Gazi Mustafa Kemal ATATÜR’ÜN 1919’da Samsun’dan başlatıp, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da son noktayı koyduğu Kurtuluş ve Bağımsızlık savaşımızın üzerinden yaklaşık 100 yıl geçmesine rağmen, devletimize, ulusal bütünlüğümüze ve onu var eden ordumuza karşı hain saldırılar, ihanetler ve tuzaklar sürekli var olmuştur.  

Suriye’de yaşanılan bugünkü durum da, bu saldırı ve ihanet zincirinin son halkasını oluşturmaktadır.

Ordumuzun terör yuvalarına karşı giriştiği zeytin dalı harekâtının merkezinde yer alan AFRİN, PKK denen uyuşturucu ve terör baronlarının ileri karakolu durumundadır. Ulusal sınırlarımızın ve üniter yapımızın geleceğine yönelik büyük tehdit ve tehlike arz ettiği de kesindir. Bunun içindir ki her tür emperyalist dayatmalara, tehditlere ve provokasyonlara karşın, ordumuzla, devletimizle aynı düşüncede ve aynı saflarda yer aldığımız bilinmelidir.

Sivil can kayıpları, zaman sınırlaması, coğrafi derinlik gibi terör örgütlerine dolaylı destek niteliğindeki emperyalist ve terörist söylemlerin şiddetle karşısında olduğumuzu belirtmek isterim. Bu harekâtın zamanını da sınırlarını da belirleyecek tek güç SADECE TÜRK ORDUSUDUR.

Gittikleri, ayak bastıkları her coğrafyayı kana, gözyaşına, acıya boğan ve müttefikleri terör örgütleri olan Amerika Birleşik Devletleri bu kritik süreçte de ülkemizi tehdit edecek kadar pervasızlaşmıştır.

Vietnam’da, Japonya’da, Somali’de, Afganistan’da ve en son Irak’ta 1.500.000  --  Suriye’de 600.000 in üzerinde sivil can kaybına neden olan ve de milyonlarca insanı mülteci durumuna düşüren işgalci, eli kanlı bu cunta devletinin, AFRİN’DE başlattığımız zeytin dalı harekâtı için söz söyleme hakkı yoktur.     

Daha öncesinde MENBİÇ için verdikleri hiçbir sözü yerine getirmeyen ABD şimdi daha farklı yalan, oyalama ve sulandırma taktikleri sergilemektedir.

30 yılı aşkın süredir, Ülkemizde yüksek boyutta can ve mal kaybına neden olan, Emperyalizmin kara gücü niteliğindeki onursuz ve işbirlikçi bu terör türevlerine karşı ordumuzun içeride veya dışarıda girişeceği her tür savaşta yanında olmamız varlık nedenlerimizdendir. Güney sınırlarımız boyunca Fırat’ın doğusunda veya batısında yuvalanmış terör kuşağının mutlaka ve mutlaka yarılması ve ABD’nin buralardan sökülüp atılması NİHAİ HEDEFİMİZ OLMALIDIR.

Bu itibarla Ordumuzun zaferlerle dolu mazisine, yenilerinin eklenmesi en büyük dileğimizdir.

Ahmet KAVAZ   

ADD İzmit Şube Başkanı