Anonim ve Limited şirketlerin çok önemli bir kısmı incelenirse genel olarak kar dağıtımı yapılmadığı görülecektir.
Şirket kurulalı 4 – 5 yıl olmuş her yılda kar etmiş, ama ortaklarına kar dağıtımı yapmadığı halde hiçbir ortağında bir itirazı olmamış.
Bu fiili bir durum olabilir mi?
Esasen şirketin amacı kar elde edip ortaklarına dağıtmaktır. Başka bir deyişle sermaye şirketleri kanunen yasaklanmamış her türlü ticari amaç ve konular için kurulur. Kar elde etmek ve paylaşmak ortağın ortak olma temel nedenidir. Ortak için kar payı istenmesi vazgeçilemez bir haktır.
TTK ’da bununla ilgili nelerin istisna olabileceği 523. maddede belirtilmiştir. Bunlarda;
a) Aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekliyse,
b) Bütün pay sahiplerinin menfaatleri dikkate alındığında, şirketin sürekli gelişimi ve alabildiğince kararlı kar payı dağıtımı yönünde haklı görülüyorsa,
Genel kurulca olağanüstü yedek akçe ayrılma kararı verilebilir.
Bu haller varsa genel kurul kar dağıtımı yapmama kararı olması mümkündür. Görüldüğü üzere kar dağıtmamak istisnai haldir. Temel amaç kar dağıtımı yapmaktır. İstisnai halin gerçekleştiğinin ispat yükü şirketin üzerindedir. Bu durumun genel kurulda gerekçesi açıklanmamış olsa bile konu yargıya intikal ettiğinde mahkemede istisnai durumu açıklamak ve kanıtlamak zorundadır. Konuya ilişkin olarak Yargıtay 11. Hukuk dairesinin 13.02.2015 tarih E. 2014/14684, K. 2015/1919 sayılı kararında;
Kar payının dağıtılmaması kararının, şirketin gelişmesi ve sürekli kar payı dağıtılabilir durumda olması amacıyla alındığını, bu konuda somut denetime elverişli şekilde kanıtlanması gerektiği belirtilmiştir.
Yargı kararında da görüldüğü üzere, esas olan karın ortaklara dağıtılmasıdır. Dağıtılmama durumu istisnai bir durum olup, TTK’nin 523. maddesindeki şartların oluşmasına bağlıdır.
Dolayısıyla şirket ortaklarından herhangi biri karın dağıtılmasını istemesi halinde diğer ortakların kabul etmemesi durumunda bile, yargı yukarıda belirtilen kararı verebilir.