Kılıçdaroğlu ne yapmak istiyor?

 Genel başkanı olduğu CHP’nin logosunda altı tane ok bulunuyor. Altı okun anlamını bilmediğinden şüpheleniyorum. Önce “Sağ sol kalmadı” gibi bir görüş öne sürdü. Bence, sağ – sol kalmadı demek “Sol kalmadı, sol kalmasın” anlamına geliyor. Ayrıca, gizli bir sağcılığı ifade ediyor. Nitekim, SP’nin eski milletvekili CHP’nin yeni milletvekili Cihangir İslam Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemlerini doğruluyor. Böylece, parti içindeki gizli sağcılık apaçık bir sağcı profile bürünüyor. Kemal Kılıçdaroğlu gülümseyerek  Cihangir İslam’a partinin rozetini takarken parti içinde kalan Atatürkçülerin de gülümsediğini düşünüyor olsa gerek.  “Sağ –sol kalmadı” diyen Kemal Kılıçdaroğlu “Genel başkanı” olduğu partinin tüzüğünde CHP’nin tanımını unutmuşa benziyor ki partiye laiklik ilkesinin tanımını bilmeyen hatta altı okun anlamından bihaber olan bir milletvekilini sevinçle partiye kabul ediyor.  CHP’nin 2018 yılındaki tüzüğünde parti tanımı şu şekilde;

“CHP başta Kurtuluş Savaşı'mız olmak üzere aydınlanma ideallerini, emek mücadelelerini, sosyal demokrasinin özgürlük, eşitlik ve dayanışma ilkelerini benimseyen çağdaş, demokratik sol bir siyasal partidir.”

Sizce şu andaki CHP bu partiyi temsil ediyor mu? Kemal Kılıçdaroğlu partisinin tanımını bilmiyor olsa gerek sağ-sol kalmadı gibi bir söylem geliştirmiş kendince ama partisinin tüzüğünü açıp okumasını tavsiye ediyorum. Ardından Cihangir İslam tarzındaki milletvekillerini partisine vicdanı rahat olarak kabul eder. Hatta, isterse eski adıyla GATA, yeni adıyla Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir zamanlar başhekim yardımcısı olan ve Türk Medeni Hukuk Kanunu hedef alarak “İkinci eşi alın” çağrısında bulunan Dr. Ali Edizer’i de partiye kabul edebilir.

Siyasal islamın simgesi olarak türbanı kabul eden CHP’ne katılmaya karar veren çarşaflı kadınlara parti rozeti takan Deniz Baykal’dan itibaren başlıyor. Deniz Baykal partiye katılan çarşaflı kadınlara parti rozetini takmadan önce karşısına alıp altı okun anlamını anlattı mı acaba? Deniz Baykal altı okun birisinin de “Devrimcilik” anlamına geldiğini ve 1934 yılında çıkarılan “Kılık kıyafet kanunuyla birlikte” çarşafın yasaklandığını partiye yeni katılan çarşaflı kadınlara anlatıp anlatmadığını merak ediyorum. Ne de olsa kendisi hukuk fakültesi mezunu.

Kendisini sağ tandansta bir partinin genel başkanı zanneden Kemal Kılıçdaroğlu’na sormak istediğim birkaç küçük soru var. Siyaset hayatında grev hakkını savunan bir sağ partiye rastladı mı? Savaşı  savunan bir sol parti gördü mü? Bir süredir CHP tabanını sağa çekmek için uğraşan Kemal Kılıçdaroğlu partiye katılan son milletvekili Cihangir İslam’la bunu başarmışa benziyor. CHP hızla yoksulların umudu olan demokratik sol parti ve Atatürkçü kimliğinden uzaklaşarak seçmenleri bir başka parti arayışına belki de “Mavi” bir yola itiyor. 

Bu gösteriyor ki, CHP içinde genel başkandan başlayarak genel bir temizlik yapılması şart.