuklar evlenmesin, çocuklarımız satılmasın, pazarlanmasın diye düşünmedi. Bu süreçte tecavüz önergesi raflara kalktı.

Süreci anlattı

2011 yılında İstanbul Sözleşmesi hayata geçerken arada 6284 sayılı yasanın yapılması için gayrette bulunduk. O yasa o dönemde milletvekili olan sayın belediye başkanım Fatma hanımın bildiği gibi o yasanın adı ailenin korunması olarak değiştirildi. Türkiye’de konunun değişeceğini fark ettik biz. Türkiye’de kadın kutsal aile yapısının içine hapsedilmek istendi. Sonra nafaka sorunu çıktı karşımıza. Birileri bir yerlerden düğmeye bastığı için de nafaka sorun olarak gündeme geldi. 300 lira ortalama çıkan nafaka üzerinden kadının süresini kapatalım, sınır koyalım dendi. ‘Kadınlar boşanmasın evde şiddeti çeksinler’ anlayışı ortaya çıktı.  O sırada müftüye nikah yetkisi geldi. Resmi nikah olmadan dini nikah kıyılamaz maddesi kaldırıldı. Yasalar üzerinde kazanılmış haklar geriye alındı.

“şiddet kader değildir”

Kadına karşı şiddeti önleme yerine önlememe, ayak direme dönemini yaşıyorduk.  İstanbul Sözleşmesi kaldırılma sürecine gelmeden biz yerelden politika üretmeye başladık. Acil Yardım Hattı protokolleri imzalamaya başladık. Yerel yönetimlerin ortak paydada neler yapabileceği noktasında iş birliğine gittik. Alo 183 hattı artık destek hattına döndü. Protokol imzaladığımız belediyelerde kadın politikaları adına neler yapıldı bunları konuşuyoruz. Yeni bir süreç başlatmak istiyoruz. Türkiye’de şiddet kadınların kaderi değildir, şiddetsiz bir belde, mahalle yapabiliriz. Bunu birlikte durarak yapabiliriz.

“Mücadele kazandırır”

Karar mekanizmalarında kadınların neler yapabildiğini görebiliyorum. Örneğin, Acil Yardım Hattı’nı mağdur arkadaşım aradı, karşısında psikolog arkadaşımızı bulacak. Yaşadıklarından dolayı bir yönlendirme istiyorsa hukuksal anlamda destek istiyorsa da sonuna kadar takip ediyoruz. Emek sarf ediyoruz, gönüllülük ortaya koyuyoruz. Birlikteyiz ve bu birlikteliğin bize getireceği enerjiyle çalışacağız. Daha da güçlü olduğumuzu göstereceğiz. Yerelden yapabileceklerimizi ortaya koyacağız. Neden kadın güçlendirme merkezlerimiz olmasın. Mücadele kazandırır” dedi.

“Birçok olayın üstü örtülüyor”

Programda konuşan İzmit Belediye Başkanı Av. Fatma Kaplan Hürriyet, “Kadınlar adına en ufak bir şey yapabilirsek ne mutlu bize diye düşünüyoruz. Erkek egemen politikalardan, tacizden, psikolojik şiddete kadar neredeyse her gün ayrı bir şiddetle mücadele ediyoruz. Kadınların uğradığı bazı şiddetler görmezden geliniyor. Birçok olayın üstü örtülüyor. Sadece kadın cinayetleri biraz daha görülür. Toplum tepki vermese kadın cinayetleri bile konuşulmayacak düzeye gelecek. Samuray kılıcıyla psikopatça katledilen Başak Cengiz, babası tarafından öldürülen Şeyma Yıldız ve daha pek çok evladımız babası, kardeşi ya da hiç tanımadığı insanlar tarafından öldürülen çok sayıda kadın arkadaşımız var.

“Kadın hakları için gayret ediyoruz”

Biz İzmit Belediyesi olarak kadına şiddete dair önlem almaya çalışıyoruz. Bu şiddet protokolünü çok ama çok önemsiyoruz. Toplu İş Sözleşmesiyle çalışanlarımıza ekonomik haklar sağladık. Eğer ailesine şiddet uygulayan çalışan varsa bu hakları sana vermeyeceğiz dedik. Gerekirse iş akdinin feshine kadar bunu götüreceğiz. Bu dayanışmayı büyütmek gerekiyor. Şiddetin önüne geçmek siyaset üstü bir çaba gerektiriyor. Aile ve Kadın Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde federasyonumuzla protokolümüzü imzalamıştık. O günden bu yana tam gaz devam ediyoruz çalışmalarımıza. Siyaset üstü düşünerek çalışmalarımızı ortaya koymaya devam ediyoruz. Kadınların şiddete uğradıklarında nasıl yardım alabilecekleri konusunda yardım alabilmesini kapsıyor bu acil yardım hattı. Barolarımızın kadın hakları merkezleriyle işbirliği içinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Kadınlarımızın haklarından faydalanması için gayret ediyoruz.

Kadın girişimciler merkezi

Kadın politikasını yerelden başlayarak genele doğru yükseltmemizin yolu kadınların bir arada durmasından geçiyor. Kentimizde yaşayan kadınların hayatın her alanında var olabilmeleri için çabalıyoruz. Kadınların şiddetsiz bir hayata kavuşarak onların hayatını güvence altına alana kadar çalışmalarımız sürecek. Kadınların karar mekanizmalarında daha fazla olması, dayanışma göstermesi çok önemli. Bütçemizin yarısından çoğunu kadınlar yönetiyor. Yakın zamanda açılışını gerçekleştirdiğimiz İzmit Kadın Girişimciler Merkezimiz var. Bu merkezle birlikte kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi ve kadının sosyal, ekonomik hayata katılmasını hedefledik. Bu hedefimize doğru yürüyoruz. Bu merkez bizim için önemli bir merkez. Girişimcilik ofislerinin olduğu bir merkez.

“Dayanışma mücadeleyi büyütür”

Çınar Kadın Kooperatifimiz var. Bu kooperatifimiz tekstil atölyesiyle önemli modacılara destek verir hale geldi. Bu sayede ayakları üzerine güçlü basan kadınlar oluşmaya başladı. Özellikle erkek işi diye bilinen işlerde de kadınları istihdam ediyoruz. Örneğin kamyon şoförlüğü yapan kadın çalışanlarımız var. Erkeklerin yapabileceği her işi kadınların da yapabileceğine inanıyoruz. Yerel ekonomiyi kalkındırmak için İzmit Çarşısı iyi uygulama örneklerine emsal olabilecek bir uygulama. Her gün ayrı bir mücadele, her gün ayrı bir uğraş. İzmit Belediyesi olarak kadınların mücadelesini kendi mücadelemiz olarak görüyoruz. Çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz. Dayanışma mücadeleyi büyütür. Çalıştayımız, imza törenimiz hayırlı olsun” diye konuştu. 

Plaket ve hediye takdim edildi

Başkan Hürriyet ve Canan Güllü’nün konuşmalarının ardından Aile İçi Şiddet Acil Yardım Protokolü İmza Töreni gerçekleştirildi. Tören sırasında söz alan Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, Ceyhan Belediye Başkanı Hülya Erdem, Çiğli Belediye Başkanı Selim Utku Gümrükçü, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Akhisar Belediyesi Meclis Üyesi Fatma Kocabıyık, Büyükçekmece Belediyesi Başkan Yardımcısı Adem Yazır, Tuzlukçu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Ergün Büyüksütçü, Merkezefendi Belediyesi Kültür İşleri Müdürü Zeynep Elif Çeşme, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, program için İzmit Belediye Başkanı Av. Fatma Kaplan Hürriyet’e teşekkürlerini iletti. Katılımcılara konuşmaların ardından plaket ve hediye takdiminde bulunuldu.