Necdet Güler
KİTAP FUARI
1 Ocak 1970 Saat: 02:33
Geçen yaz sonu otobüsle Mengen’e gittim. Bir dostumun oğlu orman mühendisi olarak orada çalışıyor. Beni biraz ormanlarda dolaştırır, hasret gideririm dedim. Giderken okurum diyerek yanıma bir kitap almıştım, yolculuk boyunca okudum. Yoldaki duraklardan birinde tek çocuklu bir aile otobüse bindi ve bey yanımda, koridor tarafındaki boş yere, bayan aynı hizada yine koridor tarafında bir başka bayanın yanına oturdu.
Birkaç dakika sonra Bay, eşine doğru eğildi ve şöyle dedi “ Günlerdir otobüslerle geziyoruz, ilk defa otobüste kitap okuyan insan gördük” Çok şaşırmışlardı. Türkiye’de otobüste kitap okuyan bir kişi...
Yanımdaki adam sabredemedi. Bana “ Otobüste kitap okuyan bir kişinin yanına düştüm, çok şanslıyım “ dedi ve tabii benim tahsilimi merak etti. Çok haklı. Yolculuk sırasında kitap okuyan insanın bu kadar kıt olduğu bir ülkede böyle bir şeyi kim yapar.
Geçen hafta kentimizde 3. Kitap Fuarı açıldı. Bana göre Büyükşehir Belediyesinin şimdiye kadar yaptığı en önemli çalışma bu fuarı düzenlemektir. Ama fuarda dolaşırken aklıma hep o kişilerin şaşkınlığı geldi.
Kutsal kiatabımız Kuran’ın ilk emri “Oku”. Bakalım bu millet ne kadar okuyor? İnternette çeşitli ülkelerde bir yıl içinde basılan kitap sayısını ülkemizde olanla karşılaştırdım. Ve rakamları görünce bilgisayarı kapattım. Asabım bozuldu. Bu konuda bizden iyi Afrika ülkeleri bile var. Bizim milletimiz gazete okumuyor ki kitap okusun. Rakamlar ortada.
Neden böyle.? Cevabı çok basit: Matbaa denilen icadı ülkesine tam 234 sene sonra sokan milletin torunları kitabı, değil yolculuk sırasında okulda bile zor okuyor. Son üniversite imtihanlarında gördünüz. Tam 38 000 aday sıfır puan almış. Bunlar lise ve dengi okul mezunu. İnsan o yaşa gelinceye kadar bilimsel olmayan 5 kitap , örneğin roman okumuş olsa sıfırda kalmaz.
Çok kötü bir tablo. Bazen Şirintepe’den merkeze gelip-giderken otobüste kitap okuyorum. Çoğu insan bir tuhaf bakıyor. Şuna bak...kitap okuyor.
Kitap fuarında dolaşan insanlar gördüm. Kitaplara bakarken onlara da baktım. Onların ruhsal durumunu anlamaya çalıştım. Yılda her 100 kişiden sadece 4 kişinin kitap okuduğu bir ülkede onlar acaba neden gelmişlerdi? Vakit geçirmeye gelen de çok, nasıl birşey bu fuar diye merak edip gelen de. Stand görevlileri ile konuştum, satışlar nasıl diye? O kadar indirime karşılık kitaplar kapışılmıyor. Kitap açlığı yok. Aklıma indirim yapan mağazaların kapısında sabahın karanlığında yığılan insanlar geldi. Hani, nerede bu yığılmalar indirimli kitap satılan yerlerin önünde. Yok. Kendimizi aldatmayalım. Bu millet okumuyor.
Kitap fuarının en büyük faydası okumayana, okuma hevesi kazandırmaya yardım etmesi olabilir. Vakit geçirmek için gelen bile birilerinin kitap aldığını, bazı kitapları özellikle aradığını görüp, bu konuda kendinde bir eksiklik hissedebilir. Kitaba sempati duymak gibi birşey. Çocuğum kitap okuyan kişi olsun diye evinde onun 3 tane kitabı için kütüphane satın alan akıllı ana/babaların yaptığı etki gibi.
Bu konuda da işimiz çok zor bayanlar ve baylar.
Kocaeli Haberci Tavsiye Formu
Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
Yazarın Diğer Yazıları
28 Eylül 2023 Perşembe günü akşamı Kocaeli Ansiklopedisi'nin tanıtımı nedeniyle Kongre Merkezinde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen geceye katıldım.
Ne tuhaf başlık değil mi? Ama gerçek ; arada bir sinirlendikleri oluyor!
Batak14 Şubat 2023 Saat: 21:02
Deprem denilince aklıma İzmit’te iki alan gelir.
Çerkes toplumuyla ilgili bilimsel yayınları okuyup irdeleyince bilmediğim birçok şeyi öğrendim ve çok şaşırdım. Üstelik, onların başlarına gelenleri öğrendikçe içim sızladı.
Bunu da duydum; yürüyen ağaç! Şaka gibi.
Tüm Yazıları