Trafiğin yoğun olduğu yol kenarında bir ticarethane. Kaldırımdaki, “Park Yasağı” levhasının yanında, üzerinde ticari kuruluşun ismi veya amblemi olan bir başka levha. Üstünde şöyle bir yazı var: “Aracınızı park etmeyiniz”.
Yolda park yasağı yok. Arabanı bırakacaksın. Aynı levhadan orada da var. Ticarethane “Park yasağı”nı kendi uyguluyor. Park etmek yasak değil ama benim iznime bağlı…
Bunları İzmit’in her yanında görebilirsiniz. Çünkü kimse “Bu nedir?” demiyor.
Şimdi resimlere bakın… Bir özel kuruluş işi bayağı büyütmüş… Araba boyu kadar yol parçasını değil, bir alanı yasaklıyor. Üstelik yasağını açıkça ilan ediyor. Yasakladığı alanı, kuruluşta çalışanlar yere sabitlenen, trafikte kullanılan türde, sert plastik aksamla işaretliyor… Şu yetkiye, şu keyfe bakar mısınız?
Bunu yapan, bu yetkiyi kimden, hangi resmi kuruluştan, hangi kanunun hangi maddesine göre almış? Bu keyfi ona sağlayan nedir? Orada park yasağı olmadığına göre benim oraya arabamı park etmemi hangi kanunun hangi maddesine göre engelleyebiliyor? Gel de merak etme…
Kendime, böyle bir şey nasıl mümkün oluyor diye sorunca yapılacak şey kanunlara bakmak değil mi? Herkes kanunlara uymak zorunda olduğuna göre. Ben de acaba bizimkilerde ne yazıyor diye merak ettim tabii. Bir takım ihtimaller kafamı kurcaladı.
Örneğin birisinin, birilerinin veya bir resmi kurumun bu kuruluşa yasal olarak izin vermesi mümkün mü?
Ne yalan söyleyeyim, aklıma hemen Belediye geldi. Acaba Belediye bu alanı kiraladı mı? Kanuna baktım mümkün değil. Çünkü kanun diyor ki “Belediyeler kendine ait olmayan, ammenin faydalanmasına açık herhangi bir yeri ve alanı kiralayamaz” Bir de ne göreyim bu kanuna göre Belediye’nin “yol üstünde otopark yapılması için şeritleri de kiralamasını önleyen” Danıştay kararı var. Bu durumda, sizler oralarda arabanızı bırakınca para ödüyorsunuz ya bu da kanunsuz oluyormuş.. Vallahi kanun böyle diyor. E…şimdi burası kamusal alan olduğuna göre Belediye burayı nasıl ve hangi yetki ile kiraladı? Kiralama imkanı yok. Düşünün bakalım… Ben düşündüm-taşındım cevabını bulamadım. Halbuki kanun net: Burasının, bu şekilde bir özel kuruluşa (kanuna göre resmi kuruluşa da) tahsis edilmesi kanunlara aykırıdır. Tahsis konu değilse bir kuruluşun kendi kendine böyle bir uygulama yapması da kanunlara aykırı olmuyor mu? Kanunlara aykırılık suç değil mi?
Bu tahsis bir başka bir kanunla sağlanmış olmasın? Açtım, Karayolları Trafik Kanunu’nu. Bu kanunun 14. maddesinde şu yazıyor:
a) Karayolu yapısı üzerine, trafiği güçleştirecek, tehlikeye sokacak veya engel yaratacak, trafik işaretlerinin görülmelerini engelleyecek veya güçleştirecek şekilde bir şey koymak, atmak, dökmek, bırakmak ve benzeri hareketlerde bulunmak,
b) Karayolu yapısını, trafik işaretlerini ve karayoluna ait diğer yapı ve güvenlik tesislerini, üzerlerine yazı yazarak, çizerek veya başka şekillerde bozmak, yerlerini değiştirmek veya ortadan kaldırmak,
Yasaktır.
Meydana gelen tehlike ve engeller, ilgili kuruluşlar ve zabıtaca ortadan kaldırılır, bozukluk ve eksiklikler yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşça derhal giderilir, zarar karşılıkları ve masrafları sorumlulara ödetilir.
(Değişik: 21/5/1997 - 4262/4 md.) Bu madde hükmüne uymayanlara 7 200 000 lira para cezası verilir.
Birisi, resimdeki yer karayolu sınıfına girmez diyebilir diyerek Karayolları Trafik Kanunu’ndaki karayolu tarifine bakalım: Karayolu, trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlardır. Yani sözünü ettiğim yer bir alan olmasına karşın karayolu tanımlaması içinde kalıyor. Bu tanımlamayı gördüğünüz gibi ben yapmıyorum, kanun böyle yapmış. Bu tarife göre karayolu tanımı kent içindeki yerler için de geçerlidir. Yani trafik varsa karayolu var demektir. Bu yerde trafik vardır ve burası karayoludur.
Bu kanuna göre trafik işaretlerinin yerini değiştirmek yasak oluyor da, suç oluyor da, kendine göre, keyfine göre trafik işaretleri koymak nasıl yasak olmuyor, suç olmuyor? Bana birisi desin ki; örneğin trafik işaretlerini kaldırmak yasaktır ama istediği yere istediğin trafik işareti koyarak trafiği istediğin yöne yöneltmek veya karayolunun en olarak tamamının kullanımını engellemek yasak değildir…
Üstelik oranın önemli bir özelliği var: Orası özel bir alan. Orası birilerinin keyfine göre kullanılınca bazı araçlar asfalt alan dışında - özel parke alana- yani heykelin tören alanına doğru da yayılmakta…
Belediye’nin sayın, karar vericileri…Ben bir vatandaş olarak, yürürlükteki kanun ve Danıştay kararına dayanarak talep etmekteyim ki bu alanı yoldan ayıran o kırmızı hat üzerine kaldırım taşlarını dizdirin. Ardını doldurun ve alandaki gibi parke taş ile döşeyin. Burası kimsenin tapulu malı olmadığına göre sizi engelleyecek ne olabilir? Burası Atatürk heykel alanı… Kimsenin özel alanı olamaz…
Az kalsın unutuyordum: Bu memlekette her isteyen, kentin ağaçlarına çivi veya vida kullanarak levha, ilan vs asabiliyor mu.? Eğer yasak değilse üzerinde ”Çok yaşamak istiyorsanız Yürüyüş Yolu denilen, ama aslında Zehirlenme Yolu olan bu yolda yürümeyin” yazılı levhalar yazdırıp çınarların gövdelerine takacağım. Duyduğuma göre Tanganika’da yasakmış…