Kocaeli Küçük Millet Meclisi’ne misafir olarak katılan Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, “İktidar, Kobani’nin düşmesini bekliyor. Tek amaç Esad’ın Suriye’de devrilmesidir” dedi.
Marmara Sanayici ve İşadamları Derneği(MARSİAD)’ın toplantı salonunda gerçekleştirilen 2014-2015 yılı ilk Küçük Millet Meclisi toplantısına; Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, MARSİAD Başkanı ve Kocaeli KMM girişimcisi Bahri Odabaş, DSP İl Başkanı Hayati Özzeren, Barış Platformu’ndan Ömer Faruk Gergelioğlu, Zekeriya Soydaş, Ömer Budak, İsmail Lüleci, Ordulular Derneği Başkanı Mehmet Çun, KYÖD Temsilcisi Bülent Özer, İnsan Hakları Savunucuları Derneği’nden Behlül Metin katıldı.
Meclis’in genel gündeminde Ortadoğu’da değişen dengeler, Türkiye’nin dış politikası olurken, yerel gündeminde ise Kocaeli’de sivil toplum siyaset ilişkisi konusu ele alındı. kMM’si, Ortadoğu’da 1900’lerin başından günümüze kadar gelişen olayları anlatan kısa bir sunum ile başladı. Ardından meclise katılım sağlayanlar konuşmalar gerçekleştirdi. Tüm sorulara ve sorunlara cevap veren CHP Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, “İktidar Kobani’nin düşmesini bekliyor. Tek amaç Esad’ın Suriye’de devrilmesidir. Çıkarılan tezkere, Suriye’ye karşı açıkça bir savaştır. Savaş açmanın gerekçesi bu olamaz. CHP olarak biz tezkereye karşı durduk. Çünkü başka bir ülkenin iş işlerine biz karışamayız. Bu bir savaş suçudur” dedi.
ÖLÜ SAYISI ARTIYOR
Toplantıya katılan Barış Platformu sözcüsü Ömer Faruk Gergelioğlu, “Ülke olarak gergin günler geçiriyoruz. Ölü sayısı her geçen gün yukarıya çıkıyor. Bizler bu ölümlerin önüne geçmek için neler yapabiliriz. Türkiye’nin dış politikası çok kötü yürütülüyor. Buradaki toplantıda akan kanın durması için CHP neler yapıyor? Suriye’nin kuzeyinde IŞİD çok hızlı ilerliyor. CHP’nin bu konula ilgili düşüncelerini ve izleyeceği siyaseti çok merak ediyorum. Bizleri aydınlatın sayın vekilim” dedi. Ardından diğer Barış Platformu üyelerinin de görüşleri alındı.
TEK HEDEF ENERJİ KAYNAKLARI
kMM’ye ikinci kez katılan CHP Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, “Öteden beri hazırlanan Ortadoğu’nun paylaşımı başlıklı bir senaryo var. Güçlü bir yapının Ortadoğu’da var olmasını istemiyorlar. Böl, parçala yönet taktiğiyle şuan Suriye’de senaryo devam ediyor. Etnik ve dini konularla Ortadoğu’daki devletleri bölüp, parçaladılar. Emperyal güçlerin tek hedefi enerji kaynaklarıdır. Sorun Suriye’de bir kanton bölge sorunu ya da Kobani değildir. Birileri bu konulara takılmamızı özellikle istiyor. Bizleri böyle konulara takıp, oyalamaya devam ediyorlar.
ÇOK GEÇ KALDIK
İster IŞİD, ister PKK olsun Suriye’nin kuzeyinde bir tampon bölge oluşturulması amaçlanıyor. Oluşturulan kaos ile bize ne oldu da ülke olarak bu duruma geldik? Terör ile zamanında bir OHAL ilan ettik. Adına çözüm süreci dediğimiz konu işte bu. İnsanları öldürmekle çözemeyeceğimiz bir konuyu demokratik sürece bıraktık. Fakat bu konuda çok geç kaldık. Kürt kökenli vatandaşlarımız her ne kadar kendini az da olsa ifade edebiliyor fakat yeterli değil. Kürt vatandaşımız artık Kürt kimliği istiyor.
200 TIR YARDIM GİTTİ
Üniversitelerin ve sivil toplum kuruluşlarının sessiz kaldığı anti demokratik ortamlarda yaşamaya devam ediyoruz. Zamanında Irak’ta geç kalan iktidar, şimdilerde kendine Suriye’den pay biçiyor. Ülkemizden Suriye’ye yaklaşık 200 tır yardım gitti. Yardım tırlarının içinde silahların gittiğini biliyoruz. Bu yardımların tamamı IŞİD’e gitti. Irak’ın 3’e bölünmesindeki en büyük suçlulardan biri AKP iktidarıdır. Saddam’ın kırıntılarından kalanlar da IŞİD’e katıldı. IŞİD Musul ve Kerkük petrollerine de el atmak istiyor. Kürtlerin İsrail, İran ve Türkiye ilişkileri ABD’yi işin içine soktu. Suriye’nin kuzeyinde Esad’tan ayrılan bir yapı var. IŞİD ne zaman Kürtlerle savaşa başladı, batılı ülkeler buna izin vermedi.
BİZ TEZKEREYE KARŞI DURDUK
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçenlerde BM’ye gitti ve dönüşünde IŞİD’e ‘terör örgütü’ dedi. Hükümetin Kobani için bir amacı yok. İktidarın tek amacı karadan hareket ile Suriye’ye girip, tampon bölge ve uçuşa yasak bölge istemesidir. Erdoğan’ın kini ve tek amacı Esad’ı devirmektir. Son olarak, elimdeki tezkerede IŞİD ile ilgili bir tek cümle var. BM Güvenlik Konseyi kararına göre IŞİD terör örgütüne karşı önlem alınmalıdır’ yazıyor. Bu tezkere Suriye’ye karşı açıkça bir savaştır. Savaş açmanın gerekçesi bu olamaz. CHP olarak biz tezkereye karşı durduk. Çünkü başka bir ülkenin iş işlerine biz karışamayız. Bu bir savaş suçudur” dedi.
SAVAŞ KONUSUNDAN VAZGEÇİN
Son olarak hükümete seslenen Kaplan, “Halkımıza karşı ötekileştirici dil kullanmadan bu savaş konusundan vazgeçin. Kobani’nin düşmesini beklemek ve Suriye’ye girilmekle bir yere gidilemez. Ortadoğu politikası Türkiye’nin kontrolünde değildir. Eğer biz barış dilini kullanamazsak ve demokratikleşme sürecini halka veremezsek ciddi anlamda tehdit olacaktır. Ülkemiz iç savaşa doğru sürükleniyor. Hal böyle devam ederse yakın zamanda kardeş kanı akacak” dedi.