Ankara'da bulunan havagazı fabrikasının yıkılarak, içindeki asbest atığın Kocaeli'de bertaraf edilmesi ile ilgili olarak kamuoyunda oluşan sorulara cevap vermek üzere, Kocaeli Akademik Odalar Birliği açıklama yaptı.
Ankara'da bulunan havagazı fabrikasının yıkılarak, içindeki asbest atığın Kocaeli'de bertaraf edilmesi ile ilgili olarak kamuoyunda oluşan sorulara cevap vermek üzere, Kocaeli Akademik Odalar Birliği açıklama yaptı.
Ankara'da bulunan havagazı fabrikasının yıkılarak, içindeki asbest atığın Kocaeli'de bertaraf edilmesi ile ilgili olarak kamuoyunda oluşan sorulara cevap vermek üzere, Kocaeli Akademik Odalar Birliği tarafından konu ele alınarak, vatandaşların sorduğu soruların yanıtlarını içeren basın açıklaması yapıldı
Akademik Odalar Birliği’nin yaptığı açıklama şu şekilde:
ASBEST nedir?
Antik çağdan bu yana insanlığa faydası kadar zararı da olan asbest, benzersiz kimyasal ve fiziksel özellikleri sebebiyle inşaat, gemi, otomotiv, tekstil ve diğer sanayi alanlarında tercih edilen bir mineraldir.
Ülkemizde yapılan bir araştırmada, en az 1.200.000 ton asbest hammaddesinin gerek ithalat, gerekse çok kısıtlı bir miktarda olsa da yerli üretim yoluyla hayatımıza giriş yaptığı, ulusal sanayinin değişik sektörlerinde kullanıldığı belirtilmektedir.
ASBEST zararlı mıdır?
Asbest, kanserojen olduğu tıbben kanıtlanmış silikat kristallerden oluşan lifsi bir mineraldir. Asbestli malzemelerin gerek üretiminde gerekse sökümünde çalışanlar, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda, bu maddeye maruz kalabilir. Asbest lifleri havada solunur hale geldiklerinde tehlikelidir, öldürücüdür. Solunan lifler akciğerlerde birikir ve zarar verir. Bu durumda akciğerde zedelenmeler başlar ve bu da akciğerin çalışmasını engeller ve kansere yol açar.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl 90.000`den fazla insanın işyerinde asbest maruziyeti sonucu asbeste bağlı Akciğer Kanseri, Mezotelyoma (akciğer zarı kanseri) ve Asbestoz hastalığına yakalanacağı ve hayatını kaybedebileceği tahmin edilmektedir. Yapılan çalışmalarda, asbeste maruz kalanlarda normal kişilere göre mezotelyoma riski yaklaşık 800 kat, akciğer kanseri riski ise 5-10 kat fazladır. Bu olgularda sigara içilmesi bu oranları daha da artırmaktadır.
ASBEST’in zararlarından nasıl korunulur?
Ülkemiz mer`i mevzuatında yer alan Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği`nin (HTİYAKY) "Yıkım İşlemleri" başlıklı 19’uncu maddesi gereğince "tehlikeli atıkların yıkımı yapılacak yapılardan ayıklanıp ve ayrı toplanması" ve "çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak amacıyla, asbest içeren malzemelerin kullanıldığı binaların yıkımı, sökümü, tamiratı ve tadilatı sırasında", Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik esaslarına uyulması gerektiği belirtilmektedir.
Söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma çalışmalarına başlamadan önce, yapılarda asbest olup olmadığı ve var ise hangi tür asbest olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Bunun belirlenmesi için, uzman tarafından numune alınması gerekir. Alınan numune içerisinde asbest olup olmadığı, var ise hangi tür asbest olduğunu saptamak amacıyla analiz yapılması gereklidir.
Ankara'da yaşanan ASBEST olayı
Ankara Eski Havagazı Fabrikası’nın sökümü sırasında büyük bir tehlike ortaya çıkmıştır. Fabrikanın yalıtımında asbest kullanılmış olması, yıkımı özellikli hale getirmiştir. Yüksek kanserojen özelliği nedeniyle ülkemizde de 2010 yılından itibaren asbestin inşaatlarda kullanımı yasaklanmıştır.
Eski binalardaki yoğun asbest içeriği nedeniyle eğer usulüne uygun söküm yapılmaz ise sadece söküm sırasında çalışanların sağlığını tehdit etmekle kalmayıp asbest liflerinin yayıldığı yakın çevrede yaşayanlar için de sağlıkta risk oluşturabilmektedir.
Ankara’da söz konusu binadaki söküm işlemlerine başlanan ve ihale dosyası basına yansıyan havagazı fabrikasına dair asbestli malzemenin miktar ve yer tespitini yapmak adına yukarda bahsedilen numune alımı yapılmış mıdır? Sonuçları nedir? Böyle bir çalışma yapılmış ise bu raporun kamuoyu ile derhal paylaşılması gerekmektedir.
Asbestli yapı yıkım ve sökümüne başlanmadan önce bu işi yapacak idare; iş planı hazırlamak ve işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne iş planı ile birlikte bildirimde bulunmakla yükümlüdür.
Asbestli Kısımda Yıkım Yapılmadı İfadesine İtibar Edilemez!
Ankara Büyükşehir Belediyesi` nin, “Asbestli kısımda yıkım yapılmadı” ifadesi tek başına yeterli olmayıp; Çalışma ve İş Kurumu`na sunmuş olması gereken ve yukarıda sözü edilen sökümü yapılacak asbestin türü ve miktarı, işe başlama tarihi ve işin tahmini süresi, risk değerlendirmesi çerçevesinde işyerinde alınacak önlemleri içeren İş Planını, başta Ankara Halkı olmak üzere Türk kamuoyu ile paylaşması gerekmektedir.
Basına Yansıyan Deney Raporu, Karantina Talebi ve Alanı İçin Yeterli Bilgiyi bulundurmamaktadır!
Çalışanın ve halkın etkilenim düzeyinin tespiti için; hava numunesi alarak liflerin havadaki konsantrasyonunu belirlemek gerekir. Analiz sonucu, çalışanın sekiz saatlik çalışma süresi boyunca maruz kaldığı lif konsantrasyonunu (lif/cm3) verecek şekilde hesaplanır. Mevzuatımıza göre, bu şekilde yapılan asbest ölçüm ve numune alma işlemleri, akredite olmuş ve İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü`nce (İSGGM) yetkilendirilmiş laboratuvarca, Dünya Sağlık Örgütü`nün 1997 yılında tavsiye ettiği metotla veya eşdeğer sonuçları veren başka bir metotla örneğin Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) ile de yapılır.
Tür belirlemenin önemi yanında; havadaki asbest liflerinin konsantrasyonun belirlenmesi (lif/cm3) etkilenim düzeyini belirlemede esastır. Etkilenim düzeyi hava akım hızı ve diğer meteorolojik koşullara da bağlı olup; uluslararası ölçüm standartlarında; ölçüm noktaları başlangıç noktasından itibaren 500m-1000m arasında verilmektedir. Bu da bize asbest liflerinin yayılım alanı hakkında bilgi vermektedir.
Sonuçta yıkım esnasında çıkan toz lifsi yapıdadır. Maruziyet de bu lifler sebebiyle gerçekleşir. Burada gözden kaçan nokta; yapılan analiz yıkım sonucu ortaya çıkan katı malzemenin türünü belirlemeye yönelik yapılan bir analizdir. Bu analiz aslında yıkımdan önce yapılması gereken bir analizdir.
Söküm işlemi öncesinde, esnasında ve sonrasında havadan numune alınması gerekmektedir.
Söküm işlemi öncesinde ve söküm sırasında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından havadan örnekleme ile numune alınarak asbest analizi yapılmış mıdır? Yapılmış ise havadaki asbest lifi konsantrasyonu nedir? Bu konsantrasyon birkaç gün boyunca üst üste hava numunesi alma yolu ile takip edilmiş midir?
Bu değerler bilinmeden, karantina çağrısı ve acil önlem çağırısı yapmak, karantina mesafesini belirlemek doğru olmayacaktır.
ASBEST Nasıl Bertaraf Edilmelidir?
Söz konusu asbestli atıklar 17-06-01 kodu ile asbest içeren yalıtım malzemeleri ve 17-06-05 kodu ile asbest içeren inşaat malzemeleri Atık Yönetimi Yönetmeliği Ek-4`de yer almaktadır ve tehlikeli atık olarak nitelendirilmektedir. Tehlikeli atık taşıma lisansı almış araçlarla taşınmalıdır. Bertarafın 1. sınıf düzenli depolama sahasında gömülme olarak gerçekleşmesi gereklidir. Bu kapsamda, atıkları taşıyan araçların atık taşıma lisansları kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Ayrıca, söz konusu tehlikeli atıkların, 1. sınıf düzenli depolama sahasına iletildiğine dair belgeler de paylaşılmalıdır.
SONUÇ
Son günlerde kamuoyunun gündemini işgal eden asbest tartışmasına dair yapılması gerekenler açık ve basittir. Ülkemizde bu alanda çalışan çevre, kimya mühendisleri, üniversiteler, akademisyenler, çevre alanında çalışan firmalar, laboratuvarlar bulunmaktadır. Sorunun çözümü için her türlü araç ülkemizde mevcuttur. Yeter ki, yerel yönetimler, ilgili kurumlar bu konuda daha hassas olsun ve çözüm üretmeye çalışsın.
Yapılması gerekenler;
Yürütme durdurma kararı ile yıkımı durdurulan binadaki asbestli malzeme miktarına ve konumuna dair uzman tarafından oluşturulması gereken deneye dayalı rapor kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Eğer yok ise bu rapor acilen hazırlanmalıdır.
Binanın sökümü sırasında asbestin çevreye karışmaması adına bina içinde ve etrafında geçirimsiz alan oluşturulmalı gerekli işaretleme ve uyarı levhaları konulmalıdır. Asbest söküm uzmanının bu konuda vereceği talimatlar uygulanmalıdır.
Söküm sırasında çalışacak işçilerin kişisel koruyucu donanımları kullanmaları ve alanı terk ederken olası asbest kontaminasyonunu giderecek önlemlerden geçmeleri sağlanmalıdır (uygun elbise, koruyucu maske, havalandırma, negatif basınç, duş v.b işçi sağlığını koruyucu önlemlere dikkat edilerek).
Yıkım işini alan firmanın söküme dair yukarıda belirttiğimiz önlemleri almasının ardından asbest ve asbestli malzeme acilen uygun koşullarda alandan uzaklaştırılmalıdır, dolayısıyla koşulların sağlanması halinde yürütme durdurma kararının kaldırılması çevresel kontaminasyonun olmaması için yerinde olacaktır.
Çıkan atıklar lisanslı atık taşıma araçları ile taşınmalı, lisanslı tesiste 1. Sınıf depolama sahasında bertaraf edilmelidir. Söz konusu 1. sınıf düzenli depolama sahası Ankarada İTC bünyesinde bulunmaktadır. Asbestli atığın, Kocaeli' de bulunan İZAYDAŞ tesislerine getirilmesi şart değildir.
Yukarıda ifade edildiği üzere Ankara da İTC firmasında bulunan depolama sahasında bertaraf etmek mümkün iken Ankara büyükşehir belediye başkanının, atıkların İZAYDAŞ’ ta bertaraf edileceğine dair yaptığı açıklama büyük bir talihsizlik olarak değerlendirilmektedir. Kocaeli yeterince atık üreten ve atıkların bertarafı konusunda üzerine düşeni yapan kentlerden biridir. Ankara halkını rahatlatmak adına yapılan açıklamalar, Kocaeli halkını derinden rahatsız etmiştir.