CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gebze'deki toplantısında anayasa değişikliğini muhtar ve azalara anlattı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gebze'deki toplantısında anayasa değişikliğini muhtar ve azalara anlattı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu referandum çalışmaları kapsamında bugün ilimizin batı bölgesinde düzenlenen programlara katıldı. Kılıçdaroğlu ilk olarak Holiday İnn Gebze Otel’de batı bölgesinde görev yapan muhtar ve azalarla kahvaltılı toplantıda bir araya geldi.
Muhtarlara konuştu
Muhtar ve azalarla gerçekleşen toplantıya Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Genel Başkan Başdanışmanı Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Kocaeli Milletvekilleri Haydar Akar, Tahsin Tarhan ve Av. Fatma Kaplan Hürriyet, İl Başkanı Av. Cengiz Sarıbay, İl yöneticileri Harun Yıldızlı, Bilgi Dehmen , Sabriye Şahin, Neşe Celep, Hasan Akar, Hikmet Koçoğlu, Lütfü İlhan, Ali Akdemir, Genel Başkan Danışmanı Cuma Karavar, İl Referandum Kurulu Başkanı Bozkurt Uslu, İzmit İlçe Başkanı Mehmet Ümit Küçükkaya, Gebze İlçe Başkanı Recep Dursun, Darıca İlçe Başkanı Yakup Törk, Çayırova İlçe Başkanı Selahattin Kaya, Dilovası İlçe Başkanı Kerem Aydemir, Derince İlçe Başkanı Nihat Değer, Körfez İlçe Başkanı Mehmet Kaçar, Kartepe İlçe Başkanı Cumhur Karakadılar, Kocaeli eski Milletvekili Mehmet Hilal Kaplan, Erzurum Çat Belediye Başkanı Arif Hikmet Kılıç, İl Kadın Kolları Başkanı Sevim Pekyörür, Gebze İlçe Kadın Kolları Başkanı Ülker Yiğit, Darıca İlçe Kadın Kolları Başkanı Nurcan Çağlar, Çayırova İlçe Kadın Kolları Başkanı Suna Çınar, İl Gençlik Kolları Başkanı Murat Erinç, ilçe gençlik kolları başkanları, meclis üyeleri ve partililer de katıldı.
Partili kimliğimle konuşmuyorum
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Muhtar arkadaşların tüm sorunlarını biliyoruz. Çözümün adresi Türkiye Büyük Millet Meclisindedir. Sizin sorunlarınızın farkındayız, nasıl çözülmesi gerektiğini biliyoruz. Her türlü çalışmayı yapmış durumdayız. 16 Nisanda sandığa gideceğiz. Bu süreç bir parti, hükümet, Cumhurbaşkanı seçimi değil. Bu seçim tüm vatandaşlarımızı ilgilendiriyor. Siyasi kimliklerimizi bir kenara bırakacağız. Bu anayasa değişikliği bizim hangi derdimizi çözüyor onun üzerinde konuşacağız. Size hitap ederken partili kimliğimi bir kenara bırakıyorum. Sizler gibi vatanını seven bir kişi olarak konuşuyorum” dedi.
Seçimle gelmeyen Cumhurbaşkanı olacak
Sade bir vatandaş olarak Cumhurbaşkanının taraflı mı tarafsız mı olmasını istersiniz diye soran Kılıçdaroğlu, “ Cumhurbaşkanı 80 milyonu mu yoksa kendi partisinin üyelerini mi temsil etmeli? Taraflı olmalı diyorsanız Evet, tarafsız olmalı diyorsanız hayır oyu kullanacaksınız. Vicdanınızla tartarak sandığa öyle gideceğiz. Başkanın başına bir şey gelirse yerine kim vekalet edecek. Bugünkü sistemde TBMM Başkanı vekalet eder ve seçilmiştir. Gelen değişiklikte Başkan yerinden ayrılırsa yerine seçimle gelmeyen bir başkan yardımcısı vekalet edecek. Türkiye Cumhuriyetini seçimle gelmeyen birisi temsil edebilir mi? Seçimle gelmeyen dönemler darbe dönemleridir. Bu sistem gelirse devletin yapısı ve işleyişi ile ilgili bütün yetkileri bir kişiye veriyoruz. Anayasa bir kişi için yapılmaz” ifadelerini kullandı.
Milletin tercihi önemli
Bir kişi devleti temsil eder ve de tarafsız olur diyen Kılıçdaroğlu, “Kullanacağımız oyun sonuçları nereye varır bunu hep beraber düşünmemiz lazım. Bu bir rejim değişimidir. Vereceğimiz karar bugünün kararı değil geleceğimiz ile ilgili karardır. Bütün mesele tercihimizi demokrasiden yana mı yoksa tek adam rejiminden yana mı kullanacağız. Bu model geçerse hiçbir milletvekili bakan olamayacak. Tercih sizin tercihiniz. Demokrasi tercihi mi, otoriter yönetim tercihi mi? Şimdiki sistemde bakan sayısını meclis belirler, getirilmek istenen sistemde ise tek kişinin tercihi oluyor ve istediği kadar bakan atayabiliyor. Anayasa hepimizin anayasası böyle değerlendirmemiz lazım” dedi.
Bu ülke hepimizin
Siyasi parti liderlerine seslenen Kılıçdaroğlu, “Hangi kanalda hangi gazetecilerle siz belirleyin oturup konuşalım, beni mahçup edin dedim. Ama gelmeyiz dediler. Hatta ben 15 dakika konuşayım siz istediğiniz kadar konuşun diyorum ama cesaret edemiyorlar. Ben vatandaşın neden hayır demesi gerektiğini, neden evet dememesi gerektiğini anlatıyorum. Akıl süzgecinden geçirip vicdan terazisinde