KASKF'yı çok zor şartlar altında kurduklarını dile getiren Hazer, federasyonun doğarken güçlü doğduğunu ifade etti.

-KASKF'nin kuruluş sürecinden bahseder misiniz?

1976 yılında askerden geldim ve 1977 yılında Sipahi Spor Kulübü'nü kurduk. Burada genel sekreter olarak görev aldım. 1978'de aday oldum 1 oyla başkanlığı kazandım ve 8 sene başkanlık yaptım. 8 sene içerisinde isim değiştirerek Mehmetalipaşa Spor Kulübü oldu. Burada başkanlık yaparken Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nde görev aldım, oradaki haksızlıkları gördüm, alınan kararlardaki yanlışlıkları gördüm. Kulüpte bir sürü sıkıntı oldu. Sonra düşündüm ve dedim ki bu kulüpler bu kadar mağdur edilmemeli, bu kadar zor günler yaşamamalı. O dönem tertip komitelerinde görev yapıyoruz, bizden habersiz kararlar değişiyor. Toplantı tayin ediyoruz, şu gün toplanacağız diyoruz o gün geliyoruz bizden evvel gelinmiş, kararlar alınmış, imzalar atılmış... Bu iş böyle olmayacak dedim. Ondan sonra Kocaeli'de bir araştırmaya girdim. Daha evvel Kenan Hoca vasıtasıyla federasyon kurulma çalışması vardı ama Kenan Hoca bunu başaramadı. Kolay değil bu işi başarmak. Ardından milletvekilimiz İsmail Kalkandelen ile temasa geçtim ve dönemin Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Başkanı Rıza Sümer'i Kocaeli'ye çağırdık. Valilik kanalıyla toplantı yaptık. Federasyon çalışmalarına o zaman ufak ufak başladık. Federasyon çalışmalarının sebebi spor camiasında gördüğümüz yanlışlıklar. Burada Meteoroloji Müdürü Bahri Gök diye biri vardı, tek başına hakem camiasını yönetiyordu, spor camiasını yönetiyordu. Hem futbol il temsilciliği görevini yapıyor hem il hakem görevini yapıyordu. Amatör spor kulüpleri de Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesi altındaydı. Bu işe mutlaka bir dur dememiz lazım.

-Yani spor adına olumsuzluklar sizi bu yola soktu...

Ben de bu işleri seven bir insandım, girişimcilik yapım vardı, teşkilatçı bir yapım vardı. Bu işe başımı koydum gece gündüz mücadele ettim. O dönemde federasyon kurulması çok zordu. O günkü şartları anlatmak mümkün değil, yaşamak lazım. İnsanların evlerinde bile telefon yoktu. İşyerlerinden temasa geçiyorduk. Bir de spor kulüplerinde alınan kararlarla federasyon kurulabiliyordu. Mesela herhangi bir spor kulübü genel kurulu yapacak ve kurulda amatör spor kulüpleri federasyonunu kurma kararı alacak. O dönem 22 tane spor kulübünün genel kurullarına bizzat katıldık ve bu kararları çıkarttırdık. Kurullara gitmek, gündeme koydurup karar çıkartmak problemdi. İnsanlar inanmıyordu ve insanları inandırmak önemli. Şimdiki gibi değil ki. Şimdi sistem rayına oturmuş, ben demeden kulüp kararını alıyor. Ama biz bu işi başardık. 22 amatör kulüple federasyonu kurduk ve ilk federasyonu kuran biziz. 

-Federasyonun şimdilerde kaç üyesi bulunuyor?

Şu anda 250 civarında üyesi var. Yasaya göre 5 kulüp bir araya geldiği zaman federasyon kurabiliyordu. Ama biz 5'e tekamül etmedik. Biz güçlü olacağız dedik. Zaten Kocaeli Amatör Kulüpleri Federasyonu'nun güçlü olmasının sebebi bu. Doğarken güçlü doğdu. 

-Teşkilatlanma çalışmaları anlamında o günle bugün arasında nasıl bir fark var?

O günkü şartlarla bugünkü şartları kıyaslamak zaten mümkün değil. Federasyonu kurduktan sonra Acısu'yun orada kiralık bir oda tuttuk. Biz bunları yaparken paramız pulumuz yoktu. Hep cebimizden harcadık. Biz bunları yaparken hiç kimseden de yardım almıyorduk. Burada bazı kararlar aldık, geçmişte yapılan yanlışlara dur dedik ve durdurduk, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün uhdesindeydi her şey. Biz federasyonu kurduktan sonra bunu ele aldık. Dedik ki; hayır arkadaş, tertip komiteleri kulüplerden oluşacaksa bu işi biz yapacağız. Ve tertip komitelerini biz göreve getirmeye başladık.

 İnsanlara Masal Gibi Geliyor

-Yani amatöre özgürlük alanı açtınız...

Amatör spor kulüplerinin bir nefesi olduk biz orada. Daha sonra futbol il temsilcisini biz seçtik. Bu federasyon gelecekte çok rol oynayacak etken olacak olacak diye öngörüyordum. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün spor kulüpleriyle yaptığı toplantılara federasyon başkanı olarak alınmama noktasına kadar gittim. Zannediyorlardı ki her kararı alacağım, çıkartacağım. Ama benim olmadığım bir yere spor kulüpleri de gitmiyordu. O güveni verdim spor kulüplerine. Bütün kulüp başkanları diyordu ki Muammer Hazer toplantıya girmezse biz de girmiyoruz. O günlerde Gençlik ve Spor İl Müdürü Bahtiyar Demir'di. Benden o kadar çekinmeye başladı ki artık kendi kararlarını uygulamamaya başladı. Ve benim federasyonumun kapısına kilit vurdu kaynakla. Biz bu günlerden geldik. Ben Vali'ye gittim. Onu yaşayanlar var İzmit'te. Bunlardan biri de başta Tesisler Amiri Cengiz Karaman. Talimatı alıp uygulayan da kendisidir. Ben Vali'ye gidip gelene kadar kapılar açıldı tabi. O günleri anlatınca masal gibi geliyor insanlara. Bu örneklerden bir kaçı.

-Bugünkü durum nedir?

Bugün durum çok farklı. Kocaeli Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu kendini kabullendirmiş, gücünü ortaya koymuş, yön ve yöntemiyle olaylara müdahil bir durumda. Yüzde 90 kurumlaşmış durumda. 2001 yılında bu göreve seçimle iş başına geldiğim zaman öyle bir spekülasyonlar yaratıldı ki, 2002 yılında konfederasyonun yaptığı seçimlerde beni de listeye almadılar. Niye almadılar çünkü ben bu konfederasyonun yapısının hantal olduğunu bu konfederasyonun gerek başkanının gerekse yönetiminin değişmesi gerektiğini vurguladım ve çeşitli illerle temasa geçtim. Konfederasyona biz bir aday çıkaracaktık. Bunun altyapı çalışmasını Kocaeli'de 2002 yılında başlattım. Bu olay değişik illerden aldıkları rapor üzerine konfederasyonun kulağına gidiyor. 2002 kongresinde Muammer Hazer ve Kocaeli'yi dışladılar. O zaman ben dışlandığım için başkanlar kurulu toplantısına da gitmiyordum. Kocaeli'yi yıkamazsınız istediğimiz zaman istediğimizi yaparız imajıyla biz gerekli tavrımızı koyduk. Şimdi bu döneme geliyorum. Şu anki başkan Murat Aydın'ın da olamasının sebebi bu. Murat da seçildikten sonra 2. dönem konfederasyonun hantal olduğunu, konfederasyonda değişim içerisine girilmesi gerektiğine inanlardan birisi olduğu için konfederasyon çalışmalarına girdi. Konfederasyona girecek veya öncülük yapacak iller o şartlarda Murat'a karşı, Kocaeli'ye karşı bir tepki koydular. Ve Murat'ı harcama noktasına gittiler ve Murat'ı liste dışı bıraktılar. Ama ben Murat'a burada hak veriyorum. Şöyle hak veriyorum; Konfederasyonun yapısı gerçekten çok hantal. Değişmesi lazım. Türkiye'de Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu'nun varlığını kimse tartışmaz. Şimdi yönetim değişti ama mantık değişmedi. Ali Düşmez başkan oluyor ama kadrosuna baktığımız zaman Orhan Saka ve Rıza Sümer'in kadrolarıyla geliyor. Ali Düşmez aday olup kadrolarını yenileseydi ben o zaman tamam derdim. Bizim dönemimizdeki kişiler hala görev başında. 

-Biz Sakarya'dan üstünüz ama transferlerimiz Sakarya'ya bağlı yapılıyor. Bunun Kocaeli'ye alınma şansı yok mu?

Yine geriye döneceğim. 95-96 yıllarında Türkiye'de 9 tane federasyon ve buna bağlı il müdürlükleri vardı. Bunlar 96'da 16'ya çıktı. Federasyonun bölge müdürlükleri kurulacaktı ve biz buna talip olduk. Rıza Sümer ile beraber Şenes Erzik ile görüştük. Federasyonun bölge müdürlüğü oluşumu konusunda Şenes Erzik bize söz verdi. 96 yılında burada kongreyi kaybettim. Seçimi kaybedince biz devre dışı kaldık. Ersin Taranoğlu'nun bakan olması sebebiyle Sakarya devreye girdi ve olayı Sakarya'ya taşıdı.Eğer ben 96'da seçimi kaybetmeseydim bölge müdürlüğü Sakarya'da değil Kocaeli'de olacaktı. Şu anda alınabilir mi, bana göre alınamaz. Her il, her bölgenin kendine has bir güveni var. Bakanı var, milletvekilleri var bir de oluşmuş kadrolar var. Futbol Federasyonu'nun bölge müdürlüklerinde aşama kaydedilirse buraya da alınır ama Sakarya'dan alınıp Kocaeli'ye siyaseten verilme imkanı yok. Çünkü olayın içine siyaset girdiği an herşey biter. Sakarya'dan alınmaktansa Kocaeli'ye açılmasını sağlamak lazım.

Emniyetsiz Müsabaka Oynatmam 

-Peki açılırsa bize hangi iller bağlı olacak?

Bilecik ve Yalova'yı Kocaeli'ye bağlarlar, Düzce ile Bolu'yu Sakarya'ya bağlar. Orada bir planlama olur. Tabi bu yaptırım gücü bunu da siyasiler yapacak

-Amatörde deplasmanlı mı yoksa bölgesel mi oynanmalı?

Süper amatör lig tek grupta oynatılmalı. Siz bunu 2 grupta oynatamazsınız. Bunu tek gruba indireceksiniz ve takım sayısını çoğaltacaksınız. Ancak 16'yı geçtiği zaman sıkıntı çıkabilir çünkü birinci kümedeki grup sayılarıyla eşdeğer olması lazım. Süper lige çıkmak için mücadele veriyordu kulüpler ama 2 grup halinde oynanması bana seçim kaybettirdi 2003 yılında. Bu süper lig niye seçim kaybettirdi; Rafet Kırgız çıktı dedi ki 'ben süper amatör kümeyi 2 grup yapacağım'. Benim zamanımda birinci ve ikinci küme deplasmanlıydı ki ben deplasmanlıdan yanayım. Rafet Kırgız bölgesel yapacağım dedi. Bunları taahhüt etti biz direttik, hayır dedik. Bölgeselliğin her zaman zararı vardır bizim bölgemize. Spor kulüplerimiz o günkü şartlarda öyle uygun gördüler. Ben seçim kaybettikten sonra Refet Kırgız geldi ve amatör süper ligi 2 gruba çıkarttı. Deplasman ligi bölgesel yaptı. Böylece amatör bitti Kocaeli'de. 2 dönem sonra deplasmanlıya çevirdiler. neden deplasmanlı istiyorum ben; Kocaeli amatör spor camiası bir bütündür. Bunu sen ilçelere,köylere, şunlara bunlara ayıramazsın. Dostlukların, arkadaşlıkların pekişmesi ve sağlamlaşması lazım. 

-Gençler takımların maçlarını emniyetsiz oynamasına ne diyeceksiniz?

Kocaeli'de 250 tane spor kulübü olmasına karşıyım. Bu kadar çok spor kulübünün olması yanlış. Hem spor heyecanını hem de altyapıları bitiriyor. 157 spor kulübüyle bıraktım ki o zaman 3 bin 200 civarında müsabaka yapıyorduk. Şimdi yapsa yapsa 5 bin müsabaka yapıyordur bu kadar spor kulübüyle. 5 bin müsabaka yapmak bana göre bir marifet değil. Altyapılara önem vermek için kulüp sayılarını düşürmek lazım. Ama bugünkü şartlarda yapılır mı, yapılmaz. Çok kulüp yapmak bu ilin aleyhine olmuştur, lehine olduğuna inanmıyorum. Kesinlikle ve kesinlikle emniyetsiz müsabaka oynatmam. Bizim dönemlerimizde özel güvenlik statüsü çıktı. Emniyet müsabakalara polis vermeme noktasına geldi. Spor kulüplerinin anayasal hakkı var ve güvenliksiz kesinlikle müsabaka oynatmayız. Bizzat Valiliğe, Jandarma Alay Komutanlığı'na çıkarak söyledik. Özel güvenlikler bu işin altından kalkamaz. Bizim müsabakalarımızda polis ve jandarma olmadan müsabaka oynatmayız diye üzerine basa basa söyledik. Gerek gençler gerek büyükler müsabakasında polissiz müsabaka yapmadık. 

-O dönemde değilde şimdi KASKF başkanı olsaydınız ne gibi çalışmalar yapardınız, yönetiminizi nasıl kurardınız?

Geçmişte ne Büyükşehir ne de İzmit Belediye Başkanı bize hiçbir katkı ve destek vermiyordu. Eskiden CHP'li bir kulüp el altından belediye başkanına gidip yardım alabiliyordu ama İbrahim Karaosmanoğlu bütün kulüpleri toplayıp siyasete bakmadan herkese eşit şekilde yardım yapıyor. Böyle bir şey bizim dönemimizde yoktu. Ben olsaydım şartları daha iyi hale getirirdim. benim idealimde amatör evi projesi vardı ve bu proje benim projem. Bu amatör evini KASKF'a mal ederdim. Şimdi bu amatör evi belediyeye ait. Bugün diyaloglar güzel ama yarın başka bir belediye başkanı gelip o tesisi başka bir alanda kullanmak isterse federasyon ne yapacak, benim dönemimde alınan daire var çarşı içerisinde oraya taşınacak. 2 sefer Sefa Sirmen ile görüştük bize yer ver binayı yapalım dedik. Ona yer de söyledik. Şu andaki Antikkapı'nın olduğu yer. Sirmen milletvekili oldu Hikmet Erenkaya geldi ondan da istedim. Ama vermediler. Verselerdi biz zaten o zamanlarda amatör evini yapmıştık. Benden sonra Rafet bu işi yürüttü ondan sonra Murat'a kısmet oldu. 

-Antalya'da düzenlenen Amatör Spor Kulüpleri Çalıştayı'na davet edildiniz mi?

Davet edildim ama katılamadım. Benim katılamamamın nedeni ailevi nedenlerden dolayı. Davet ettiler, çok da bastırdılar. O dönemlerde eşim rahatsızdı ve bırakıp gitmedim.Aldığım bilgilere göre bu kampın yararlı olduğunu duyuyorum. Demin deplasmanlı ligin yararlı olduğunu söyledim işte bu tip toplantılarda da insanlar kaynaşıyor. Antalya toplantısı öncesi çıkan olaylarla sonrası arasında değerlendirme yapıldığı zaman azalma noktasında olduğuna inanıyorum. Bir yıl sonra orada tekrar yüz yüze bakacakları için olaylar noktasında biraz fayda sağladığını düşünüyorum. 

Siyasiler Girer Ama Siyaset Giremez

-KASFK'da yeniden görev yapmayı düşünüyor musunuz?

Kocaeli'de bu federasyonu kuran insanım. 13 yıl layıkıyla görev yaptım, güçlü bir şekilde hizmet ettik. Ben sağ olduğum müddetçe bu imkanı bulursam elimde baston da olsa aday olurum. Aday olmam diye bir şey yok ama şartlar, ortak dostluk, destek öyle bir ortam doğarsa federasyonda görev yapmaktan onur duyarım. Federasyon benim her şeyim. Oraya hizmet etmeyeceğim de nereye edeceğim. Şu anda aday mısın derseniz öyle bir şey yok. Şartlar o kadar değişir ki, sen aday olmayacağım desen bile o şartlar seni aday yapar. 

-KASKF yönetiminde olanların siyasete girmesini nasıl karşılarsınız?

Şimdi şöyle bir şey; ben bunu Murat'ın kendisine de söyledim. Federasyon başkanlığı esnası sırasında 3 büyük partiye gidip belediye meclis üyesi veya İzmit Belediye başkan adayı olmaya karşıyım. Bu makamı kullanarak merdivenleri tırmanmak istemem. Ama geçmişte bir siyaset yapım varsa, bir siyasi oluşumun varsa, geçmişte ki o siyasi oluşumunla bir yerdeysen gitme demem. Bir siyasi oluşum içinden gelip başkan olarak o siyasi yapı içerisinde görev alman gayet normal. Niye, çünkü federasyon başkanı değilken oradaydın. Ben belediye meclis üyeliği yaptım. Federasyonu kurmadan önce bir siyasi partinin genel sekreterliğini de yapıyordum. Oradan geldiğim için federasyon başkanı iken siyasi platformun içine girerim. Ben federasyon başkanı iken gidip de siyasete bulaşmadım ki. Benim karakter yapım şudur; benim federasyonuma siyasiler girer ama siyaset girmez.

-Amatör sporda amatör kulüplerde geleceğe yönelik umutlar var mı? 

KASKF her zaman büyümeye muhtaçtır. Gelecek yıllarda daha da güçlü olacaktır. Çünkü güç insanların yapısıyla ilgilidir. Eğer hem siyasi, hem nitelikli, hem istekli, hem amatör ruhlu, hem heyecanlı, hem de güçlü insanlar yönetime gelirse KASKF büyür. Yapılan işler beni umutlandırıyor. Ancak bizim o günkü şartlarda yaptığımız mücadeleyi bu arkadaşların yapacağına inanmıyorum, yapamazlar. Şartlara göre başarılı değil.