Kartepe Çevre Platformu Başkanı Eğitimci Beyhan Korkmaz Yeni doğan Çetesi olarak tabir edilen bu çetenin SGK ve Sağlık Bakanlığı hastaneleriyle alakalı yeni doğan bebeklerin ölümleri ve haksız kazanç elde ettikleri için basın açıklaması yaptı.
Özgen Sarıkaya/Net Ajans-İGFA
Beyhan Korkmaz Açıklamasında Şunlara Değindi
Kartepe Çevre Platformu olarak, yaşam haklarını savunurken, hastanelerde, insanlık adına utanç verici, korkunç ihmaller zincirine, isyan etmemek mümkün değil! Yeni doğan bebeklerin, hastane duvarları arasında ihmale terk edilip göz göre göre ölüme gönderildiği bir sistemle karşı karşıyayız! Bu çetenin İstanbul, Tekirdağ ve Çorlu’daki hastanelerde gerçekleştirdiği eylemler, sağlık sektörünün kar hırsı uğruna nasıl canavara dönüştüğünü gözler önüne seriyor!
Bazı özel hastanelerin yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde faaliyet gösteren bu çetenin, bebekleri ölüme terk edip SGK’dan haksız kazanç sağladığı ortaya çıktı. Hangi vicdan bu duruma sessiz kalabilir? Dr. Fırat Sarı ve İlker Gönen gibi isimlerin başını çektiği bu çetenin, bu hastanelerde nasıl rahatça faaliyet gösterdiğini anlamak mümkün mü? Yıllar önce yapılan ihbarlar neden dikkate alınmadı, neden bu vahşete dur denmedi?Ne yazık ki, bazı özel hastanelerin yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde görev yapan bir çete, bebeklerin hayatını riske atarak SGK’dan haksız kazanç elde etmiş durumda. Olayın merkezinde, İstanbul'un Bağcılar, Büyükçekmece, Esenyurt ve Beylikdüzü ilçelerindeki hastaneler ile Tekirdağ ve Çorlu’daki sağlık kuruluşları yer alıyor. Bu hastanelerde, merdiven altı hastanelere küvöz satan ve yeni doğan ünitelerini kurup işleten kişiler, bebeklerin hayatını hiçe saymışlardır.
İki yıl önce yapılan ihbarlar neden vaktinde dikkate alınmadı? Neden gerekli önlemler alınmadı ve araştırmalar neden gecikti? İhmaller ve bu süreçteki gecikmeler, daha fazla bebeğin hayatını kaybetmesine sebep oldu mu? Bizler bu soruların cevaplarını istiyoruz ve sorumluların adalet önünde hesap vermelerini talep ediyoruz.
Ailelerin İçinde Bulunduğu Izdırabı Bu Süreçte Yaşadıkları Acıyı Hayal Bile Edemiyoruz.
Bu çocuklar, sağlık sisteminin ihmaline kurban edildi. Hastaneler, merdiven altı işletmelerden farksız hale getirilip bebekleri kâr aracı olarak kullananların oyun alanı olmuş! Yıllardır yaşanan ihmallere ve göz yumulan can kayıplarına isyan ediyoruz!
Bu kadar büyük bir rezalet yaşanırken sessiz kalmak, bebeklerin katledilmesine ortak olmaktır! Ailelerin yaşadığı tarifsiz acıyı nasıl tarif edebiliriz? Onların yerinde bir an için kendimizi düşünelim; evlatlarının hayatının, birilerinin cebine girecek üç kuruş için hiçe sayıldığını bilmenin acısı nasıl tarif edilir? Bugün o ailelere ne yapılırsa yapılsın, hangi pdikolojik destek verilirse verilsin, onların yaşadığı travmayı silmek mümkün müdür?
Sağlık sistemi adı altında dönen bu kirli düzeni kabul etmiyoruz! Özelleştirilmiş sağlık sistemiyle, kâr hırsıyla canımızdan ediliyorsak, kapatın tüm özel hastaneleri, devletleştirin!
Sağlık sistemimizin özelleştirilmesi, beraberinde denetimsizliği ve kontrolsüzlüğü getirdiyse, bu noktada tüm özel hastanelerin devletleştirilmesi gerektiğini güçlü bir şekilde dile getirmek zorundayız. Sağlık, ticaretin konusu olamaz! Sağlık sistemimiz, halkın güvenliğini ve yaşam hakkını tehdit edecek şekilde yönetiliyorsa, bu düzene karşı durmalıyız.
Yetişkinlere yönelik benzer uygulamaların olup olmadığı ve diğer şehirlerde de bu tür vakaların yaşanıp yaşanmadığı konusunda da ciddi endişelerimiz var. Depremde kaybolan çocuklar, organ mafyası iddiaları... Bunlar bizlere artık sağlık sistemine olan güvenimizi sorgulatıyor.
Kartepe Çevre Platformu olarak, bu süreçte yaşanan her türlü ihmali kınıyor ve tüm sorumluların adalet önünde hesap vermelerini talep ediyoruz. Sağlık hizmetlerinin kamu yararına ve halk hesap veren, şeffaf ve denetlenebilir bir şekilde sunulması için sesimizi yükseltmeyi sürdüreceğiz.
Unutmayalım ki, bebeklerin ve çocukların hayatı bizim en büyük sorumluluğumuzdur. Ve bu sorumluluğu ihmal eden herkes, halkın vicdanında yargılanacaktır.